Logo

5. Hukuk Dairesi2022/11907 E. 2023/1280 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapu sicilindeki hata nedeniyle yapılan satıştan dolayı Hazine'ye karşı açılan tazminat davasında, davanın kısmen kabulü ile Hazine aleyhine hükmedilen tazminat miktarının ve davalı Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü hakkındaki kararın doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Tapu sicilindeki hatadan kaynaklanan zararlardan Hazinenin sorumlu olduğu, ancak mahkemenin davalı Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü hakkında karar vermemesi ve Hazine lehine vekalet ücretine hükmetmemesi gerektiği gözetilerek karar düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

KARAR : Kısmen Kabul

Taraflar arasındaki tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 1007 nci maddesi uyarınca tazmini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Gaziantep ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 1574 ada 2 parsel sayılı taşınmazda 79/674 payın maliki olduğunu, ... oğlu 1965 doğumlu ...’un borcundan kaynaklı Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından anılan kişi adına kayıtlı mallara haciz konulmak üzere haciz yazısı yazıldığını; ancak Tapu Müdürlüğünün yanlışlıkla 1941 doğumlu olan müvekkili ... oğlu ... adına kayıtlı 1574 ada 2 parsel sayılı taşınmaza haciz konulduğunu, müvekkiline tebligat yapılmadığını, taşınmazdaki payının ihale yoluyla satılıp 05.06.2012 tarihinde davalı ... adına tescil edildiğini, müvekkilinin 02.05.2014 tarihinde tapuya gittiğinde bu durumlardan haberdar olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptal edilip müvekkili adına tapuya tescilini, mümkün olmadığı taktirde uğranılan zararın 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca tazminini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı Tapu ve Kadastro Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımı nedeniyle reddinin gerektiğini, müvekkili idarenin bu işlemde herhangi bir kusur ve ihmalinin söz konusu olmadığını, açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava konusu olayda herhangi bir kusurunun bulunmadığını, dava konusu hisseyi iyiniyetli olarak satın aldığını, 4721 sayılı Kanun'un 1023 üncü maddesi gereğince iyiniyetli kazanımının korunması gerektiğini, davanın kabulü anlamına gelmemek üzere davanın açılmasına sebebiyet vermeyen müvekkili aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Gaziantep 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 28.01.2016 tarihli ve 2014/670 Esas, 2016/45 Karar sayılı kararı ile davalı ... yönünden davanın reddine, davalı Tapu ve Kadastro Müdürlüğü yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Gaziantep 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 28.01.2016 tarihli ve 2014/670 Esas, 2016/45 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı Tapu ve Kadastro Müdürlüğü vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 31.05.2018 tarihli ve 2016/9523 Esas, 2018/4150 Karar sayılı kararı ile davanın Hazineye karşı açılması gerekirken Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğüne karşı açılmasının temsilcide yanılma hali olduğu, davanın Hazineye yönlendirilmesi için davacı tarafa olanak verilmesi, Hazinenin delillerinin toplanması, oluşacak sonuca göre işin esası hakkında Hazine yönünden hüküm kurulması, ... Tapu Müdürlüğü hakkında açılan davanın ise pasif taraf sıfatı yokluğu yönünden usulden reddine karar verilmesi, davacının iddialarının denetlenmesi için gerekli belgelerin getirtilmesi ve arsa niteliğindeki taşınmazın emsal incelemesi ve karşılaştırması yöntemiyle değerinin belirlenmesi gerekirken, piyasa koşullarına göre değer tespiti yapan bilirkişi raporunun hükme esas alınmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesi ile kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı ... yönünden davanın reddine, davalı Hazine yönünden davanın kısmen kabulüne ve 68.342,09 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı Hazineden tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; bozma ilamında belirtildiği şekilde ... Tapu Müdürlüğü yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi ve lehine vekalet ücretine hükmedilmesini, davalı ... adına yolsuz tescil söz konusu olduğundan, tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline ve müvekkili Hazine yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, taşınmazın satışında müvekkili Hazinenin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, haciz şerhi konulması talebinde bulunan Sosyal Güvenlik Kurumu'nun ağır kusurunun müvekkili Hazinenin sorumluluğunu kestiğini, davanın kısmen kabulüne karar verildiği halde müvekkili Hazine lehine vekalet ücretine hükmedilmediğini ve taşınmaz için fahiş bedel belirlendiğini ileri sürerek kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanun'unun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesinin birinci fıkrası.

3. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.11.2009 tarihli ve 2009/4-383 Esas, 2009/517 Karar sayılı ilâmında tapu işlemlerinin kadastro tespit işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğu, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan bu kayıtlarda yapılan hatalardan 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi anlamında Devletin sorumlu olduğunun kabulünün gerektiği, Devletin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğu, bu işlemler nedeniyle zarar görenlerin 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince zararlarının tazmini için Hazine aleyhine adlî yargıda dava açabilecekleri belirtilmiştir.

4. 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi uyarınca kabul edilen Devletin sorumluluğu, tapu sicilinin önemi ve kişilerin bu sicile olan güven duygularını sağlamak bakımından aynî hakkının saptanması, herkese açık tutulmasında tekel hakkı sağlayan bir sicil olması esasına dayanmaktadır. Bu sorumluluk, asıl ve nesnel (objektif) bir sorumluluk olduğundan zarara uğrayan zararının ödetilmesini doğrudan Devletten isteyebilir.

5. 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince açılan davalarda, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup bu tarihe göre tapusu iptal edilen taşınmazın niteliği ve değeri belirlenmelidir. Taşınmazın niteliği arazi ise net gelir metodu yöntemi ile arsa vasfında ise değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması suretiyle gerçek değer belirlenmelidir.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı Hazine vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Dava konusu Gaziantep ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 1574 ada 2 parsel sayılı taşınmazda davacının 79/674 pay ile malik olduğu, davacının payı üzerine davacı ile aynı ismi taşıyan bir başka kişinin borcundan dolayı Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından haciz şerhinin konulduğu ve taşınmazdaki payın ihale yoluyla satılıp 05.06.2012 tarihinde davalı ... adına tescil edildiği, eldeki davanın 09.05.2014 tarihinde 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açıldığı anlaşılmaktadır.

3. Davalı Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün gerekçeli karar başlığında davalı olarak gösterilmemesi doğru olmadığı gibi, bu davalı yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilerek, adı geçen idare lehine karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 5.100,00 TL maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru görülmemiştir.

4. Davanın kısmen kabulüne karar verildiği hâlde reddedilen kısım üzerinden davalı Hazine lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Kanun’un 438 inci maddesi uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne,

2. Mahkemenin gerekçeli karar başlığında "davalı" bölümüne "3- Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü" yazılmasına, gerekçeli kararın hüküm fıkrasının (1) numaralı bendine ayrı bir paragraf olarak "Davalı Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine" cümlesinin yazılmasına, gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak "Davalı Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılardan Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğüne verilmesine" cümlesinin eklenmesine, hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak "Davalı Hazine vekille temsil edildiğinden reddedilen kısım yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 117,53 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı Hazineye verilmesine" cümlesinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,16.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.