Logo

5. Hukuk Dairesi2023/8655 E. 2024/2462 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve taşınmazın yol olarak terkini istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararında hüküm fıkrasında kök parsel numarası üzerinden hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı ise de, bu husus düzeltilebilir bir hata olarak değerlendirilerek 6100 sayılı HMK’nın 370. maddesi uyarınca karar düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/719 Esas, 2023/1201 Karar

KARAR : Esastan ret

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kocaeli ili, ..., ... Mahallesi 148 ada 173 parsel (ifrazen 148 ada 197 parsel) sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile taşınmazın yol olarak terkinine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; yargılamanın uzamasında müvekkili kuruma atfedilecek bir kusur olmadığından yasal faize hükmedilmesinin hatalı olduğunu, müvekkili idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, ifrazen oluşan parsel numarası üzerinden tapu kaydının iptaline karar verilmesi gerekirken eski parsel numarası üzerinden karar verilmesinin infazda sorun yaratacağını, dava konusu taşınmaza arsa olarak değer biçilmesi hatalı olduğu gibi emsalin de uygun olmadığını ve belirlenen bedelin yüksek olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın, imar durumuna ilişkin belediye yazı cevabında 1/25000 ölçekli ... Planında, kırsal konut alanında kaldığı, meskun mahal içerisinde olup, belediye hizmetlerinden faydalandığı bildirilmekle arsa vasfında değerlendirilmesinde isabetsizlik görülmemiş, hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda somut emsal olarak alınan Kocaeli ili, ..., ... Mahallesi, 156 ada 2 parsel sayılı taşınmazın yararlanılan 12.09.2014 tarihli satışı serbest bir satış olup uygun olduğu, söz konusu parselin 1/1000 ölçekli uygulama imar planında kısmen konut alanında, kısmen sanayi alanında ve yolda kaldığı, kadastral parsel niteliğinde olduğu, dava konusu taşınmazın emlak vergisine esas rayicinin 5,20 TL ve emsal taşınmazın ise 8,46 TL olduğu, bilirkişilerce yapılan mukayese sonucu m² birim bedelinin belirlendiği, taşınmazın bulunduğu bölgenin gelişim kapasitesine ve bölgedeki benzer taşınmazlar ile ilgili dosyalardaki verilere (dava konusu taşınmazın yakınındaki 140 ada 12 parselin 2018 yılı içindeki birim fiyatının 333 TL/m² olarak tespit edildiği ve Yargıtay 5.Hukuk Dairesi Başkanlığının 2021/6084 Esas, 2022/1469 Karar sayılı ilamıyla onandığı da gözetilerek) göre dava konusu taşınmaz için belirlenen birim fiyatının istinaf edenin sıfatına göre yerinde olduğu kanaatine varılarak, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinde ve dava tarihinden 4 ay sonrasından karar tarihine kadar faiz işletilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, her ne kadar hüküm fıkrasında dava konusu taşınmazın ifrazen oluştuğu 148 ada 197 parsel sayılı taşınmazın iptaline karar verilmesi gerekir iken, kök parsel olan 148 ada 173 parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptaline karar verilmiş ise de, bu husus mahallinde düzeltilebilir hata olduğundan eleştirilmekle yetinildiği, bilirkişi heyet raporunun karar vermeye yeterli ve elverişli olduğu, bu itibarla davacı vekilinin istinaf başvurusu yerinde görülmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin bir numaralı alt bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 Sayılı Kanun) Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde ve dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkinine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

4. Dava konusu Kocaeli ili, ..., ... Mahallesi 148 ada 173 parsel sayılı taşınmaz ifrazen 148 ada 197 parsel numarasını aldığı infazda tereddüt uyandıracak şekilde halde eski parsel numarası üzerinden hüküm kurulması bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci fıkrası uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı idare vekilinin temyiz itirazının kısmen kabulü ile temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 2 nci ve 3 üncü paragrafındaki “173 parsel” ibaresinden sonra gelmek üzere ayrı ayrı “(ifrazen 148 ada 197 parsel)” ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

29.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.