Logo

5. Hukuk Dairesi2023/5999 E. 2024/432 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar tarafından, davalı idareye ait taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığı iddiasıyla açılan dava sonucu hükmedilen tazminat ve ecrimisil bedellerine yönelik davalı idarenin itirazı.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaza gelir metoduyla değer biçilmesinin ve davacıya ödenmesinin uygun olduğu, usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek, davalı idarenin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1435 Esas, 2023/762 Karar

KARAR : Esastan ret/ Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Muradiye Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/153 Esas, 2022/27 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacılar ve davalı idare vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacılar vekilinin başvurusunun esastan reddine, davalı idare vekilinin başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından tazminat ve ecrimisil talepleri yönünden temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,

Karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince, miktar veya değeri her paydaş için 238.730,00 TL'yi geçmeyen davalara ilişkin olarak Bölge Adliye Mahkemesi kararları kesin olup, bu kararlar aleyhine temyiz yoluna başvurulamaz.

Mahkemece davacı ... dışındaki davacılar lehine hükmedilen tazminat ve ecrimisil bedeli ile davacı ... lehine hükmedilen ecrimisil bedeli Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalmaktadır.

Bu nedenle; davacı ... dışındaki davacılar lehine hükmedilen tazminat ve ecrimisil bedeli ile davacı ... lehine hükmedilen ecrimisil bedeli yönünden davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin miktar itibarıyla reddine karar vermek gerekmiştir.

Davalı idare vekilinin davacı ... yönünden kamulaştırmasız el atmaya dayanan tazminat davası için gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu Van ili, Muradiye ilçesi, ... Mahallesi 205 parsel sayılı taşınmaza kamulaştırma yapılmaksızın fiilen el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin ve ecrimisilin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın herhangi bir kamulaştırma işlemine tabi tutulmadığını, taşınmaza bir müdahalede bulunulmadığını, idari yargının görevli olduğunu, ecrimisilin en fazla 5 yıl istenebileceğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve el atma tazminatı ve ecrimisil bedelinin davalı idareden tahsil edilerek davacılara ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar ve davalı idare vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; her bir davacı yönünden ayrı ayrı vekâlet ücreti takdir edilmesi gerektiğini, dava konusu taşınmazın değerinin düşük tespit edildiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı idare tarafından istemli bir el atma mevcut değil ise de, bilirkişi raporunda taşınmazın tamamı için toprak yapısının bozulduğu hasat yapmaya elverişsiz hale geldiğinin belirtilmesi nedeniyle taşınmaza süreklilik arz eden bir müdahalenin bulunduğu kabul edilerek davanın kabulüne karar verildiğini, ancak davalı idarenin fiili bir el atma olayı olmadığı gibi kullanılamaz hale gelen taşınmaz da sahiplenme görevinin de bulunmadığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini, aynı konuda açılan davada Van Bölge Adliye Mahkemesinin 2020/1881 Esas, 2021/824 Karar sayılı kararında fiili bir müdahalenin bulunmaması sebebiyle davanın reddine karar verildiğini, idari yargının görevli olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda çayır yerine işlemeli tarım bitkileri münavebesi üzerinden hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu, objektif değer artış oranının uygulanmasının da yerinde olmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile sulu tarım arazisi niteliğindeki dava konusu taşınmaza o yörede mutad olarak ekilen münavebe ürünleri buğday, yonca, şekerpancarı verileri esas alınarak olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden bilimsel yolla değer biçilmesinde, kapitalizasyon faiz oranının %4 olarak alınmasında, dosya kapsamı ve Kadastro Genel Müdürlüğü Parsel Sorgulama Sisteminden edinilen bilgilere göre özelliği ve durumu dikkate alındığında %25 objektif değer artışı uygulanmasında, ecrimisilin net gelir üzerinden hesaplanmasında, dava konusu taşınmaz tek olup, tek bir hukukî nedene dayalı olarak dava açıldığından, davacılar lehine tek vekâlet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmediği, ancak münavebeye alınan ürünlerin dekar başına verim miktarları İl/İlçe Tarım Müdürlüğünden, değerlendirme tarihi olan 2021 yılı dekar başına üretim masrafları ile hasat dönemindeki ortalama toptan kg. satış fiyatlarının da ilgili resmi kuruluşlardan sorularak dava konusu taşınmazlara dava tarihi olan 2021 yılı verileri esas alınmak suretiyle değer biçilmesi gerekirken, Tarım ve Orman Müdürlüğünden gelen TÜİK 2020 yılı verileri alınmak suretiyle yapılan hesaplamada, taşınmazın net gelirine TÜİK endeks oranları uygulanarak değer biçen bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm kurulması doğru görülmediği, bu nedenle alınan ek rapor uyarınca 2021 yılı verilerine göre m² birim fiyatının 29,29 TL olarak hesaplayan raporun usul ve kanuna uygun olduğu, ayrıca davacı ... 05.05.2017 tarihinde malik olmasına rağmen bu davacı lehine 2016 yılı için ecrimisile hükmedilmesi ve davalı taraf harçtan muaf olduğu halde, yargılama giderlerine dahil edilmek sureti ile davalı tarafa harç yükletilmesi doğru görülmediği gerekçeleriyle davalı idare vekilinin istinaf başvurunun kısmen kabulü ile düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebeplerini tekrar ettiğini, ayrıca dava konusu taşınmazdan dere yatağı geçmesine rağmen dere yatağının geçtiği kısmın hukuka aykırı bir şekilde davacı adına tescil edildiğini, yasal mevzuatta açıkça dere, çay, nehir ve akarsuların özel mülkiyete konu olamayacağının belirtildiğini, dava konusu taşınmazın tapulama işleminde bu hususun dikkate alınmadığını, doğal dere yatağında bulunan taşınmazın mahkeme kararı ile davalı idare adına kamulaştırmaya zorlanmasının hukuka aykırı olduğunu, mülkiyetin Hazineye ait olduğunu, bu nedenle husumetten davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi ve tespit edilen bedelin davacı tarafa ödenmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre, usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

A. Davalı İdare Vekilinin Davacı ... Dışındaki Davacılar Lehine Hükmedilen Tazminat Ve Ecrimisil Bedeli İle Davacı ... Lehine Hükmedilen Ecrimisil Bedeline İlişkin Temyizi Yönünden;

Davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin miktar yönünden REDDİNE,

B. Davalı İdare Vekilinin Davacı ...'a İlişkin Kamulaştırmasız El Atmaya Dayanan Tazminat Davasının Temyizi Yönünden;

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.