"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payı nedeniyle tesis edilen ipotek karşılığının artırılması istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın davacılardan ... yönünden açılmamış sayılmasına; davacılar ... , ..., ..., ..., ..., ... tarafından açılan davanın vaki feragat nedeniyle reddine, bunların dışındaki davacılar yönünden ise davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 275.520 m² yüzölçümlü, 17 ada 1 parsel sayılı taşınmazın maliklerinin müvekkilleri olduğunu, 1951 yılında tapuya dayalı kadastro uygulaması yapıldığını; ancak müvekkillerine hiçbir yerin verilmediğini, taşınmazın tamamının davalı adına tescil edildiğini, müvekkil hisselerinin bedele dönüştürüldüğünü, toplam imara giren 275.520 m²lik kısmın yaklaşık olarak %30'unun müvekkillerine ait olduğunu, yapılan imar uygulaması sonucunda m² değeri olarak 12.000,00 TL bedel ile dönüştürülme yapıldığını, bu durumda müvekkillerinin ipotek alacaklısı olduğunu beyanla, ipotek bedellerinin 12.000,00 TL'den hesaplanarak, şimdilik 10.000,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2. Davacılar vekili 01.07.2017 tarihli ıslah dilekçesi ile davacıların toplam alacak taleplerini 18.202.718,30 TL olarak ıslah etmiş, daha sonra alınan 06.07.2017 tarihli rapora göre 16.11.2017 tarihli ıslah dileçesiyle toplam talebini 5.996.581,71 TL olarak daraltmıştır.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıların dava dilekçesinde belirttikleri hisse miktarlarının doğru olmadığını, dilekçelerine ekli şuyulandırma cetvelinde hisse miktarlarına karşılık gelen alanların net bir şekilde gösterilmiş olduğunu ve bu miktarların esas alınması gerektiğini, davacıların şuyulandırma ve bedele dönüştürme işlemlerinden haberdar olduklarını, söz konusu hisse miktarlarının bedellerinin de maliklerine, varislerine veya vekillerine ödendiğini, davacıların mükerreren bedel talep ettiklerini, davacılar vekilinin talep etmiş olduğu bedelin çok fahiş olduğunu, bedele dönüştürme işleminin 23.11.1989 tarihli ve 4126 yevmiye numarası ile gerçekleştirildiğini, Mehmet Reşat Özçiçekçi varislerine ödenmesi hususunda ... Belediyesi ... İstimlak Müdürlüğü tarafından ... Bankası ... Şube Müdürlüğüne 1990, 1991 ve 1992 yıllarında talimat verildiğini, (Davacılar ..., ..., ..., ... ve ... murisi) ...'nin dava konusu parseldeki 610461/54798912 hissesine tekabül eden 3.061,05 m² alanın 36,732,600 (eski) TL bedele dönüştürüldüğü, ... Belediyesi ... İstimlak Müdürlüğü tarafından ... Bankası ... Şube Müdürlüğüne bu bedelin tamamının ...'nin varislerine ödenmesi talimatının 10.04.1990'da verildiğini, 11.04.1990'da tahsil edildiğini beyanla, öncelikle mükerrer talep nedeniyle, bu mümkün olmadığı takdirde öğrenme tarihi ile dava tarihi arasında 10 yıldan fazla süre geçmiş olduğundan zamanaşımı nedeniyle, ayrıca bedele dönüştürme işlemlerinin dayanağı olan 2981 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin (c) bendinde yapılan atıf nedeniyle 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na (2942 sayılı Kanun) göre bedel artırım davalarının 30 gün içinde açılması gerektiğinden hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 18.02.2019 tarihli ve 2014/409 Esas, 2019/35 Karar sayılı kararı ile davanın davacılardan ... yönünden açılmamış sayılmasına; davacılar ..., ..., ..., ..., ..., ... tarafından açılan davanın vaki feragat nedeniyle reddine, bunların dışındaki davacılar yönünden ise davanın kısmen kabulü ile toplam 5.996.580,71 TL tazminatın 30.09.