Logo

5. Hukuk Dairesi2022/12906 E. 2023/492 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacıların, davalı idareler tarafından kamulaştırmasız el atılan taşınmazlarının bedelinin tahsili istemidir.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaza fiilen el atıldığı ve bedel tespitinde hukuka aykırılık bulunmadığı gözetilerek, davacı ... yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına, diğer davacılar yönünden miktar itibariyle temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 6. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalılar TEDAŞ ve Kepez Belediye Başlanlığı vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,

Miktar veya her paydaş için değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihaî kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın her paydaş için değeri kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun'un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun'un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Dosya içeriğine göre her paydaş için hüküm altına alınan ve temyize konu edilen miktar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... yönünden Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL'nin altında kalmaktadır.

Bu nedenle adı geçen davacılar yönünden davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar verildikten sonra, davalı idarenin davacı ... yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; dava konusu Antalya ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 1803 ada 1 ve 3144 ada 1 parsel sayılı taşınmazlara davalı idareler tarafından park ve trafo alanı olarak el atıldığını bu nedenle taşınmazdaki davacılara ait payların bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalılardan Kepez Belediye Başkanlığı cevap dilekçesinde; davanın süre aşımı, husumet yokluğundan reddini, aksi takdirde idarenin herhangi bir el atması bulunmadığından tazminat isteminin reddini, haksız ve dayanaksız açılan davanın reddi gerektiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalılardan TEDAŞ cevap dilekçesinde; derdestlik, kesin hüküm, zamanaşımı def'i, süre aşımı, yargı yolu, görev, yetki, hukukî yarar yokluğu ile TEDAŞ Genel Müdürlüğü ile dava dışı Akdeniz Elektrik Dağıtım A.Ş. arasında imzalanan 24.07.2006 tarihli işletme hakkı devir sözleşmesi hükümleri gereği mahkemede görülmekte olan davada müvekkili TEDAŞ açısından pasif husumet ehliyeti bulunmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, taşınmazdaki davacıların payının bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idarelerden el attıkları bölümler gözetilmek suretiyle alınarak davacıya verilmesine, bedeline hükmedilen davacılar payının tapusunun iptali ile davalı idareler adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idareler vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davalı ... vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazlardan 1803 ada 1 parsel sayılı taşınmaza müvekkili idarenin hiçbir fiili el atması bulunmadığını, taşınmaz üzerinde herhangi bir park çalışması yapılmadığını, dolgu malzemesi yığma işlemi park çalışması olmayıp, imar planındaki ayrıldığı amaç doğrultusunda fiili bir el atmanın bulunmadığını, ... Mahallesi 1803 ada 1 parsel yönünden ise vekil eden idarece bir el atma olmaması sebebiyle davanın vekil eden idare yönüyle tümden reddi gerektiğini, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya yeterli ve elverişli olmadığını, 3144 ada 1 parsele yönelik el atmalarının bulunmadığını, bu taşınmaz yönünden proje bütünlüğü açısından tamamının sorumluluğunun TEDAŞ'a ait olduğunu ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı TEDAŞ vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporu sonucunda müvekkili idare lehine hükmedilen tescil hükmünün uygulanmasının mümkün olmadığını, dava konusu taşınmaz üzerindeki trafonun (trafo alanının) dava konusu taşınmazdan ifraz edilmeden-ifraz edilmesi için müvekkili idareye süre verilmeden dava konusu taşınmaz üzerinde trafonun fiilen kapladığı alanda davacı tarafa ait paya isabet eden miktar ile ilgili kamulaştırma bedeline hükmedilmesi hukuka aykırı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; imar planında "bir kısmı park alanı ve bir kısmı trafo alanı" olarak ayrılmış olan dava konusu Antalya ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 1803 ada 1 parsel sayılı ve imar Planında " Trafo alanı" olarak ayrılan Antalya ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 3144 ada 1 parsel sayılı taşınmazlara, park, kaldırım ve trafo yapılmak suretiyle kamulaştırma olmaksızın fiilen el atıldığı, hükme esas rapor ve ek raporlarda, taşınmazların vasfının arsa olarak değerlendirilip 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal kıyaslaması suretiyle değer biçilmesinde yöntem olarak isabetsizlik bulunmadığı, dava konusu taşınmazlarla, emsal taşınmazın özelliklerinin puanlanması suretiyle bulunan değer üzerinden taşınmazın değerinin tespitlendiği, dava konusu taşınmazlar ve emsal taşınmazın imar parseli olduğu, emlak vergi değerleri açısından ters orantı bulunmadığı, taşınmazların bulunan m² değerlerinin ve tazminat miktarlarının taşınmazların bulunduğu, konum itibarıyla uyumlu olduğu, davacıların taşınmazlardaki hisselerine göre hesaplanan tazminatlar yönünden, trafo ve park ile kaldırım yönünden sorumlu olan davalılar aleyhine tazminata hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı belirtilerek davacılardan ...’in Kepez Belediyesince 3144 ada 1 parselde el atılan payı yönünden temyiz yolu açık, diğer davacılar yönünden kesin olmak üzere karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili; 3144 ada 1 parsele yönelik el atmalarının bulunmadığını, bu taşınmaz yönünden proje bütünlüğü açısından tamamının sorumluluğunun TEDAŞ'a ait olduğunu, idarelerinin imar planında ayrılma amacına yönelik sahiplenme kastı bulunmadığını rapora itirazlarının değerlendirilmediğini ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasında kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu Antalya ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 1803 ada 1 (yeni: 30443 ada 2) ve 3144 ada 1 parsel sayılı taşınmazlara 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesine ve alınan rapor uyarınca dava konusu taşınmazlara idarece el atıldığı sabit olduğu anlaşıldığından bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

A. Davalı İdarenin davacılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...'a İlişkin Temyizi Yönünden

Davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin miktar yönünden REDDİNE,

B. Davalı İdarenin davacı ...'e İlişkin Temyizi Yönünden

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz harcının davalı ... Başkanlığından alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,19.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.