Logo

5. Hukuk Dairesi2022/14706 E. 2023/2116 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedeli davasında, kamulaştırma işleminin kesinleşip kesinleşmediği ve davacıların hak düşürücü süreye tabi olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kamulaştırma tebligatının davacılardan birine usulüne uygun olarak yapıldığı, diğer davacının ise kamulaştırma bedelinin artırılması davası açarak kamulaştırma işlemini kesinleştirdiği, bu nedenle davacıların hak düşürücü süreye tabi oldukları gözetilerek, davanın reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi

KARAR : Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 11. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 1978 parsel sayılı taşınmaza davalı idarece kamulaştırmasız el atıldığından bahisle tazminat bedelinin davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın hak düşürücü süreden reddi gerektiğinin ileri sürmüştür.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalcılar vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; kamulaştırma tebliğ işlemlerinin usulüne uygun yapılmadığını, idareye başvurunun tebligat yerine geçemeyeceğini, kamulaştırma bedelinin ödendiğinin kanıtlanmadığını, mahkemenin verdiği kararın hatalı olduğunu ileri sürerek istinaf yoluna başvurulmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 24.12.2019 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanarak yürülüğe giren 7201 sayılı Kanun'un 5 inci maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na (2942 sayılı Kanun) eklenen ek 2 nci maddesi gereğince; davalı ... yerine yasa gereği ... karar başlığında davalı olarak gösterildiğinin, davalı idare tarafından dosyaya sunulan kamulaştırma evraklarının incelenmesinden; davalı idare tarafından taşınmazın kamulaştırılmasına 1985 yılında karar verildiği, davacı ...'ın 03.10.1986 tarihli dilekçesi ile kamulaştırma bedeline ve kamulaştırma kararına karşı herhangi bir itirazı olmadığını kamulaştırma bedelinin kendisine ödenmesi talebini içeren dilekçesiyle idareye başvurduğu gibi; 6830 sayılı Kanun gereğince resmi kurumlar nezdinde yapılan adres araştırması sonucunda davacı ...'ın yurt dışı adresine çıkarılan kamulaştırma tebligatının 16.04.1988 tarihinde konsolosluk vasıtasıyla bizzat davacı ...'ın kendisine tebliğ edildiği, diğer davacı ...'un ise ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/89 Esas sayılı dosyası ile kamulaştırma bedelinin artırılması davası açtığı, davanın esastan sonuçlanarak kesinleştiği dosya kapsamıyla sabit olup her iki davacı yönünden kamulaştırmanın kesinleştiği anlaşıldığından, İlk Derece Mahkemesi tarafından davanın reddine dair verilen kararın doğru olduğunun kabulü ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; 2942 sayılı Kanun gereği kamulaştırma evraklarının noter aracılığı ile tebliğ edilmesi gerektiği halde davacı ...'a doğrudan yurtdışı adresine elden tebligat yapıldığı gibi kamulaştırmaya ilişkin içermesi gerekli zorunlu bilgileri ve unsurları taşımadığından tebligatın geçersiz olduğunu, davacının idareye verdiği dilekçenin de tebligat yerine geçemeyeceği; dolayısıyla 2942 sayılı Kanun'nun 25 inci maddesi uyarınca iş bu davacı açısından kamulaştırma sürecinin başlatılamayacağı, diğer davacı Hüsamettin Karakoç tarafından açılan kamulaştırma bedelinin artırılması davasında artırılmasına karar verilen bedel ödenmeden dava konusu taşınmaza kamulaştırmasız el atılması mülkiyet ihlaline yol açtığı, dolayısıyla her iki davacı yönünden kamulaştırmanın kesinleştiğinden bahsedilemeyeceğini ileri sürerek kararın bozulması talebi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasında kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun’un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2.2942 sayılı Kanun'un 13, 14 ve 25 inci maddeleri

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Dosya kapsamında dava konusu taşınmazın mülga Arsa Ofisi tarafından küçük sanayi alanı olarak 1985 yılında kamulaştırıldığı, 6830 sayılı Kanun gereğince resmi kurumlar nezdinde yapılan adres araştırması sonucunda davacı ...'ın yurt dışı adresine çıkarılan kamulaştırma tebligatının 16.04.1988 tarihinde konsolosluk vasıtasıyla bizzat davacıya usulüne uygun tebliğ edildiği buna göre; 2942 sayılı Kanun'un 14 üncü maddesinde yazılı 30 gün içinde dava açılmadığından kamulaştırma işlemi iş bu davacı yönünden kesinleştiği, diğer davacı ...'un ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/89 Esas sayılı dosyası ile kamulaştırma bedelinin artırım davası açtığı ve davanın esastan sonuçlanarak kesinleştiği dosya içeriğiyle sabit olup iş bu dava ile kamulaştırma evraklarının usulüne uygun tebliğ edildiğinin kabulü gerektiği de gözetildiğinde her iki davacı yönünden de kamulaştırma işlemi kesinleştiğinden davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3.Kamulaştırma evraklarının kamulaştırmaya ilişkin içermesi gerekli zorunlu bilgileri ve unsurları taşımadığı iddiası idari yargının konusu olduğundan inceleme konusu yapılmamıştır.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacılardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, 07.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.