"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
DAVA TARİHİ: 20.01.2020
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: ... 12. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/15 Esas, 2021/316 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekilince tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılmakla kabullerine karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 1960'lı yılların başından beri ikamet ettiği ve zilyet olduğu...Mahallesi, 653. Sokak, no:12 adresindeki taşınmazı Vakıflar Bölge Müdürlüğünden satın aldığını, taşınmazın...Belediyesi tarafından yapılan düzenleme ortaklık payı kesintileri sonrasında 1289 ada 35 parsel numarası aldığını, sonrasında...Belediyesi tarafından bölgedeki yolların genişletilmesi çalışmalarına başlandığını ve davacıya ait taşınmazın 145 m²lik kısmının kamulaştırma bedeli ödenmeden yolun içine alındığını, davacının Belediye ile yaptığı görüşmelerde aynı ada içerisinde bulunan Belediye hissesinden bu kaybın telafi edileceği ve herhangi bir hak kaybı olmayacağının bildirildiğini, akabinde davacının taşınmazı kat karşılığı olarak müteahhide vermek istemesi ve olayın çözülmemesi ile tekrar belediyeye gittiğini ve belediyenin taşınmazın 145 m²lik kısmı bedelsiz olarak yola terk edilmeden inşaat ruhsatı verilmeyeceğinin belirtilmesi üzerine gecekonduda oturmaktan kurtulmak için ve davalı belediyenin de başka çözüm yolu olmadığını belirtmesi üzerine 2004 yılında terk işlemini yaptığını, bölgede benzer durumda olan taşınmazlar için...Belediyesi tarafından kamulaştırma davası açılarak bedelinin maliklere ödendiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 6.000,00 TL bedelin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazda 04.03.2004 tarihli ve 441 sayılı Encümen Kararı ile bedelsiz olarak yola terk işlemi yapıldığını, 19.11.2015 tarihinde vatandaş tarafından verilen dilekçe ile dava konusu taşınmaza cephesi olan 653. sokaktaki toprak yol alandan kalkan tozların engellenmesi için herhangi bir yıkım işlemi yapılmadan halihazırda bulunan yolda 03.12.2015 tarihinde tesviye çalışması yapıldığı ve asfalt serildiğini, dava konusu taşınmazın bir kısmının yol olduğunu, davacı tarafından uzlaşma başvurusunda bulunulduğunu; ancak taşınmazda bedelsiz ve koşulsuz yola terk işlemi olması sebebi ile kamulaştırmaya konu herhangi bir husus bulunmadığını, davacının taşınmazdaki mülkiyet hakkından feragat etmiş olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 04.03.2004 tarihli Encümen Kararı ile yola terk işleminin yapıldığı, terk işlemi öncesinde taşınmaz 575 m² alanlı iken 145 m² olarak davacı adına tescil edildiği, terk işlemi sonrasında parsel üzerinde inşa edilecek bina için 05.05.2004 tarihli yapı ruhsatı ve 09.05.2005 tarihli genel iskan belgesi düzenlendiği, ... Orman İşletme Müdürlüğü ile ... arasında düzenlenen Protokol’ün dava konusu ile birlikte değerlendirilmesiyle parselin 3194 sayılı İmar Kanunu’nun (3194 sayılı Kanun) Ek-1 inci maddesine göre oluşan parsel olup yola terk işleminin ilgili kanun kapsamında isteğe bağlı, şahsın müracaatı üzerine, yola terk işlemine ilişkin encümen kararı ile kamuya bedelsiz terk edildiği belirlendiğinden aksi yöndeki davacı iddialarının ispatlanamaması neticesinde menfaat yokluğu nedeniyle kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat taleplerinin, davacının aktif husumet yokluğu nedeniyle dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza...Belediyesi kararı ile kamulaştırmasız fiilen el atıldığını, müvekkilinin 575 metrekarelik imarlı parselinin üzerinden yol geçirildiğini, yol geçirilen ve fiili el atılan 145 metrekarelik arsa payı için davalı kurumca müvekkiline herhangi bir kamulaştırma bedeli ödenmediğini, zamanaşımı süresi olmaksızın her zaman kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası açılabileceğini, davacının husumet ehliyeti bulunmadığına karar verilmesi hatalı olup el atma tarihinde tapuda malik olan davacının