"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
KARAR : Kabul
Taraflar arasında 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 1050 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; emsal satışlar göz önüne alınarak taşınmazın en yüksek bedel üzerinden kamulaştırılmasını talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 17.02.2016 tarihli ve 2015/582 Esas, 2016/124 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 17.02.2016 tarihli ve 2015/582 Esas, 2016/124 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda, emsal taşınmazlar ile dava konusu taşınmazın Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından belirlenen emlak vergisine esas olan metrekare değerlerine göre fark oranı tespit edildikten sonra, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınan emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle karşılaştırma yapılmadan, emsallerin daha değerli olduğu kabul edilerek soyut ifadelerle taşınmazın metrekare birim fiyatına 375,00 TL olarak değer biçildiğinden bu rapora göre hüküm kurulmasının mümkün olmadığı, harç ve 7139 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kanun'un 10/8 inci fıkrası gereğince bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedel bakımından; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 21.02.2020 tarihli ve 2019/42 Esas, 2020/77 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda, aynı amaçla kamulaştırılan ve birbirine komşu olan Hacıbayramveli Mahallesi 1051 ada 14 parsel sayılı taşınmaza 01.06.2015 değerlendirme tarihinde 522,47 TL/m² birim fiyat takdir edildiği ve bu bedelin Dairemiz denetiminden geçerek 2020/31 Esas, 2020/5914 Karar sayılı ilamı ile onandığı anlaşıldığından, değerlendirme tarihi olan 20.04.2015 itibarıyla dava konusu taşınmaza takdir edilen m² birim fiyatı inandırıcı görülmediğinden, aynı konumda bulunan ve değerlendirme tarihi iki ay sonra olan parsel için tespit edilen m² değerinden ayrılma nedenleri konusunda bilirkişi kurulundan ek rapor alınmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması, bozma öncesinde tespit edilen bedel ile acele kamulaştırma bedeli arasındaki farka faiz işletilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Avrupa İnsan Haklari Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak, davanın niteliği gereği davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinin düşünülmemesi, Anayasa Mahkemesinin 27.11.2020 tarihli ve 31317 sayılı Resmî Gazete de yayımlanan 16.07.2020 tarihli 2018/104 Esas 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanun la Değişik 2942 sayılı Kanun'un 10/8 inci fıkrasının dördüncü cümlesi ile yedinci cümlesinin ilgili bölümlerinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak hüküm kurulması gerektiğinden, kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazın konut imarlı olduğunu ticari özelliğinin bulunmadığını, tespit edilen kamulaştırma bedelinin gerçek değerinden yüksek belirlenmesi nedeniyle kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 1050 ada 2 parsel sayılı taşınmaza emsal kıyaslaması yapılarak, üzerindeki yapılara ise resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek, ağaçlara ise yaş, cins ve verim durumu dikkate alınmak suretiyle değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4.Tespit edilen kamulaştırma bedeline ilk karar tarihine kadar faiz uygulanması gerekirken, son karar tarihine kadar faiz işletilmesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2.Davacı idare vekilinin temyiz itirazının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının hüküm fıkrasının (3) numaralı bendinde bulunan "13/05/2022" tarihinin çıkarılarak yerine "17.02.2016" tarihi yazılmak suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
27.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.