"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/48 Esas, 2020/169 Karar
KARAR : Ret
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan muhdesat bedelinin tahsili istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde özetle; Adana ili, ..., ..., 102 ada 396 parsel sayılı taşınmaza kum ve hafriyat dökülmek suretiyle kamulaştırmasız el atıldığını belirterek meydana gelen zararın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı (Tefrik edilen dosyadaki) İl Özel İdaresi vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın haksız ve hukuksuz olup reddinin gerektiğini ileri sürmüştür.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 11.02.2014 tarihli ve 2013/307 Esas, 2014/106 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne ve el atma tazminatının tespiti ile tefrik edilen dosyadaki davalı İl Özel İdaresi ve davalı ... A.Ş.'den tahsil edilerek davacı tarafa ödenmesine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin 11.02.2014 tarihli ve 2013/307 Esas, 2014/106 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı vekili, tefrik edilen dosyadaki davalı İl Özel İdaresi vekili ve davalı ... A.Ş. vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesince yapılan temyiz incelemesi sonucunda; dava konusu taşınmaza hafriyat dökülerek el atıldığı belirtildiğinden, el atılan bölümün eski hale getirilmesi mümkün ise bunun bedeli hesaplandıktan sonra, bu bedel taşınmazın zemin değerinden az ise eski hale getirme bedeline hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, genel değerlendirmelerle soyut olarak bedel belirleyen bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması, dava konusu taşınmazların, kamulaştırmadan arta kalan bölümlerine hafriyat dökülmesinin davalı İl Özel İdaresinin yetki ve sorumluluğunda olduğu, davalı şirket İl Özel İdaresi adına iş yaptığından davalılar arasındaki hukuki bağlantının davalıların iç ilişkisi niteliğinde bulunduğu gözetilerek; davalı ... aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi yerine, sorumlu olduğu kabul edilerek kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı ... vekilinin 03.12.2019 tarihli bozma ilamına uyularak tefrik kararı verilmesi talebinin kabulüne, davacı ve davalı ... arasında görülen davanın dosyanın sürüncemede kalmaması adil sürede yargılanma hakkı nazara alınarak iş bu dosyadan tefrik edilerek yeni bir esas alınmasına, Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesi'nin 19.06.2014 tarihli 2014/7785 Esas, 2014/10876 Karar sayılı ilamına uyularak davalı ... aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; tefrik kararının usul ve kanuna aykırı olduğunu, davalı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve davalı idareden tahsili hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 6100 sayılı Kanun'un 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Davalı ... A.Ş. hakkında açılan davanın husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi ve adı geçen davalı idare lehine maktu vekâlet ücretine hükmedilmesine karar verilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
29.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.