"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/938 Esas, 2023/1264 Karar
DAVA TARİHİ: 26.08.2019
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: Kocaeli 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/570 Esas, 2022/358 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle;... Mahallesi 339 ve 9601 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların tapudan yol olarak terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile dava konusu taşınmazların davalı adına olan tapu kaydının iptali ile tapudan yol olarak terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların belediye hizmetlerinden yararlanmadığı ve konum itibari ile de belediye hizmetlerinden yararlanma imkanının olmadığını, taşınmazların tarla vasfı tartışmasız iken değerlerinin emsal satışlar yoluyla değil gelir metodu yöntemiyle hesaplanması gerektiğini, raporda kıyasi emsal olarak alınan satışın eski tarihli olduğunu, Yargıtay içtihatları gereğince dava tarihine yakın tarihli satışların emsal olarak alınması gerektiğini, dava konusu taşınmazlar ile emsal taşınmazın vergi beyan değerleri arasındaki oranlamanın yapılmadığını, dava konusu taşınmazlara benzer yüzölçümlü taşınmazların yakın zaman içindeki satışlarının bildirilmesi ve lüzum halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, dava konusu taşınmazların imar ya da kadastro parselleri olup olmadığının ilgili birimlerden sorulması, dava konusu taşınmazların imar planındaki konumu, emsallere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu ve emsal taşınmazların nitelikleri, bulunduğu konumu gibi özelliklerinin, üstün ve eksik yönleri kıyaslanarak değer tespiti gerektiğini, bilirkişi raporunun bu hususlar gözetilmeden karara esas alındığını belirterek Mahkeme kararının bedel yüksekliği, taşınmazın vasfının hatalı bir şekilde arsa olarak tespiti sebebiyle kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılarak itirazları göz önünde bulundurularak davanın kabulüne, müvekkili idarenin her türlü harçtan muaf olması sebebiyle teminatsız olarak icranın ertelenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hatalı bilirkişi raporunun hükme esas alındığını, taşınmazların nitelikleri gözönünde bulundurulduğunda belirlenen metrekare birim fiyatının düşük olduğunu, taşınmazların gerçek değerinin tespiti bakımından uygun emsal alınmadığını, satış tarihi yaklaşık 11 yıl öncesine ait taşınmazın emsal alınarak hesaplama yapıldığını, istinaf kararı öncesindeki aynı emsalle hesaplama yapılmasının hem istinaf kararına aykırı olduğunu hem de aynı emsalle farklı metrekare bedeli belirlenmesinin raporun objektif olmadığını ortaya koyduğunu, dava konusu taşınmazlara uygun emsalin ... Mahallesi 8862 parsel sayılı taşınmaz olup metrekare birim fiyatının 2016 yılı itibarıyla 1.105,77 TL olduğunu, bu emsalin dava konusu taşınmaza emsal alınan taşınmazlardan daha yakın tarihli, daha yakın konumda ve daha uygun m²'ye sahip olmasına karşın bu taşınmazın emsal alınmadığını, aynı bölgede olan parseller için farklı emsallerin esas alınması ve metrekare bedellerinin farklı belirlenmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek istinaf taleplerinin kabulüne karar verilerek yerel Mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bilirkişi heyetince taşınmazların arsa vasfında olduğunun kabulü ile emsal incelemesi yapılmak suretiyle değerini belirlemeleri ve buna göre dava konusu taşınmazlar ile emsal taşınmazın konum, nitelik ve vergi beyanları itibarıyla karşılaştırma yaparak benzer özellikleriyle üstün ve eksik yanlarını da belirtmek suretiyle kıyaslayarak dava konusu taşınmazların değerini belirlemelerinde bir isabetsizlik görülmediğinden istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri.
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf isteminde ileri sürdüğü hususları tekrar etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki davaya konu taşınmazlara 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesi, adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin davalılara ödenmesi, dava konusu taşınmazların davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.