"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1533 Esas, 2023/391 Karar
KARAR : Yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Salihli 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/87 Esas, 2022/21 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Manisa ili, Salihli ilçesi, ... Mahallesi, 110 ada 126 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmaz hakkında davacı tarafça açılan bedel tespiti ve tescili davasında verilen depo kararının yerine getirilmemesi nedeniyle davanın reddine karar verildiğini, davacı kurum aleyhine kamulaştırmasız el atma nedeni ile tazminat davası açıldığını, davacının bu taşınmaza el atmasının haksız fiil teşkil ettiğini, müvekkilinin taşınmazı kullanamadığını ve bu nedenle zarara uğradığını, davacıdan ecrimisil talebinin olduğunu beyan etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili ve davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunda arazinin yıllık ortalama net gelirinin yüksek hesaplandığını, İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerinin 5 yıllık ortalamasının alınması gerektiğini, üzüm bahçesi değerlendirmesinin hatalı olduğunu, üretim giderlerinin tam olarak düşülmediğini, sulu tarım arazisi olarak kabul edilen taşınmazda sulamanın hangi yöntemle yapıldığının belirtilmediğini, objektif değer artışının yüksek hesaplandığını, kalan arazide değer kaybı olmadığını ileri sürerek kararı istinaf etmiştir.
2.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın değeri hesaplanırken objektif değer artışının en az % 30 alınması gerektiğini, % 4 olarak alınan kapitalizasyon faiz oranının yüksek olduğunu ileri sürerek kararı istinaf etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile hükme esas alınan bilirkişi raporunda, kamulaştırmadan arta kalan kısımda % 10 değer kaybının uygun görüldüğü, dava konusu taşınmaz yerleşim alanına yakın konumda yer aldığından % 40 oranında objektif değer artışının uygulanması gerektiği, kapama bağ niteliğindeki taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinin doğru olduğu, kapitalizasyon faiz oranının yerinde olduğu; ancak değerlendirme yılı olan 2021 yılı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünün maliyet cetveline göre değerlendirme yapılması teknik olarak doğru ise de cetvelde yer alan üretim giderinin, brüt gelirin %50'sine yakın olmadığı, mevcut hali ile ekonomik tarıma hizmet eden bir oranda üretim gideri belirlendiği hâlde, raporda, üretim giderinin brüt gelirin 1/3'ü olarak alınması doğru bulunmadığından, resmi verilerdeki masraf esas alınarak resen yapılan hesaplama sonucu tespit edilen bedel üzerinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin üç numaralı alt bendi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili ve davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; yeniden belirlenen kamulaştırma bedelinin yüksek olduğunu, net gelirin yüksek hesaplandığını, münavebe sisteminin hatalı olduğunu, objektif değer artışının çok yüksek hesaplandığını, kalan arazide değer kaybı olmadığını ve davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.
2.Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazda objektif değer artış oranı % 40 alınmış olup şehir merkezine yakın olması nedeniyle objektif değer artış oranının daha yüksek alınması gerektiğini, % 4 olarak alınan kapitalizasyon faiz oranının yüksek olduğunu, üretim masraflarının brüt gelirin 1/3’ünü geçemeyeceği kuralının ihlal edildiğini, kamulaştırma dışı kalan yerin değer azlığı bedelinin düşük hesaplandığını, fark bedele istinaf karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi gerektiğini ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci ve 12 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Kapama bağ niteliğindeki dava konusu Manisa ili, Salihli ilçesi, ... Mahallesi, 110 ada 126 parsel sayılı taşınmazın zeminine 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değerinin tespit edilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. 2021 yılı Salihli İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerinin uygulanması, dava konusu taşınmazın belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre belirlenen kapitalizasyon faiz oranı ile objektif değer artış oranı uygun görülmüştür.
4. Dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan kısmının yüzölçümü, geometrik şekli ve kullanım durumu dikkate alındığında değer azalışı kabul edilmesinin ve uygulanan değer azalışı oranının uygun olduğu kanaatine varılmıştır.
5. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ile 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı kararı da göz önüne alınarak davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi yerindedir.
6.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.