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 29.09.2021 tarihli ve 2019/2765 Esas, 2021/1626 Karar sayılı kararı ile Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporuyla dava konusu taşınmazın imar uygulamasının tapuda tescil edildiği tarih 23.11.1989 değerlendirme tarihi esas alınarak ve o tarihteki nitelikleri gözetilmek suretiyle emsal incelemesi yapılarak 0,35 TL/m² üzerinden bedeli tespit edilip Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosu esas alınmak suretiyle dava tarihi itibarıyla 659,00 TL/m² olarak güncellenerek yapılan ödemelerin de mahsubuyla hesaplanan bedelin davacı tarafa ödenmesine karar verilmesinde usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı; keza aynı taşınmaza ilişkin başka hissedarların açtığı davada 23.11.1989 değerlendirme tarihi esas alınarak 0,58 TL/m² üzerinden bedele hükmedilip taraf vekillerinin istinaf talebi üzerine Dairenin 2019/2930 Esas, 2021/910 Karar sayılı kararıyla bedel uygun görülerek esastan ret kararı verildiği gözetildiğinde takdir edilen birim bedelin makul olduğu, davacılar vekilinin 01.07.2017 tarihli ıslah dilekçesi ile davacıların toplam alacak taleplerini 18.202.718,30 TL olarak ıslah etmiş, daha sonra alınan 06.07.2017 tarihli rapora göre 16.11.2017 tarihli ıslah dileçesiyle toplam talebini 5.996.581,71 TL olarak daraltmış olup ikinci ıslah dilekçesinin davadan kısmî feragat niteliğinde olduğunun düşünülmemesi ve hükme esas alınan 06.07.2017 tarihli bilirkişi ek raporunda kök muris ...'un 6.122,11 m² hissesi bedelinin 4.034.470,49 TL hesaplandığı, dosyada mevcut kök muris ...'a ait veraset ilâmına göre davacılar ... 12/448, ... 4/448, ... 12/448, ... 4/448, Deniz Varılsuha 16/448 pay sahibi olduğu hâlde bu davacılara bedelin tamamının ödenmesine karar verilmesi doğru görülmediğinden resen yapılan hesaplama ile belirlenen toplam 2.394.355,83 TL tazminatın 30.09.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile idareden tahsiline dair bedel üzerinden İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılıp düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin 29.09.2021 tarihli ve 2019/2765 Esas, 2021/1626 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; arsa niteliğindeki ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 17 ada 1 parsel sayılı taşınmaza 6745 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12 nci maddesi uyarınca uygulamanın tapuda tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak esas alınıp emsal karşılaştırması sonucu tespit edilen bedelin, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosuna göre dava tarihine güncellenmesi suretiyle değer biçilmesine ve davalı idareden tahsiline ilişkin İlk Derece Mahkemesinden verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin iki numaralı alt bendi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmediği; ancak davacıların murisi ...'in davaya konu taşınmazdaki 610461/54798912 hissesine isabet eden (3.061,05 m²) payı yönünden imar uygulamasına ilişkin olarak davacı tarafa usulüne uygun tebligat ve ödeme yapılıp yapılmadığı araştırılarak; tebligat ve ödeme yapılmadığının tespit edilmesi hâlinde bu pay yönünden hesaplanan bedelin tamamının payları oranında davacılara verilmesi, ödeme yapıldığının idarece ispat edilmesi hâlinde ise ödenen bedelin tespit edilen bedelden mahsup edilmesi ile yetinilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verildiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın davacılardan ... yönünden açılmamış sayılmasına; davacılar ..., ..., ..., ..., ..., ... tarafından açılan davanın vaki feragat nedeniyle reddine, bunların dışındaki davacılar yönünden ise davanın kısmen kabulü ile toplamda 2.394.355,83 TL tazminatın 30.09.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile idareden tahsiline karar verilmiştir
