"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2015/507 Esas, 2016/84 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkin asıl dava ile ecrimisil istemine ilişkin birleştirilen davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı idare vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili asıl ve birleştirilen davaların dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... Mahallesi Sokakbaşı sokağında kain tapunun 24 pafta, 159 ada 15 parsel sayılı taşınmaza davalı idare tarafından kamulaştırma yapmaksızın el atıldığını, ... Belediyesi Encümeninin 07.01.2003 tarihli ve 8 sayılı kararı ile dava konusu taşınmazın ... Şehir İmar planının D.17, E.17 No.lu paftalarında 10.00 metrelik imar yoluna ve belediye kültür ve ticaret merkezi alanına rastlaması nedeni ile tamamının kamulaştırılmasına karar verdiğini, daha sonra davalı belediyenin dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan evi müvekkillerine herhangi bir bildirimde bulunmaksızın haksız olarak yıktığını, ancak bütün bunlara karşın davalı idare kamulaştırma işlemlerini tamamlamadığını, müvekkillerine kamulaştırma bedelini de ödemediğini, ayrıca müvekkillerinin yıkılan evin kira gelirinden de yoksun kaldığını, davalı belediyenin sözü edilen imar planı kapsamındaki diğer tüm taşınmazların kamulaştırma işlemlerini tamamlayıp kamulaştırma bedellerini ödemiş olmasına rağmen, müvekkillerinin maliki olduğu dava konusu taşınmazın kamulaştırma işlemlerini sürüncemede bıraktığını ve müvekkillerine herhangi bir bedel ödemediğini, ileri sürerek taşınmaz bedeli ve ecrimisil talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; anlaşma ile sonuçlanmayan kamulaştırma işlemlerinin kesinleşmediğini, kamulaştırma işlemleri esnasında bulunmayan evin bedelinin istendiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 13.10.2010 tarihli ve 2008/274 Esas, 2010/417 Karar sayılı ilamı ile davanın kısmen kabulüne 4000,00 TL tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile idareden tahsiline, ecrimisil talebinin ise reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmediği; ancak dava konusu taşınmazın çevresinde yapılaşmanın tamamlandığı, imar uygulamasına tabi tutulmayacak nitelikte olduğu ve bilirkişi raporunda yazılı gerekçeler dikkate alındığında düzenleme ortaklık payı düşülmemesi gerekirken, usul ve kanuna uygun bilirkişi raporunda tespit edilen değerlerden mahkemece resen indirim yapılmak suretiyle eksik bedele hükmedilmesi, davacılardan ... dava konusu taşınmaza malik olmayıp, bu davacı yönünden aktif husumet ehliyeti bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, dinlenen tanık beyanlarına göre taşınmaz üzerindeki binanın davalı ... tarafından yıkıldığı anlaşıldığından, yapı bedelinin de davalı idareden tahsiline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesi ve ecrimisil talebi hakkında taşınmazın ve yıkılan binanın kira geliri getirip getirmediği araştırılarak davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle reddine karar verilmesi, doğru görülmediğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar
Mahkemenin 30.05.2014 tarihli ve 2013/131 Esas, 2014/127 Karar sayılı ilamı ile asıl ve birleştirilen dava yönünden; davacılardan ... yönünden aktif husumet ehliyeti bulunmadığından husumet yönünden davanın reddine, davacılardan ... ve ... yönünden davanın kabulü ile kamulaştırmasız el atma bedeli olarak 104.806,45 TL ve ecrimisil olarak 6.949,34 TL, yıkılan ev bedeli olarak 22.507,52 TL'den toplam 134.286,65 TL'nin dava tarihi 07.07.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılardan ... ve ... 'ye tapudaki hisseleri oranında verilmesine karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi ve kira geliri esas alınarak ecrimisil bedeli belirlenmesinde bir isabetsizlik görülmediği; ancak binaya değerlendirme tarihi olan 2008 yılı yerine keşif tarihi olan 2010 yılındaki Bayındırlık Resmi birim fiyatlarına göre değer belirleyen rapora göre hüküm kurulması ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 177 nci maddesi ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 04.02.1948 tarihli ve 10/3 sayılı kararına göre bozmadan sonra ıslah suretiyle talep sonucunun arttırılması mümkün olmadığından dava dilekçelerindeki miktar üzerinden hüküm kurulması gerekirken, ıslah dilekçesindeki talep nazara alınarak fazlaya karar verilmesi doğru görülmediğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl ve birleştirilen davanın kabulü ile dava konusu ... ili, ... Hacı Hüseyin Mahallesi 159 ada 15 nolu parselin kamulaştırmasız el atma bedeli 4.000 TL, yıkılan ev bedeli 2000 TL ve kira bedeli 2000 TL olmak üzere toplam 8.000 TL' nin dava tarihi olan 07.07.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara tapudaki hisseleri oranında verilmesine, taşınmazın davacılar adına olan tapu kaydının iptali ile fen bilirkişisinin raporunda belirttiği üzere imar planında yol olarak geçen 10 m² kısmın yol olarak terkinine, diğer kısmın ise davalı idare adına tesciline, davacının fazlaya dair hakların saklı tutulmasına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmaz müvekkil belediye tarafından davacılar ile uzlaşılarak kamulaştırılmış olup uzlaşma tutanağı ekte sunulmuş olduğundan dava konusuz kaldığını, ayrıca mahkemece yıkılan ev ve kira bedeline hükmedilmiş ancak taşınmaz üzerinde bulunduğu iddia edilen yapının müvekkil Belediye tarafından yıkıldığı iddiasının ispat edilemediğini, bilirkişilerce de afaki bir yapı üzerinden değer takdiri ve kira geliri hesaplaması yapıldığını ileri sürerek Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ile ecrimisil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun 'nun geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun(1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.9.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3.Davalı idarenin temyiz dilekçesi ekinde sunmuş olduğu davaya konu taşınmaza ilişkin 07.03.2023 tarihli uzlaşma tutanağında belirlenen bedelin bir ay içinde davalı idare tarafından ödenmek kaydı ile uzlaştıkları anlaşıldığından bu tutanağa göre işlem yapılıp yapılmadığı belirlenerek, bedelin ödenerek taşınmazın idareye geçtiğinin anlaşılması halinde 6100 sayılı Kanun'un 313 vd. maddelerinde düzenlenen sulh hükümlerine göre karar verilmesi gerektiğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,
Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,
30.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.