hukuki yararının da bulunduğunu, her ne kadar Orman İdaresi ile imzalanan protokolde dava konusu taşınmaz yer almıyor ise de davalı idare protokol uyarınca boş arsaları kamu yararına kullansa idi davacının hak kaybı olmayacağını ve yapılacak ek imar planı ile kaybının ormandan devralınan boş parsellerden karşılanacağını, belediyenin yola terk eyleminin iyi niyet ve dürüstlükle bağdaşmadığını, taşınmaza 1996 tarihli encümen kararı ile el atılmış olup yola terk işleminin 2004 yılında yapıldığı husus da gözetildiğinde gönüllü terkin yapılmadığının aşikar olduğunu, davacının yaptığı bağış işlemi olup bağıştan vazgeçtiğini, komşu parsellerde açılan yollara bedel ödeyen idarenin davacıya ödemeyerek eşitlik ilkesine aykırı davrandığını, dinlenen tanıkların beyanlarına itibar edilmeme gerekçesinin açıklanmadığını, idarenin uyguladığı haksız fiil ile sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu Cumhuriyet Mahallesi 1289 ada 35 parsel sayılı taşınmazdaki mülkiyet hakkından davacının bedelsiz yola terk işlemiyle feragat etmiş olduğu, terk işleminin...Belediyesi Encümeni tarafından 04.03.2004 tarihli ve 441 sayılı kararı ile tamamlandığı ve krokide (A) harfi ile gösterilen 145 m²lik alanın yola terk edildiği, parselin genel iskanı bulunup üzerinde yapı bulunduğu ve davacı adına 2 adet bağımsız bölüm bulunduğu, dava konusu taşınmazın 3194 sayılı İmar Kanunu'nun Ek-1 inci maddesine göre oluşan parsel olup yola terk işleminin ilgili kanun kapsamında isteğe bağlı, şahsın müracaatı üzerine, yola terk işlemine ilişkin encümen kararı ile yapıldığı anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmesi yerinde olup davacı tarafın istinaf konusu ettiği hususlarda usul ve kanuna aykırılık bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usulü dairesinde istimlâk muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usulü dairesinde istimlâk muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 35 inci maddesi.
“İmar mevzuatı gereğince düzenlemeye tabi tutulan parsellerden düzenleme ortaklık payı karşılığı olarak bir defaya mahsus alınan yol, ... saha ve bunun gibi kamu hizmet ve tesislerine ayrılan yerlerle, özel parselasyon sonunda malikinin muvafakatı ile kamu hizmet ve tesisleri için ayrılmış bulunan yerler için eski malikleri tarafından mülkiyet iddiasında bulunulamaz ve karşılığı istenemez.”
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu...Mahallesi 1289 ada 35 parsel sayılı 575 m² yüzölçümlü taşınma... Vakfı adına kayıtlı iken ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 05.06.1998 tarihli ve 1998/6 Esas sayılı kararına istinaden davacı ...'a satış ile önceki hisseleriyle tevhid edilerek 11.08.1998 tarihli ve 6922 yevmiye numarası ile davacı adına tam hisse ile tescil edildiği ve...Belediyesinin 06.05.2004 tarihli ve 18/18 no ile tasdikli genel inşaat projesi ve ... 3. Noterliğinden 23.08.2004 tarihli ve 17850 sayısı tasdikli liste, dilekçe ve yönetim planı gereğince 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'na göre 10 bağımsız bölümlü kat irtifakı tesis edilmekle 24.08.2004 tarihli ve 12898 yevmiye ile davacı adına 430 m² olarak tescil edildiği, dosyada mevcut tescil bildiriminden 575 m² olan dava konusu taşınmazın 145 m²sinin yol olarak kamuya terk edildiği ve davacı ...'ın “tescil bildirimi isteğime uygun olarak düzenlenmiştir” yazılı kısmı imzaladığı, kalan 430 m²nin ise davacı adına aynı parsel numarası ile tescil edildiği ve bu kısmın 04.04.2005 tarihinde dava dışı Rahime Kaya'ya satıldığı, yola terk işleminin yapıldığı 25.03.2004 tarihi itibarıyla dava konusu taşınmazda malik olan davacının aktif husumet ehliyeti bulunduğu anlaşılmakla, rızaen yola terk edilen ve halihazırda yol olarak kullanılan kısmın bedelinin 2942 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi uyarınca bedeli istenemeyeceğinden davanın reddine karar verilmesi sonucu itibarıyla doğru olduğundan bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.