Logo

5. Hukuk Dairesi2022/16740 E. 2023/4306 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve sorumlu idareden tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, taşınmaza el atıldığı, bilirkişi raporuna dayanılarak bedelin tespit edildiği ve sorumlu idareden tahsiline karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu, temyiz itirazlarının kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekililerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; ... ili, ... ilçesi, ... köyü, 8853 parsel sayılı taşınmaza davalı ... Müdürlüğünce yola kalbedilmek suretiyle el atıldığını, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu (2942 sayılı Kanun) hükümlerine göre müvekkile herhangi bir kamulaştırma evrakı gönderilmemekle birlikte kamulaştırma bedelinin de ödenmediğini bu nedenle dava konusu taşınmaz için fazlaya dair her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 8.000,00 TL kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat bedelinin el koyma tarihinden itibaren işleyecek olan en yüksek yasal faizi ile davalı idarelerden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza değer tespiti yapılırken ibraz edecekleri emsal taşınmazların m² birim değerlerinin dikkate alınmasını, dava konusu taşınmaza fahiş değer tespit edilmemesini, dava aşamasında malik değişiklikleri olduğunda veya taşınmaz imar uygulaması kapsamına alındığında ilerideki aşamalarda idarelerinin telafisi mümkün olmayan zararları doğacağından davacı açısından payının devir ve temliki halinde malik değişikliğinin mahkemeye bildirilmesi yönünde tapu kaydının beyanlar hanesine şerh verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza el atma olup olmadığının yapılacak keşifte anlaşılacağını, el atma tarihinin tespiti ve bu tarihteki nitelikleri de göz önüne alınarak değer tespiti ve dava tarihine göre güncelleme yapılması gerektiğini, taşınmazın kamulaştırma dışı kalan kısımları hakkında vaki değer artışlarının hesaplanması gerektiğini, dava konusu parselin emlak vergi beyanları ve emlak vergisine esas asgari beyan değerlerinin kıyaslanması gerektiğini, davalı müvekkili idare açısından usulden, esastan ve husumetten reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın ... yönünden kısmen kabulü ile davalı ... yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilin huzurdaki davanın ikamesi esnasında maliki bulunduğu bir kısım hisse yönünden müvekkil aleyhine Büyükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/330 Esas, 2012/264 Karar sayılı ilamı ile tapu iptali ve tescil kararı verildiğini ve kararın kesinleşerek tapuda infaz edildiğini, davacının güncel olarak 1/90 oranında hisse sahibi olduğunu, ancak İlk Derece Mahkemesinin davanın kısmen reddi nedeniyle davalı ... lehine 51.271,00 TL vekâlet ücretine takdir etmiş olmasının yerinde olmadığını davacının artık malik olmadığı hisseler yönünden aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilerek, idare lehine maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, kabule göre de Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13 üncü maddesinin üçüncü fıkrası çerçevesinde hükmedilecek ücretin, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemeyeceği düzenlendiğinden davalı kurum lehine takdir edilecek nispi vekâlet ücretinin de ancak davacı lehine takdir edilen vekâlet ücreti kadar olabileceğini, ayrıca yargılama sırasında tüm harçların eksiksiz depo edildiğinden İlk Derece Mahkemesinin müvekkilden ikinci kere harç tahsil edilmesi yönündeki kararı yanlış olduğundan kararın düzeltilmesini talep etmiştir.

2.Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, zaman aşımı ve hak düşürücü sürelerin geçtiğini, ıslahın zamanında yapılmadığını, taşınmazın arazi vasfında olduğunu, hizmet nedeniyle değer artışının bedelden düşülmesi gerektiğini, husumetin belediyelere yöneltilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki taşınmaza mahallinde yapılan keşif sonucu emsal karşılaştırması yapılarak değer biçen, usul ve Kanuna uygun olarak düzenlenen bilirkişi raporuna göre el atma bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesi doğru olduğu gibi, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre dava konusu taşınmazın davalı idarenin yetki ve sorumluluk alanında kaldığı ve husumetin doğru yöneltildiği, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın emlak metrekare rayiç değerlerinin doğru orantılı olduğu anlaşıldığından davalı idare vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir, Ancak; dava tarihinden sonra kesinleşen tapu iptali tescil davası sonucunda, davacının dava konusu taşınmazdaki bir kısım hissesi yönünden aktif husumet ehliyetini kaybetmiş olması nedeniyle, taşınmazın bu kısmı yönünden davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığından, davanın bu kısım yönünden aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine ve maktu ret vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davalı lehine nispi ret vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru görülmediğinden kararın kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idareler arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idarelerden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihaî kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Arsa niteliğindeki ... ili, ... ilçesi, ... köyü, 8853 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesi ve alınan rapor uyarınca bedelinin davalı ... Müdürlüğünden tahsiline karar verilmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.