"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/7 Esas, 2022/177 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılarak enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın irtifak hakkı karşılığının tahsiline ilişkin asıl dava ile ilk davada saklı tutulan kısmın tahsiline ilişkin birleştirilen davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili asıl ve birleştirilen dava dilekçelerinde özetle; davacıların Hatay ili, ..., ... 427 parsel sayılı taşınmazın maliklerinden olduğunu, bu taşınmazda davalı kuruma ait 154 KV Yüksek Gerilim Hattının bulunduğunu; davalının 1965 tarihinde kamulaştırma yapmaksızın taşınmaza el attığını davalı kuruma 31.05.2013 tarihinde başvurduklarını, ancak bir sonuç elde edemediklerini, taşınmazın arsa vasfında olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 15,000 TL tazminatın idareye müracaat tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili süresinde cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 27.05.2016 tarihli ve 2014/87 Esas, 2016/774 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne ve kamulaştırmasız el atılarak enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın irtifak hakkı karşılığının tespiti ile davalı idareden tahsiline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 27.05.2016 tarihli ve 2014/87 Esas, 2016/774 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda; Dörtyol Belediyesinin yazısına ve taşınmazın bilirkişi raporunda yazılı özelliklerine göre dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğundan emsal karşılaştırması yapılmak suretiyle değerinin belirlenmesi gerektiğinden Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 22.12.2020 tarihli ve 2019/245 Esas, 2020/653 Karar sayılı kararı ile asıl ve birleştirilen davaların kabulüne ve kamulaştırmasız el atılarak enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın irtifak hakkı karşılığının tespiti ile davalı idareden tahsiline karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 22.12.2020 tarihli ve 2019/245 Esas, 2020/653 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda; bozma ilamı öncesinde yapılan yargılamada dava konusu taşınmazın 2282,57 m²lik kısmında irtifak hakkı tesis edilmesine karar verildiği, bozma ilamından sonra alınan ve hükme esas fen bilirkişi raporunda ise dava konusu taşınmazın imar uygulaması gördüğü belirtilerek irtifak hakkı tesis edilmesi gereken alanın imar uygulamasından sonra 1653,65 m²ye düştüğünün tespit edildiği ve kararda da dava konusu taşınmazın 1653,65 m²lik kısmında irtifak hakkı tesis ve tapuya tesciline karar verildiği hâlde, irtifak hakkı bedelinin bozma ilamı öncesinde belirtilen 2282,57 m²lik alan üzerinden hesapladığı anlaşılmış olup imar uygulamasından sonra oluşan yeni tapu kaydı getirtilerek yeni yüzölçümü üzerinden bedelinin hesaplattırılması ve irtifak hakkının da imardan sonra geçtiği hat dikkate alınarak tesciline karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, asıl ve birleştirilen davalarda alacağın tamamına asıl dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiği gözetilmeden, birleştirilen dava için birleştirilen dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi, dava konusu taşınmazın tapu kaydının incelenmesinde; 21.11.1973 tarihinde 2600 metrekarelik bölümde irtifak hakkı tescil edildiği anlaşılmakla eski irtifak hakkı nedeniyle oluşacak değer düşüklüğünün hesaplamada dikkate alınması için bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmediğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl ve davanın kabulüne, birleştirilen davanın kısmen kabulüne kamulaştırmasız el atılarak enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın irtifak hakkı karşılığının tespiti ile davalı idareden tahsiline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz SebepleriB. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; bedelin yüksek belirlendiğini, rapora itirazlarının gözetilmediğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılarak enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın irtifak hakkı karşılığının tahsili hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
28.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.