Logo

5. Hukuk Dairesi2023/10995 E. 2024/3836 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davalı idareden tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaza fiilen el atıldığı, bedel tespitinde ve davalı idareden tahsiline karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2170 Esas, 2023/2098 Karar

KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait Kırıkkale ili, ... ilçesi, ... Mahallesi ... ada ... parsel sayılı taşınmaza kamulaştırma yapılmaksızın kapalı spor salonu ve idari binalar yapılmak suretiyle fiilen el atıldığını, ayrıca taşınmazın kesinleşmiş imar planında spor alanı olarak ayrıldığını ve imar planının yürürlüğe girmesinden itibaren beş yıllık süre içerisinde kamulaştırma yapılmaması suretiyle taşınmazlara kamulaştırmasız el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davada Gençlik ve Spor Bakanlığının taraf olarak gösterildiğini, oysa husumetin Gençlik ve Spor Bakanlığına bağlı ancak ayrı bir tüzel kişiliğe sahip kamu kurumu niteliğindeki Spor Genel Müdürlüğüne yöneltilmesi gerektiğini, müvekkili idare tarafından taşınmazlara herhangi bir fiili müdahalede bulunulmadığını, imar uygulaması sonucu kamulaştırmasız el atmadan doğan tazminat davalarının idari yargıda çözümlenmesi gerektiğini, müvekkili idarenin imar planı ve parselasyon planı yapmakla ilgili hiçbir görev ve yetkisinin bulunmadığını, sorumluluğun imar planını hazırlayan ve imar uygulamasını gerçekleştiren ilgili Belediyede olduğunu, bu konuda müvekkili idareden görüş alınmadığını, bu nedenle müvekkili idare yönünden husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, talep edilen tazminatın fahiş olduğunu, dava tarihinden itibaren kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faizin talep edilmesinin de yasaya aykırı olduğunu ileri sürmüştür.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve el atma tazminatının tespiti ile davalı idareden tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; imar planı yapma görevinin belediyeye ait olduğunu, taşınmaza idarece el atılmadığını, Uyuşmazlık Mahkemesi kararları gereğince davanın idari yargıda görülmesi gerektiğini, bu taşınmaza idarenin ihtiyacı olmadığını ve bundan dolayı idarenin bir sorumluluğunun bulunmadığını, taşınmaz bedelinin yüksek belirlendiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın davalı idarenin kullanımında olan dava dışı ... ada ... parsel sayılı taşınmaz ile birlikte bir bütün olarak mevcut imar planında "Spor Alanı" olarak ayrıldığını, bu şekilde malikin kullanma hakkı elinden alındığı gibi, ... ada ... parsel sayılı taşınmazda davalıya ait stadyum bulunduğu, bu durumda taşınmazlara amacına uygun şekilde tesis yapımına başlandığından, proje bütünlüğü gereği dava konusu taşınmazlara el atılmış olduğunun kabulü gerekeceği gibi, arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak bedelinin tespit edilerek davalı idareden tahsiline karar verilmesinde, taşınmazın paydaşları tarafından açılan davalarda Mart 2023 değerlendirme tarihi itibarıyla tespit edilen 600 TL/m² birim bedelin Dairenin 2022/2079 Esas ve 2022/2078 Esas sayılı ilamları ile uygun bulunduğu da dikkate alındığında bir isabetsizlik görülmediği; ancak 3289 sayılı Gençlik ve Spor Hizmetleri Kanunu'nun geçici 15 inci maddesi uyarınca, dava konusu taşınmazın ... Kırıkkale İl Müdürlüğü adına tesciline karar verilmesi gerekirken, davalı bakanlık adına tapuya tesciline karar verilmesi, davalı idare genel bütçeye dahil idarelerden olup harç alınmamasına ve yatırılan harçların davacı tarafa iadesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş olup, bu hususlar istinaf sebebi olarak ileri sürülmemiş ise de tescil ve harç kamu düzenine ilişkin olduğundan resen düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ile bedelinin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Mahakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki Kırıkkale ili, ... ilçesi, ... Mahallesi ... ada ... parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi ve alınan rapor uyarınca bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.