"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/393 Esas, 2022/285 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Bursa ili, Gemlik ilçesi, ... Mahallesi 2054 parsel (yenilemeyle 1459 ada 2 parsel) sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalıların cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 30.01.2015 tarihli ve 2014/382 Esas, 2015/43 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin 30.01.2015 tarihli ve 2014/382 Esas, 2015/43 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda; davalılardan ...’in karar tarihinden sonra vefat ettiği anlaşılmakla, dosya arasındaki veraset ilamına göre adı geçenin mirasçılarını 2942 sayılı Kanun'un 14 üncü maddesinin beşinci fıkrası uyarınca davaya dahil etmek suretiyle taraf teşkili sağlanarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, bilirkişi raporunda, emsal alınan taşınmazın emlak vergi değeri ile dava konusu taşınmazın emlak vergi değerinin karşılaştırmasında emsal taşınmazın dava konusu taşınmazdan daha değerli olduğu anlaşıldığı halde, ters orantı kurularak dava konusu taşınmazın emsalden daha değerli olduğu kabul edilmek suretiyle bedel belirlenmesi nedeniyle raporun hükme esas alınacak nitelikte olmadığı, davacı idarece teklif edilen 200 TL/m² birim fiyatını kabul eden davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...’nin paylarına düşen bedel hesaplanarak bulunan miktar, hükme esas alınan raporda dava konusu taşınmazın metrekaresine biçilen değere göre kabul beyanı bulunmayan davalıların payına düşen miktara ilave edilmek suretiyle dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine karar verilmesi gerekirken, kamulaştırma bedelinin tam payının hükme esas alınan rapordaki 322,60 TL/m² birim fiyatı üzerinden hükümde belirtilmesi, davacı idare harçtan muaf olduğu halde, harç konusunda olumlu ya da olumsuz bir hüküm verilmemesi ve 7139 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası gereğince bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedel bakımından; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için belirlenen bedelin yüksek olduğunu, emsal karşılaştırmasının kanunun aradığı şartlara uygun olarak yapılmadığını, ilk kararla müvekkili idare lehine vekâlet ücretine hükmedildiği halde son kararda vekâlet ücretine hükmedilmemesinin usulî kazanılmış hakkın ihlali niteliğinde olduğunu ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki Bursa ili, Gemlik ilçesi, ... Mahallesi 2054 parsel (yenilemeyle 1459 ada 2 parsel) sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesi ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine hükmedilmesi yerindedir.
3. Buna karşın; tespit edilen kamulaştırma bedelinin ilk kararla davalı tarafa ödenmesine hükmedildiği gözetilmeksizin, tüm bedel için son karar tarihine kadar yasal faize hükmedilmesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Kanun’un 438 inci maddesi uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı idare vekilinin Mahkeme kararına yönelik temyiz itirazının kısmen kabulü ile gerekçeli kararın hüküm fıkrasının (6) numaralı bendinde yer alan "07.07.2022" tarihinin hükümden çıkartılmasına, yerine "30.01.2015" tarihinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
28.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.