"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/177 Esas, 2022/194 Karar
I. YARGI YERİ BELİRLENMESİNE KONU KARARLAR
A. Bodrum 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 05.02.2021 Tarihli ve 2020/137 Esas, 2021/41 Karar Sayılı Kararı
İcra Dairesinin yetkisine itiraz edilmemiş olmasının o yerde ki mahkemeyi itirazın iptali yönünden yetkili hale getirmeyeceği, bu yönü ile itirazın iptali davaları genel hükümler çerçevesinde davalının ikametgahı mahkemesinde açılması gerektiği, her ne kadar davanın niteliği gereği davacının ödeme anında ki ikametgahının da seçimlik yetkili mahkeme olabileceği değerlendirilse de ödemenin talep konusu yapıldığı icra takip dosyasında da davacının ikametgahının ...olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
B. Ankara 38. Asliye Hukuk Mahkemesinin 16.05.2022 Tarihli ve 2022/177 Esas, 2022/194 Karar Sayılı Kararı
Adres kayıt sistemi üzerinden yapılan araştırmada davacı alacaklının 2016 - 2021 yılları arasındaki kayıtlı adreslerinin Bodrum ilçesinde bulunduğu, nitekim 2016 yılı itibarıyla davacı adresinin ... ve 2021 yılı itibariyle de Bitez Mah. 1964 Sok. Kapı No:14/1 Bodrum/Muğla adreslerinin olduğu, her ne kadar takip talebinde ...ilçesinde bir adres gösterilmiş ise de bu adresin davacının iş yeri olabileceği, ayrıca vekaletnamenin 2004 tarihli olup burada belirtilen adresin de güncel olmadığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiş olup karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna gidilmiş Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesince 08.01.2024 tarihli ve 2024/17 Esas, 2024/10 Karar sayılı kararıyla davacı vekilinin istinaf dilekçesinin miktar itibarıyla reddine karar verilmiştir.
II. GEREKÇE
A. Uyuşmazlık
Uyuşmazlık, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
B. İlgili Hukuk
1. Farklı bölge adliye mahkemelerinin yargı çevresinde kalan ilk derece mahkemeleri ile bölge adliye mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarının giderilmesi isteminin hukuki dayanağı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 21 ve 22 nci maddeleri ile 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un (5235 sayılı Kanun) 36 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan düzenlemelerdir.
2. 6100 sayılı Kanun’un 6 ncı, 10 uncu ve 115 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 89 uncu maddesi ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun (2004 sayılı Kanun) 50 nci maddesi
C. Değerlendirme
1. İlamsız bir takipte yetkili icra dairesi de 2004 sayılı Kanun'un 50 nci maddesinin yollaması ile 6100 sayılı Kanun'un genel hükümlerine göre belirlenecektir. 6100 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesine göre genel yetkili icra dairesi, davalı gerçek veya tüzel kişinin takibin yapıldığı tarihteki yerleşim yeri icra dairesidir. Yine aynı Kanun’un 16 ncı maddesine göre ise haksız fiilden doğan uyuşmazlıklarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi icra dairesi de yetkilidir.
2. Dosya kapsamından, davacı vekilince, söz konusu sitede bulunan yapılarda imara aykırılıklar nedeniyle yapı kullanma (iskan) ruhsatı alınamadığını, bu nedenle İmar Barışı olarak bilinen yasal düzenleme yani 3194 sayılı Kanun'un geçici 16’ncı maddesi kapsamında başvuru yapılarak tüm blok için yapı kayıt belgesi almak zorunda kalındığını, bunun için de banka kanalı ile ödeme yapıldığı, ancak bütün taleplere karşın davalının ödeme yapmaktan kaçınması sebebiyle davalı hakkında icra takibi başlatıldığı, davalı vekilince de anılan iskan raporunun yüklenici firma tarafından alınmasının gerektiğini, şayet bu firma bulunamıyorsa onunla sözleşme yapan arsa sahiplerinin sorumlu olduğunu, bu bedelin arsa sahiplerine ödettirilmesi imkanı mevcut iken hukuka uygun bu yollara başvurmadan davacının, davacı ve onun gibi bir kısım malikin kolaycılığa açarak masrafları kat maliklerine ödetmelerinin hukuka aykırı olduğu, bağımsız bölüm maliki olan müvekkilimin rızasını da almadan yapılmış olan ödemeyi müvekkilinden değil, arsa sahiplerinden talep etmesi gerektiği beyan edilmiştir.
3. Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman seçme hakkı davalılara geçer.
4. İcra dairesinin yetkisine itiraz edilmemesinin o yerdeki mahkemeyi itirazın iptali davası yönünden yetkili hale getirmezse de davacının birden çok mahkemenin yetkili olduğu ve kesin yetki kuralının bulunmadığı bu davada, yetkisiz Bodrum 4. Asliye Hukuk Mahkemesinde davacının dava açtığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca seçme hakkı davalıya geçmiş ve davalı vekilince de süresinde ve usulüne uygun olarak Ankara Mahkemelerinin yetkili olduğuna ilişkin itirazda bulunduğu anlaşıldığından uyuşmazlığın Ankara 38. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülerek sonuçlandırılması gerekir.
III. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
6100 sayılı Kanun’un 21 ve 22 nci maddeleri ile 5235 sayılı Kanun’un 36 ncı maddesinin üçüncü fıkrası gereğince Ankara 38. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,
06.05.2024 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.