"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan ret/Yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare ve davalı ... vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun, davalı ... yönünden İlk Derece Mahkemesinin istinaf talebinin reddine ilişkin ek karara karşı yapılan başvurunun esastan reddine, davacı idare yönünden ise kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Denizli ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 195 ada 27 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalılar Rıfat Kapancıoğlu ve ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı idare tarafından müvekkilinin zeytin ağaçları tahrip edilmek suretiyle kanal geçirildiğini, kanalın fiilen geçtiği tarihten itibaren gelir kaybının da hesaplanmasını, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil ile herhangi bir uzlaşma görüşmesi yapılmadan, 2942 sayılı Kanun’da belirtilen prosedüre uyulmadan işbu davanın açıldığını, kıymet takdir komisyonu raporunda belirlenen bedelin düşük olduğunu, bedelin hakkaniyete ve şartlara uygun olarak tespit edilmesini, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
3.Davalı ... tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalılara ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
2. İlk Derece Mahkemesinin 12.07.2021 tarihli ek kararı ile davalı ... vekili tarafından yapılan istinaf talebinin süresinde olmadığından reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararı ve ilk derece mahkemesinin istinaf talebinin reddine ilişkin ek kararına karşı süresi içinde davacı idare ve davalı ... vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunda münavebeye alınan ürünlerin verimi, ortalamanın çok üstünde alındığını, ürün maliyetlerinin eksik ve düşük gösterildiğini, kapitalizasyon faiz oranının da düşük belirlendiğini, kavun ürünü kamulaştırma bedelinin yüksek hesaplanmasına sebep olduğunu, bölgede yetiştirilen yaygın ürünlere göre gelir tablosunun oluşturulması gerektiğini, %40 objektif değer artışı uygulanmasının yerinde olmadığını, fazladan depo edilen bedelin idareye iadesine karar verilmesi gerektiğini, davalılar lehine tek bir vekâlet ücreti hükmedilmesi gerekirken ayrı ayrı vekâlet ücreti hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini, idare lehine vekâlet ücreti takdir edilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı ... vekili ilk derece mahkemesinin istinaf talebinin reddine ilişkin ek kararına karşı istinaf dilekçesinde; istinaf başvuru taleplerinin reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
1. Davalı ... vekiline gerekçeli kararın 18.07.2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacı vekilinin istinaf dilekçesinin de davalı ... vekiline 31.07.2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı ... vekilinin istinaf süresinin 02.08.2021 tarihinde sona erdiği, katılma yoluyla istinaf süresinin de 14.08.2021 tarihinde sona erdiği, davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun 06.09.2021 tarihinde yapıldığı, harcında aynı gün yatırıldığının anlaşıldığı, kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalar ivedi işlerden olup adlî tatil içerisinde süreler işleyeceğinden iki haftalık yasal süreler içerisinde istinaf talebinde bulunulmadığından bahisle istinaf talebinin reddine ilişkin ek karara karşı davalı ... vekilince yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi ve 346 ncı maddesinin ikinci fıkrası uyarınca esastan reddine karar verildiği,
2. Dava konusu taşınmazın kuru tarım arazisi vasfında kabul edilerek net gelir yöntemi ile kamulaştırma bedelinin tespitinde yöntem olarak isabetsizlik bulunmadığı gibi münavebe desenin o yörede yetişen yaygın olarak yetişen ürünlerden oluşturulmasının, net gelirin hesabında 2020 yılı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerinin kullanılmasının ve üretim masraflarının ekonomik tarım yapmaya elverişli şekilde alınmasının, taşınmazın kuru tarım arazisi vasfında kabul edildiğinden kapitalizasyon faiz oranı %5 olarak alınmasının, taşınmazın bulunduğu konum ve merkezi yerlere uzaklığı dikkate alındığında %40 objektif değer artışı uygulanmasının yerinde olduğu, ancak davacı kurum tarafından 410.977,03 TL kamulaştırma bedelinin depo edildiği, ilk derece mahkemesince toplam kamulaştırma bedelinin 383.503,88 TL tespit edilip davalılara hisseleri oranında ödenmesini karar verilmesine rağmen fazladan depo edilen 27.473,15 TL kamulaştırma bedelinin davacıya iade edilmemesine karar verilmemesinin hatalı olduğundan 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin iki numaralı alt bendi gereğince düzeltilip yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden bilimsel yolla değer biçilmek suretiyle adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin davalılara ödenmesi, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmesi yerindedir.
3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; davacı idare vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. Davaya konu taşınmazın tek olması ve davanın mahiyeti gözönünde bulundurularak, kendisini vekil ile temsil ettiren davalılar lehine tek bir vekâlet ücretine hükmedilmemesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davacı idarenin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2.Davacı idarenin Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının; (9), (10) ve (11) numaralı bentlerinin çıkartılmasına, yerine "Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesaplanan 4.080,00 TL vekâlet ücretinin davacı idareden alınarak davalılara verilmesine" ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
27.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.