Logo

5. Hukuk Dairesi2022/14368 E. 2023/7943 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Yenileme kadastrosu sonucu taşınmazların yüzölçümünde azalma meydana gelmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK’nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı TMK’nın 1007. maddesi uyarınca tapu kaydının iptali nedeniyle oluşan gerçek zararın tazmini gerektiği ve dava konusu arsa niteliğindeki taşınmazlara emsal kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde ve taşınmazların eksilen yüzölçümünün bedelinin davalı Hazineden tahsiline karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1573 Esas, 2022/1233 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gebze 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/520 Esas, 2021/98 Karar

Taraflar arasındaki tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 1007 inci maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Hazine vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

Davalı Hazine vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 26.09.2023 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davalı idareler vekili Avukat ... gelmiş, davacı vekili duruşmaya katılmamıştır.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kocaeli ili, Gebze ilçesi ... Mahallesi ... (yeni 165 ada 1), 445 (yeni ... ada 19) parsel sayılı taşınmazlarda malik iken yapılan yenileme kadastro işlemi sonrasında parsellerin yüzölçümünün eksik olarak tescil edildiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak şimdilik yapılan kadastro çalışmaları sırasında ölçü ve fenni hataların düzeltilmesini ve sehven kesilmiş miktarların davacı adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında verdiği 26.12.2018 tarihli ıslah dilekçesi ile eksilen yüzölçümü nedeni ile uğranılan zarar nedeni ile bilirkişi raporuyla belirlenen tazminat bedelinin davalı Hazineden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle görev itirazında bulunarak davanın Kadastro Mahkemesinde görülmesi gerektiğini, hak düşürücü süreden sonra açılan davanın reddine kararı verilmesi gerektiğini, taşınmazın eski sınırlarında herhangi bir değişiklik olmadığı ve bu hususun muhtar ve bilirkişi beyanları ile sabit olduğu ileri sürülerek davanın reddine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tapu iptal ve tescil talebinin reddine, tazminat isteminin ise kabulü ile belirlenen tazminat bedelinin işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; görev ve hak düşürücü süre itirazlarının dikkate alınmadığını, yenileme işlemleri sonucunda dava konusu taşınmazın sınırlarında herhangi bir değişiklik olmadığını, önceki kadastro işlemleri sonrasında gelişen bilim ve değişen teknik uygulamalar sonucu daha hassas ölçüm yapılabilir hale gelindiğinden, taşınmazın alan hesabındaki farklılığın ortaya çıktığını, davacının satın alım sırasındaki sınırları değişmediğinden herhangi bir zararından da bahsedilemeyeceğini, davacının zarara uğramasında kendi kusurunun da etkili olduğunu, taşınmazı satın almadan önce taşınmazın alanını belirlemek üzere ölçüm yaptırılması gerektiğini, Mahkeme tarafından hükme esas alınan bilirkişi raporunda yeterli emsal karşılaştırılması yapılmadığını beyan ederek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının Kocaeli ili, Gebze ilçesi, ... köyünde bulunan 985 parsel sayılı taşınmazı 2005 yılında, 445 parsel sayılı taşınmazı 2006 yılında satın aldığı, taşınmazların bulunduğu bölgede yapılan yenileme işlemleri sonrasında yeni tekniklerle yapılan hesaplama işlemleri sonrası taşınmazların yüzölçümünde azalma meydana gelmesi nedeni ile uğranılan zarar nedeni ile açılan eldeki davada, taşınmaz arsa vasfında kabul edilerek emsal karşılaştırması yapılmak suretiyle eksilen bölümün bedelinin davalı idareden tahsiline, tapu iptal ve tescil talebinin reddine ilişkin İlk Derece Mahkemesi kararına karşın davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararında ileri sürdüğü hususları tekrarla Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

zevletin sorumlu olduğunun kabulünün gerektiği, Devletin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğu, bu işlemler nedeniyle zarar görenlerin 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi gereğince zararlarının tazmini için Hazine aleyhine adlî yargıda dava açabilecekleri belirtilmiştir.

4. 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca kabul edilen Devletin sorumluluğu, tapu sicilinin önemi ve kişilerin bu sicile olan güven duygularını sağlamak bakımından aynî hakkının saptanması, herkese açık tutulmasında tekel hakkı sağlayan bir sicil olması esasına dayanmaktadır. Bu sorumluluk, asıl ve nesnel (objektif) bir sorumluluk olduğundan zarara uğrayan zararının ödetilmesini doğrudan Devletten isteyebilir.

5. 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi gereğince açılan davalarda, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup bu tarihe göre tapusu iptal edilen taşınmazın niteliği ve değeri belirlenmelidir. Taşınmazın niteliği arazi ise net gelir metodu yöntemi ile arsa vasfında ise değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması suretiyle gerçek değer belirlenmelidir.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu Kocaeli ili, Gebze ilçesi, ... Mahallesi 445 (yeni ... ada 19) parsel sayılı taşınmazın 6.510.00 m² yüzölçümü ile davacı tarafından 22.06.2006 tarihinde satın aldığı, 985 (yeni 165 ada 21) parsel sayılı 12.620.00 m² yüzölçümlü taşınmaza ise davacının 26.12.2005 tarihinde satın almak suretiyle malik olduğu, 2017 yılında 3402 sayılı Kanun’un 22 nci maddesinin ikinci bendinin uyarınca yapılan yenileme kadastrosu sırasında 45 (yeni ... ada 19) parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün 16.157.76 m² olarak, 985 (yeni 165 ada 21) parsel sayılı taşınmazın ise 12.43.69 m² olarak tespit edildiği ve 29.08.2017 tarihinde tapuda tescil işleminin yapıldığı, böylece taşınmazların yüzölçümünde toplam 539.55 m² azalma olduğu, bunun üzerine davacının 09.11.2017 tarihinde azalan yüzölçümü nedeni ile uğranılan zararın tazmini istemi ile eldeki davayı açtığı anlaşılmıştır.

3. Dava konusu arsa niteliğindeki taşınmazlara emsal kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde ve taşınmazların eksilen yüzölçümünün bedelinin 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince davalı Hazineden tahsiline karar verilmesi yerindedir.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.