Logo

5. Hukuk Dairesi2022/14366 E. 2023/2768 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazların bedelinin tespiti ve taşınmazların yol olarak terkini davasında, belirlenen bedelin ve faizin doğru hesaplanıp hesaplanmadığı ile davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olup olmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, acele el koyma bedelinin mahsubu sonrası kalan kısma faiz uygulanmaması ve davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi hususlarında hatalı olduğu, bu hususların düzeltilmesi gerektiği gözetilerek karar düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde; Bursa ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 2211 ve 2215 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili ile yol olarak terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davacı kurum tarafından teklif edilen bedelin düşük olduğunu, dava konusu taşınmazın konumu ve bulunduğu bölge olarak çok değerli olduğunu, mahkemece dava konusu taşınmazın gerçek değerinin tespit edilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin bloke ettirilerek davalı tarafa derhal ödenmesine, dava konusu taşınmazların davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde; objektif değer artışının yüksek oranda uygulandığını, kapitalizasyon faiz oranının %6 olması gerektiğini, Tarım ve Orman İlçe Müdürlüğü verilerinin ortalamasının alınması gerektiğini, masrafların brüt gelirinin 1/3'ünü geçemez kuralının bu dosyada uygulanamayacağını, arta kalan kısımda değer azalışı uygulanmasının yanlış olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalılar vekilinin istinaf dilekçesinde; taşınmazların arsa vasfında olduğunu, tarım arazisi olarak kabul edilse dahi hatalı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerinin esas alındığını, kapitalizasyon faiz oranının yanlış uygulandığını, yağış miktarı ve münavebe ürünlerine itiraz ettiklerini, objektif değer artış oranının düşük uygulandığını, taşınmazın gerçek değerinin belirlenmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki ve zeytin bahçesi niteliğindeki taşınmazlara 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak ve kamulaştırılan bölümlerden arta kalan bölümlerde değer kaybı uygulanmak suretiyle tespit edilen bedelin bloke ettirilerek davalı tarafa ödenmesine ilişkin İlk Derece Mahkemesinden verilen karara karşı taraf vekillerince yapılan istinaf başvuru talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrarla, bilirkişiler tarafından yeterli inceleme ve araştırma yapılmadığını, belirlenen bedelin fahiş olduğunu, ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrarla, bilirkişiler tarafından yeterli inceleme ve araştırma yapılmadığını, belirlenen bedelin düşük olduğunu, ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanun’un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. 2942 sayılı Kanun'un 12 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi ve zeytin bahçesi niteliğindeki Bursa ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 2211 ve 2215 parsel sayılı taşınmazlara 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net gelir metodu esas alınarak değer biçilmek ve kamulaştırmadan arta kalan bölümde değer kaybı uygulanmak suretiyle adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesi yerindedir.

3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılama hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı idare vekilinin tüm, davalılar vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

4. Bölge Adliye Mahkemesi kaldırma kararı öncesi Mahkemece ilk kararla belirlenen bedelden acele el koyma kararı ile belirlenen bedelin mahsubu sonrası kalan bedele 04.06.2017 tarihinden İlk Derece Mahkemesinin ilk kararı tarihi olan 30.10.2017 tarihine kadar faiz uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi hatalıdır.

5. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinin gözetilmemesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı idare vekilinin tüm, davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinin birinci paragrafının sonuna "Tahsilde tekerür oluşturmamak kaydı ile Bölge Adliye Mahkemesi kaldırma kararı öncesi mahkemece ilk kararla belirlenen bedelden acele el koyma kararı ile belirlenen bedelin mahsubu sonrası kalan 158.530.33 TL bedele 04.06.2017 tarihinden İlk Derece Mahkemesinin ilk karar tarihi olan 30.10.2017 tarihine kadar faiz uygulanmasına" cümlesinin yazılmasına,

3. İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (3) numaralı bendinden "Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 2.725,00 TL avukatlık ücretinin davalılardan alınarak davacı idareye" ibaresi çıkartılmak suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davalılardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.