"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/64 Esas, 2022/269 Karar
KARAR : Kısmen kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Çorum ili, Mecitözü ilçesi, ... Mahallesi, Hızar Mevkii, 18 ada 24 parselde kayıtlı taşınmazın maliki olduğunu, davalı kurumca Çorum-Mecitözü- Amasya yol yapımı nedeniyle müvekkillerinin maliki olduğu taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığını, müvekkilinin bu şekilde mülkiyet haklarının engellendiğini, bu taşınmazın yer altından gelen ve çevresinden geçen DSİ sulama kanalları ile sürekli sulamaya elverişli verimli bir tarım arazisi olduğunu, haklı davanın kabulü ile davalı kurum tarafından yapılan kamulaştırmasız el atma nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla belirsiz olmakla birlikte şimdilik 10,00 TL'nin el atma tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müvekkiline ödenmesine, yargılama gideri ve ücreti vekâletin davalı kurum üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, 09.09.2020 havale tarihli dilekçesinde; 10,00 TL üzerinden açmış oldukları davada toplam alacaklarının 144.104,97 TL olarak artırdıklarını, bu miktar üzerinden el atma tarihinden itibaren yasal faiz oranı uygulanmasına, yasal kesintilerin tahsil aşamasında dikkate alınmasına, davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın asıl talepler bakımından zamanaşımına uğradığını, dava konusu taşınmazın niteliğine göre bedel tespiti yapılması gerektiğini, tarla niteliğinde olduğu için net gelir yönetimine göre bedel tespiti yapılması gerektiğini, ayrıca davacı tarafın iddia ettiği taşınmazın geri kalan kısımlarının tarıma elverişsiz hâle geldiği yönündeki iddialarının da bilirkişi heyetince objektif olarak değerlendirilmesi gerektiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemenin 20.10.2020 tarihli ve 2021/15 Esas, 2021/191 Karar sayılı ilamı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 08.09.2021 tarihli ve 2021/1692 Esas, 2021/1854 Karar sayılı kararıyla; davanın kabulüne ilişkin mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; Dairemiz yerleşik uygulamasına göre; arazi niteliğindeki taşınmazlara net gelir yöntemine göre değer tespitinde münavebeye esas alınan ürünlerin üretim masraflarının ekonomik tarım yapmaya engel olacak kadar yüksek alınması doğru olmadığı gibi brüt gelirinin 1/3'ü oranından da az olmaması gerektiğinin gözetilmemesi doğru görülmediğinden Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesiin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilamına uyularak yapılan inceleme sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın bedelinin düşük belirlendiğini, üzerinde ağaçlar olan sulu, konumu iyi taşınmaza biçilen bedelin gerçek değerinin oldukça altında kaldığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; kapitalizasyon faiz oranının hatalı belirlendiğini, taşınmazın arta kalan bölümüne değer azalışına hükmedilmesinin ve karayolu yapımı nedeniyle meydana gelecek değer artışının bedelden indirilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,
Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
25.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.