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar ... vd. ile davalı idare vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacılar ... vd. vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf mahkemesince bozma ilâmının gerekleri tam olarak yerine getirilmemiş olup gerekli araştırma yapılmadan ve bilirkişi incelemesi yaptırılmadan karar verildiğini, davacıların murisi evveli ...'un ve murisleri ...'nin ayrı ayrı hisseleri bulunduğu ... Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesinin 2022/1380 Esas, 2022/1208 Karar sayılı dosyası ile yapılan istinaf incelemesi neticesinde verilen hükümde belirtilmiş olduğu gibi bir hesaplama hatası olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; imar uygulaması işlemi neticesinde bedele dönüştürme bedelleri 30 yıl önce murislere veya varisçilerine peyderpey ödendiğini, bu süre zarfında davacılara yapılan ödemelere ait belgelerin bir kısmının Belediye arşivinde uzun sürenin geçmesi nedeniyle muhafaza edilmemiş olmasından bulunamadığını, bu nedenle de 30 yıl kadar sürenin geçmesinin ardından gerçeklerle bağdaşmayan bir şekilde tekrardan bedel talep edilmesinin hatalı olduğunu, davaya cevap dilekçesi ekinde sunulan ... Mali Hizmetler Müdürlüğünün 14.11.2014 tarihli ve 1208 sayılı yazısında ödeme dekontları ve çek koçanları ibraz edildiğini; ancak bu durumun dahi ne bilirkişi raporunda, ne yerel mahkemenin gerekçeli kararında ve ne de istinaf mahkemesince dikkate alınmadığını, dava konusu ettiği parselde düzenleme ortaklık payının kesilmemiş olduğundan Mahkeme tarafından belirlenen rakamların gerçeği yansıtmadığını, zamanaşımı, hak düşürücü sürelerin geçtiğini, aynı taşınmaza ilişkin başka davaların açıldığını ve bunlarla birleştirilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payı nedeniyle tesis edilen ipotek karşılığının artırılması istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 6745 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi ile eklenen Geçici 12 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre taraf vekillerinin aşağıdaki üçüncü ve dördüncü paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Arsa niteliğindeki ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 17 ada 1 parsel sayılı taşınmaza 6745 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12 nci maddesi uyarınca uygulamanın tapuda tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak esas alınıp emsal karşılaştırması sonucu tespit edilen bedelin, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosuna göre dava tarihine güncellenmesi suretiyle değer biçilmesine ve davalı idareden tahsiline karar verilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacılar ... vd. ve davalı idare vekillerinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. Dairemiz bozma ilâmında davacıların murisi ...'in davaya konu taşınmazdaki hissesine isabet eden (3.061,05 m²) payı yönünden imar uygulamasına ilişkin olarak davacı tarafa usulüne uygun tebligat ve ödeme yapılıp yapılmadığı araştırılması yönünde bozma yapılmış ise de bozma ilâmımızın maddi hataya dayandığı, davacıların murisi ...'in davaya konu taşınmazdaki hissesine isabet eden (3.061,05 m²) payı yönünden ihtilaf olmayıp, kök muris ...'tan gelen payı yönünden şuyulandırma cetvelinde belirtildiği üzere ... varislerinin 21.03.1963 tarihli ve 724 yevmiye numarası ile hisselerini devraldığı, devralmayan yalnızca ...'nin olduğunun belirtildiği ve uygulamaya bu şekilde 6.122,11 m²nin girdiği; yine davaya konu taşınmazın tapu kaydının incelenmesinde kök muris ...'un davaya konu taşınmazda 23.11.1951 tarihinde kesinleşen kadastro ile 10174350/54798912 hisse sahibi iken 21.03.1963 tarihinde 724 yevmiye numarası ile irs nedeniyle bir kısım payı mirasçılardan ..., ..., ..., ... adına tescil edildiği ve ipka suretiyle muris ...'ta 1220922/54798912 hisse kaldığı anlaşıldığından, bu durumda davacıların tapu kaydında ...'un 23.11.1963 tarihli ve 724 yevmiye numaralı işlem ile murislerinden intikal suretiyle edinilen pay (6.122,11 m²) dikkate alınarak payına düşen bedelin hesaplanması gerekirken (kısmi intikal durumu araştırılmadan) yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar ... vd. ile davalı idare vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesinin kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harçlarının istek hâlinde davacılar ... vd. ile davalı idareye iadesine,
30.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.