"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 2224 ve 2211 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili tarafından cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazlara tayin edilen kamulaştırma bedelinin çok düşük olduğunu, taşınmazların ulaşım ve yol probleminin olmadığını, taşınmazın hemen bitişiğinin tarımsal sanayi bölgesi vasfında olduğunu, taşınmazların kamulaştırmadan arta kalan kısımlarında değer kaybı olduğunu, bu nedenle taşınmazların kamulaştırma bedellerinin Mahkemece belirlenerek davalıya verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 16.01.2015 tarihli ve 2014/260 Esas, 2015/15 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesi gereğince açılan tespit ve tescil davalarında değerlendirmenin; aynı Kanun'un 15/son maddesi uyarınca dava tarihi itibarıyla yapılması gerekir. Belirtilen nedenle; dava konusu taşınmazlara dava tarihi olan 2014 yılı verileri esas alınmak suretiyle değer biçilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeden 2013 yılı resmî verilerine göre tespit edilen net gelire endeks uygulanmak suretiyle değer biçen bilirkişi kurulu raporuna göre hüküm kurulması, taşınmazların sulu tarım arazisi niteliği, konumu ve yüzölçümü dikkate alındığında değeri belirlenirken kapitalizasyon faiz oranının %4 uygulanması gerekirken, bu oranın %5 kabulü ile az bedel tespiti, davanın niteliği gereği kendisini vekille temsil ettiren taraflar lehine maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru olmadığı gibi; 7139 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası gereğince bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedel bakımından; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin, 26.05.2021 tarihli ve 2019/412 Esas, 2021/332 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların kamulaştırma bedelinin yüksek hesaplandığını, taşınmazların üzerine ekili ürünler ve münavebe gerçek durumu yansıtmadığını, kapitalizasyon faiz oranının %6 olması gerektiğini, sulama projesi nedeniyle taşınmazların arta kalan kısımlarında değer artışı oluşacağını, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ve 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkralarının ilgili bölümleri.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3. Dava konusu taşınmazın parsel numarasının hüküm fıkrasında hatalı yazılması doğru görülmemiştir.
4. Bozma öncesi belirlenen kamulaştırma bedeline ilk karar tarihine kadar, bozma sonrası fark bedele ikinci karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi gerekirken hatalı şekilde faize hükmedilmesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile temyiz olunan Mahkeme kararının hüküm fıkrasının;
a) (1) numaralı bendinde yer alan ''22211'' sayısının çıkartılmasına, yerine ''2211'' sayısının yazılmasına,
b) (4) numaralı bendinin hükümden çıkartılmasına, yerine ''Belirlenen kamulaştırma bedelinden 17.649,20 TL'ye 22.08.2014 tarihinden ilk karar tarihi olan 16.01.2015 tarihine, 907,97 TL'ye 22.08.2014 tarihinden 26.05.2021 tarihine kadar geçen süre içerisinde yasal faiz uygulanmasına, uygulanan faiz bedelinin davalıya derhâl ödenmesine,'' cümlesinin yazılmasına, kararın böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
04.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.