"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1526 Esas, 2023/56 Karar
KARAR : Esastan ret/düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/220 Esas, 2021/124 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun davacı idare vekili yönünden esastan reddine, davalılar vekili yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Kocaeli ili, ... İlçesi, ... Mahallesi 104 ada 19 parsel sayılı taşınmazda kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı taraf süresinde cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ile bu hakkın davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın arazi olarak değerlendirilmesinin doğru olduğunu, taşınmaza isabet eden enerji nakil hattının taşınmazda oluşturduğu etkinin en az düzeyde olup, taşınmazın tarımsal amaçlı kullanımını etkilemediğini, diğer yapılaşma şartlarını sağladığı takdirde enerji nakil hattından gerekli yapı yaklaşma mesafelerine uyularak yapı yapılabildiğini, bilirkişi raporunda 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinde düzenlenen değer tespitinde esas alınması gerekli hususların hiçbirine yer verilmediğini, raporu kabul etmediklerini, %105 objektif değer artışı uygulanmasının taşınmazın bedelinin artırılması amacına yönelik olduğunu, bilirkişilerin kullandığı hesaplamalara ilişkin değerlerin nasıl ve nereden temin edilmiş olduğunun belli olmadığını, kapitalizasyon faiz hesabını kabul etmediklerini, bilirkişi heyetinde elektrik mühendisi bilirkişisi bulunması gerektiğini belirterek, Mahkeme kararının kaldırılıp müvekkili lehine düzeltilmesini talep etmiştir.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu, taşınmazın m² birim fiyatının düşük hesaplandığını, değer düşüklüğü oranının hatalı hesaplandığını, hatalı ve çelişkili bilirkişi raporlarına dayanılarak tesis edilen hükmün usul ve kanuna aykırı olduğunu belirterek Mahkeme kararının lehlerine olacak şekilde kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davaya konu tarım arazisi niteliğindeki taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde ve taşınmazın konumu ve bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özellikleri dikkate alınarak gelir metoduna göre belirlenen değere uygun objektif değer artış oranı uygulanarak m² bedelinin hesaplanmasında ve taşınmazın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve enerji nakil hattı güzergahı dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirlenmek suretiyle irtifak hakkı karşılığının hesaplanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 14.05.2019 tarihli ve 2019/5-241 Esas, 2019/560 Karar sayılı ilamı ile Anayasa Mahkemesinin 09.05.2019 tarih, 2016/9364 başvuru numaralı kararı göz önünde bulundurularak davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiği halde, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru görülmeyerek karar kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 4 üncü, 10 uncu ve 11 inci maddeleri
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net geliri esas alınarak değer biçilmesi ve yine aynı Kanun'un 11 inci maddesinin son fıkrası uyarınca taşınmaz malın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve enerji nakil hattı güzergâhı dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirlenmek suretiyle irtifak hakkı karşılığının tespit edilmesi yerindedir.
3. Dava konusu taşınmazın hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre uygulanan kapitalizasyon faiz oranı, değer düşüklüğü oranı ve objektif değer artış oranı uygun görülmüştür.
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.