Logo

5. Hukuk Dairesi2023/1551 E. 2023/9823 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedeli ile ilgili uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bozma ilamında belirtilmeyen ve davalı yararına kesinleşen objektif değer artışına ilişkin hususun bozmadan sonraki yargılamada gözetilmemesi usul hukuku kuralı olan kazanılmış hak ilkesine aykırı olduğundan, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1357 Esas, 2022/3121 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Bursa ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 355 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedeli tespit edilirken kapitalizasyon faiz oranının %4 alınması, objektif değer artış oranının en az %250 alınması, münavebe ürünlerinin 6 yıllık ortalama ile yapılması, taşınmazın sulu tarım niteliğinde değerlendirilmesi ve münavebeye alınacak ürünlerin Türkiye ortalamasına göre üretim masraflarının, brüt gelirin 1/3'ünden fazla olmayacak şekilde hesaplanması gerektiğini beyan etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 18.09.2018 tarihli ve 2017/561 Esas 2018/776 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 28.03.2019 tarihli ve 2019/932 Esas, 2021/531 Karar sayılı kararıyla istinaf başvurularının esastan reddine, kamu düzenine ilişkin hususlar yönünden karar düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda; dava konusu taşınmazın bitişiği ve yakınındaki parsellerin sulu arazi olarak değerlendirildiği hususu da gözetilerek dava konusu taşınmazın yakınında bulunan Fındık Deresi ve Kaynak Deresinden sulanıp sulanamadığı hususunda ek rapor alınarak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi nedeniyle kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesince dava konusu taşınmaza yakın konumdaki Kaynak Deresinden motopomp yoluyla sulama yapılabildiği tespit edildiğinden, taşınmaz sulu tarım arazisi olarak kabul edilerek tespit edilen m² birim değeri üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; arpacık soğanın münavebeye alınmasının hatalı olduğunu, verim miktarının geçmiş yıllara göre bu denli artmasının normal olmadığını, dava konusu taşınmazın sulu kabulünün hatalı olduğunu, davacı idare yararına vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; objektif değer artışına hükmedilmesi gerektiğini, kapitalizasyon faiz oranının %3 alınması gerektiğini, paranın reel alım gücünün düştüğünün gözetilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu ve 11 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihaî kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı idare vekilinin tüm, davalılar vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

3. Bozma öncesi verilen ilk kararda dava konusu taşınmazın metrekare birim bedeline %35 oranında objektif değer artışı uygulandığı, Dairemizce bu hususa yönelik bozma yapılmadığı anlaşıldığından, davalı yararına oluşan usuli kazanılmış hak ihlal edilerek az bedele hükmedilmesi bozmayı gerektirir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacı idare vekilinin tüm, davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA

Davalılardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına

Dosyanın 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin ikinci fıkrası gereğince kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.