"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/518 Esas, 2023/102 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili ve yol olarak terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Hatay ili, Samandağ ilçesi, ... Mahallesi, 1493 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalıya ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 07.07.2021 tarihli ve 2019/1284 Esas, 2021/995 Karar sayılı kararı ile arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinin 2942 sayılı Kanun'un değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği; ancak Anayasa Mahkemesi kararı ile 2942 sayılı Kanun'un 29 uncu maddesi gereği davacı idare yararına vekâlet ücreti verilmemesi, Anayasa Mahkemesinin 27.11.2020 tarihli Resmî Gazete'de yayınlanan 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile idarenin takdir ettiği kamulaştırma bedeli dışındaki kamulaştırma bedelinin malik adına üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılarak karar kesinleştiğinde ödenmesine ilişkin 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrasının dördüncü cümlesinin bir kısmının iptal edildiğinin gözönünde bulundurulması gerektiği, öte yandan alınan bilirkişi raporuna göre hesaplama hatalı yapılarak dava tarihi ve emsal satış tarihindeki TÜİK verilerine göre emsalin m² birim değeri 1.322,784 TL olup, taşınmazın ve emsalin tapu kadastro sorgulama ekranından yapılan sorgulamada konumları dikkate alındığında dava konusu taşınmazın emsalden %25 daha fazla değerde olacağı kanaatine varılarak, yapılan hesaplamada taşınmazın m² değeri 330,696 TL/m² olduğu, işbu bedele % 29 oranında düzenleme ortaklık payı ilavesi yapıldığında taşınmazın m² değerinin 426,597 TL/m² olduğu, buna göre yapılan hesaplamada kamulaştırılan alanın toplam değerinin 225.217,62 TL olduğu, dosya içerisinde bulunan Samandağ Belediye Başkanlığının 20.06.2018 tarihli cevabi yazısına göre dava konusu taşınmazın arta kalan kısmı içerisinde yapılacak olan inşaat alanında % 43 oranında daralma olacağı anlaşıldığından yerel mahkemenin kamulaştırma bedeli hesabında değer düşüklüğü hesaplamaması hatalı görüldüğünden, dava konusu taşınmazın toplam alanı ve el atılan alanı ile belediye yazısı dikkate alındığında % 10 oranında değer düşüklüğü olacağı kanaatine varıldığından değer düşüklüğü değerinin 29.608,391 TL olduğu, bu nedenle toplam kamulaştırma bedelinin yapı ve ağaç bedelleri de dahil edilerek 737.789,44 TL hesap edilerek davacı ve davalı vekillerinin istinaf taleplerinin ayrı ayrı kabulü ile kararın kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin 07.07.2021 tarihli ve 2019/1284 Esas, 2021/995 Karar sayılı ilamına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; mahkemece, bilirkişi kurulu raporları geçersiz ve inandırıcı bulunmadığından yeniden emsal bildirilmesi için taraflara süre verilip, gerektiğinde resen emsal celbi yoluna gidilerek yeniden 2942 sayılı Kanun'un 15 inci maddesi uyarınca oluşturulacak bilirkişi kurulu eşliğinde mahalinde keşif yapılıp, alınacak olan raporun Kanun hükümlerine uygun olup olmadığı denetlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği düşünülmeden yazılı şekilde hüküm kurulması nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; Adana Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi’nin, İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelen istinaf başvurusu sonucu verdiği kararı yerinde olmadığını ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmaz içerisinde imarlı ruhsatlı iki kat bina mevcut olup taşınmazın imara açık olduğunu, imara açık, içinde ruhsatlı yapılar bulunan bir parselin değerinin emsaller de dikkate alındığında bu kadar düşük belirlenmesinin hukuka aykırı olduğunu, kamulaştırma nedeniyle ifraz olan taşınmazın ticari bir değerinin kalmadığını, İlk Derece Mahkemesinin hesapladığı değerden daha düşük değer hesap edilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindi.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.