"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/416 Esas, 2022/363 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece, Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyulmasına karar verildikten sonra verilen kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, Dairemizce Mahkeme kararının ikinci kez bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir ili, ... ilçesi, Ulucak köyü, 167 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı idare tarafından müvekkiline teklif edilen bedelin müvekkillerinin maliki olduğu taşınmazın gerçek değerinden çok düşük olduğunu, Kıymet Takdiri Komisyonu tarafından tespit edilen bedelin gerçek değerini yansıtmadığını, davaya konu taşınmazın şehrin hızla gelişmekte olan bir yerinde olup belediyenin tüm hizmetlerinden yararlandığını, taşınmazın bulunduğu muhitin gerek konut alanı olarak gerekse iş yeri alanı olarak çok rağbet gören bir yer olduğunu, müvekkillerinin mülkiyetindeyken cüz-i ve ürünleri bugünkü rayiç değeri göz önüne alınarak taşınmazın m² sinin en az 250,00 TL kabul edilerek değer biçilmesini ve taşınmaza el koyma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacı idareden tahsiline, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı idareye yükletilmesine karar verilmesini vekâleten taleple beyan etmiştir.
III.MAHKEME KARARI
Mahkemenin 29.04.2014 tarihli ve 2013/522 Esas, 2014/179 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin 206.475,36 TL tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Mahkemenin 29.04.2014 tarihli ve 2013/522 Esas, 2014/179 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 30.04.2019 tarihli ve 2018/7983 Esas, 2019/8116 Karar sayılı kararı ile dosya içindeki 1. ve 2. bilirkişi raporlarında dava konusu taşınmazın kapama kiraz bahçesi olduğu belirtildiği halde, hükme esas alınan bilirkişi raporunda kapama zeytin bahçesi olarak değer biçildiği anlaşıldığından, taşınmazın vasfı konusundaki çelişki giderilerek, belirlenen vasfa göre dava konusu taşınmazın konumu, bilirkişi raporunda belirlenen özellikleri dikkate alınarak objektif arttırıcı unsur uygulaması gerektiğinin düşünülmemesi ve taşınmazın kuru tarım arazisi niteliği, konumu ve yüzölçümü dikkate alındığında değeri belirlenirken kapitalizasyon faiz oranının % 5 uygulanması gerekirken, bu oranın % 6 kabulü ile az bedel tespiti doğru görülmediğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 30.12.2020 tarihli ve 2019/224 Esas, 2020/389 Karar sayılı kararı ile bozma ilamı sonrasında belirlenen ek kamulaştırma bedelinin sonuçları ihtar edilerek verilen kesin süreye rağmen yatırılmadığından davanın reddine ve tapuda işlem yapılmış olması durumunda yeniden terkin işleminin iptali ile tapu kaydının dava tarihi olan 28.06.2013 tarihi öncesindeki eski haline getirilerek önceki maliki olan davalı adına terkinine karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1.Mahkemenin 30.12.2020 tarihli ve 2019/224 Esas, 2020/389 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 07.03.2022 tarihli ve 2021/12492 Esas, 2022/3750 Karar sayılı kararı ile bilirkişilerce tespit edilen kamulaştırma bedelinin depo edilmesi için davacı idareye ikinci kez verilen kesin süreye rağmen bloke edilmediğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de davacı idare vekilinin temyiz dilekçesi ekinde sunduğu dekont örneğine göre 05.01.2021 tarihinde fark kamulaştırma bedelinin ... Bankası ... Şubesine depo edildiği anlaşıldığından, taraf vekillerinin bu hususta beyanları alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar
Mahkemenin 21.09.2022 tarihli ve 2022/416 Esas, 2022/363 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar vermiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; verim, fiyat ve gelir yüksek alınmışken; giderlerin oldukça düşük gösterildiğini, belirlenen bedelin yüksek olduğunu, kıymet takdir kurulu raporu ile bilirkişi raporunda dava konusu birim fiyatları arasındaki farkın oldukça fazla olduğunu, uygulanan objektif değer artış oranının fazla ve arta kalan alan uygulanan değer azalış oranının hakkaniyete aykırı olduğunu, idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek kararı temyiz etmiştir.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kamulaştırma bedelinin tespit edilme süreci davacı kurumun ihmali dolayısı ile gereğinden çok daha uzun sürdüğünü, taşınmazın vasfının belirlenmesinde hataya düşüldüğünü, iş bu davaya konu taşınmazın 1/5000 ölçekli imar planı içerisinde kaldığı beyan edilmesine rağmen bilirkişi raporlarında söz konusu imar planının iptal edildiği gerekçesi ile taşınmazın vasfı arazi olarak belirlendiğini; ancak ... Belediyesinin 20.09.2013 tarihli müzekkere cevabı ile "16.09.2011 tarihli ve 05.799 sayılı karar ile onaylanan 175.000 ölçekli nazım imar planı revizyonu ile söz konusu imar planının yürürlükten kalktığı ancak revizyon plana belediye tarafından açılan dava sonucu İzmir 1.İdare Mahkemesinin 19.02.2013 tarihli ve 20127690 Esas, 2013/247 Karar sayılı kararı ile planın tamamen iptal edildiği" bildirildiği ve verilen cevaptan da anlaşılacağı üzere Mahkeme tarafından iptal edilen plan Revizyon Planı olup 1/5000 ölçekli imar planı halen geçerliliğini koruduğunu, davalıya ait taşınmazın da işbu plan dahilinde olması nedeniyle arsa olarak değerlendirilmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla taşınmaz arazi olarak değerlendirilecekse kapitalizasyon faiz oranının %3, objektif değer artışının %350 olarak uygulanması gerektiğini, Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin güncel içtihatlarına göre, net gelir hesaplama yönteminde Türkiye ortalaması dikkate alındığında giderin, brüt gelirin 1/3’ünden fazlası olamayacağı açıkça ifade edilmektedir. Ancak dava konusu taşınmaza ilişkin net gelir hesaplaması yapılırken “brüt üretim giderinin, üretim gelirinin %40’ından az olamayacağı” belirtilerek hesaplama yapılması sonucunda dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedel tespiti gerçek değerinin çok altında belirlendiğini, taşınmazının kamulaştırmaya tabi olmayan kısımlarında meydana gelen değer azalışı oranının %20 belirlenmesinin eksik ve hatalı olduğunu belirterek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
09.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.