Logo

5. Hukuk Dairesi2023/6354 E. 2024/675 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11. maddesi uyarınca net geliri esas alınarak değer biçilmesi, acele el koyma bedelinin mahsubu sonrası kalan miktara faiz işletilmesi gerektiği ve taşınmazın Hazine adına tescil edilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/419 Esas, 2022/797 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasında görülen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı idare vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir ili, Kemalpaşa ilçesi, ... Mahallesi 58 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 26.05.2014 tarihli ve 2013/356 Esas, 2014/338 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili ile davalı ... temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 14.05.2018 tarihli ve 2017/1445 Esas, 2018/9211 Karar sayılı bozma ilâmı ile Mahkemece 2013 yılında Kemalpaşa ilçesinde olağandışı durumlar nedeniyle verim düşüklüğü olduğundan bahisle indirim yapılmadan taşınmazın normal veriminin alındığı yıllar ortalamasına göre bedelinin tespit edilmesi gerektiği, taşınmazın kuru tarım arazisi niteliği, konumu ve yüzölçümü dikkate alındığında değeri belirlenirken kapitalizasyon faiz oranının %5 uygulanması, dava konusu taşınmazın konumu ve bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özellikleri dikkate alınarak, tespit edilen metrekare birim fiyatına ilave edilecek objektif değer artırıcı unsurun %300 oranında uygulanması, tespit edilen bedelden acele el koyma bedelinin mahsubundan sonra davacı idareye iade edilecek bedele faiz işletilmemesi gerektiğinden bahisle bozulmasına karar verilmiştir.

3. Dairemizin yukarıda yazılı bozma ilâmına karşı süresi içinde davacı idare vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

4. Dairemizin 08.05.2019 tarihli ve 2018/10171 Esas, 2019/9019 Karar sayılı kararı ile Dairemizin diğer bozma nedenleri hususunda yapılan karar düzeltme nedenlerinin reddi ile dava konusu taşınmazın bilirkişi kurulu raporunda belirtilen verim miktarları ve dekar başına üretim masrafının uygun olduğu yapılan incelemede anlaşıldığından; (1) nolu bozma ilâmının kaldırılmasına ve 7139 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinde yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinden Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar

Mahkemesinin 15.12.2020 tarihli ve 2019/429 Esas, 2020/707 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili ile davalı ... temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda; bozma öncesinde verilen kararı davacı idare ile davalılardan ... 'nin temyiz ettiği gözetilmeden, temyiz etmeyen davalı yönünden bozma sonrasında idarenin usuli kazanılmış hakkı ihlal edilmek suretiyle fazlaya hükmedilmesinin doğru görülmediği gerekçesi ile kararın bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde içinde davacı idare vekili ile davalı ... temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazın Hazine adına tescil edilmesi gerektiğini, faiz tarihlerinin hatalı olduğunu, fazla depo edilen bedelin faizi ile iadesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı ... temyiz dilekçesinde özetle; taşınmazın metrekare birim fiyatının düşük belirlendiğini, zeytin veriminin son 5 yılın ortalamasının alınması gerektiğini, belirlenen bedelin yasal faizi ile tarafına ödenmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu ve 11 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kapama zeytin bahçesi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net geliri esas alınmak suretiyle değer biçilerek adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesine karar verilmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla, davalının tüm, davacı idare vekilinin ise aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.

4. Mahkemece bozma kararı öncesi tespit edilen bedelden acele el koyma dosyasında yatan bedelin mahsubundan sonra kalan 485.352,00 TL'ye ikinci karar tarihi olan 15.12.2020 kadar faiz işletilmesine karar verilmesi gerekirken bozma öncesi tespit edilen bedelin tamamına işletilen faizin bitiş tarihinin son karar tarihi olarak hatalı yazılması doğru değildir.

5. Dava konusu taşınmazda davalılar payının iptali ile Hazine adına tescili yerine idare adına tesciline karar verilmesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 1086 sayılı Kanun'un 438 inci maddesinin 7 nci bendi gereğince kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalının tüm, davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile temyiz olunan Mahkeme kararının (1) No.lu bendinde yazan "davacı idare" kelimelerinin çıkarılması, yerine "Hazine" kelimesinin yazılması, (4) nolu bendinde yazılı "27.09.2022" tarihinin hükümden çıkartılması, yerine "15.12.2020" tarihinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

18.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.