Logo

5. Hukuk Dairesi2024/2231 E. 2024/10710 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atma nedeniyle taşınmaz maliklerinin uğradığı zararın tazmini istemine ilişkin davada, tazminat miktarının belirlenmesi ve davalı idarenin sorumluluğu hususunda çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın imar planında kamu hizmetine ayrılması nedeniyle mülkiyet hakkının kısıtlanması, fiili el atma olmasa dahi kamulaştırmasız el atma olarak değerlendirilerek tazminata hükmedilmesi gerektiği, tazminat miktarının belirlenmesinde kullanılan emsal değerlendirme yönteminde bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak hükmedilen vekalet ücretinin düzeltilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1823 Esas, 2023/1833 Karar

DAVA TARİHİ : 01.09.2022

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 7. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/414 Esas, 2023/255 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,

Karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince, miktar veya değeri her paydaş için 238.730,00 TL'yi geçmeyen davalara ilişkin olarak Bölge Adliye Mahkemesi kararları kesin olup bu kararlar aleyhine temyiz yoluna başvurulamaz. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Dosya içeriğine göre; davacılar ..., ..., ..., ..., ... payları yönünden hüküm altına alınan ve temyize konu edilen miktarlar Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarı ile kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalmaktadır.

Bu nedenle adı geçen davacılar ..., ..., ..., ..., ... yönünden davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar verildikten sonra, davalı idare vekilinin davacılar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... payları yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Antalya ili, ..., Hurma Mahallesi 8852 ada 3 parsel sayılı sayılı taşınmaz mevcut imar planında eğitim alanında olduğu hâlde uzun yıllar boyunca davalı idarece imar planına uygun şekilde kamulaştırılmadığını, imar planının hayata geçirilmediğini, yararlanma hakkı ortadan kalktığından mülkiyet hakkının kısıtlandığını, taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın görev yönünden reddi gerektiğini, müvekkili idareye husumet yöneltilemeyeceğini, sorumluluğun imar uygulamasını yapan belediyeye ait olduğunu, imar uygulamasıyla ilgili müvekkili idarenin görüşünün alınmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve el atma tazminatının tespiti ile davalı idareden tahsil edilerek davacılara ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; husumetin imar planını yapan ilgili belediyeye yöneltilmesi gerektiğini, dava konusu alana ilişkin olarak yapılan imar uygulaması hakkında idarelerinin görüşlerinin alınmadığını, belirlenen bedelin yüksek olduğunu, el atma tarihindeki nitelikleri nazara alınarak değer biçilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın 1/1000 Ölçekli İmar Planında ortaokul alanı olarak planlandığı, imar planının kesinleşmesinden itibaren 5 yıldan fazla süre geçmiş olmasına rağmen davalı idarece taşınmazın imar planına ayrılış amacına uygun şekilde kamulaştırma yapılmadığı, bu haliyle davacının mülkiyet hakkının kısıtlandığının ve kamulaştırmasız el atma olgusunun gerçekleştiğinin kabulünün gerektiği, dava konusu taşınmazın 1/1000 Ölçekli İmar Planı içerisinde kalması nedeniyle arsa vasfında kabul edilerek emsal araştırma yöntemi ile değerinin tespiti yoluna gidilmesinde yöntem olarak isabetsizlik bulunmadığı, dava konusu taşınmazda düzenleme ortaklık payı kesintisinin yapıldığı, 2022 yılı emlak vergisine esas metrekare birim fiyatının 1.500,00 TL olduğu, emsal olarak alınan Antalya ili, ..., Hurma Mahallesi 6861 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 1/1000 ölçekli imar planı içerisinde düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılmış imar parseli olduğu, 2022 yılı emlak vergisine esas metrekare değerinin 3.500,00 TL olduğu, emsal taşınmaza ait hissesinin 22.06.2021 tarihli resmî satış örneğinin dosyaya celp edildiği, emsal olma özelliğine sahip bulunduğu, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın eksik ve üstün yanlarının hükme esas alınan bilirkişi raporunda tartışıldığı, emsal taşınmazın dava konusu taşınmazdan daha değerli kabul edilmesinin emlak vergi değerleri açısından da değerlendirildiğinde yerinde olduğu, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin bir numaralı alt bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş, ayrıca 7421 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’na (2942 sayılı Kanun) eklenen Ek Madde 4 uyarınca maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak tapu maliki davacı ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun’un Ek Madde 1 inci maddesi: “Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmî kurumlara ayrılmak suretiyle mülkiyet hakkının özüne dokunacak şekilde tasarrufu hukuken kısıtlanan taşınmazlar hakkında, uygulama imar planlarının yürürlüğe girmesinden itibaren beş yıllık süre içerisinde imar programları veya imar uygulamaları yapılır ve bütçe imkânları dâhilinde bu taşınmazlar ilgili idarelerce kamulaştırılır veya her hâlde mülkiyet hakkını kullanmasına engel teşkil edecek kısıtlılığı kaldıracak şekilde imar planı değişikliği yapılır/yaptırılır. (İptal: Anayasa Mahkemesinin 20.12.2018 tarihli ve 2016/181 Esas, 2018/111 karar sayılı kararı ile)”

3. 26.11.2020 tarihli ve 32025 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 7421 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesi ile 2942 sayılı Kanun'un Ek Madde 1 inci maddesinin birinci fıkrasına eklenen cümle: "Bu süre içinde belirtilen işlemlerin yapılmaması halinde taşınmazların malikleri tarafından mülkiyet hakkından kaynaklı bedele ilişkin açılacak davalar, adli yargıda görülür."

4. 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesi ve Ek 4 üncü Maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dosya kapsamında yer alan fen bilirkişi raporundan, keşif tarihi itibarıyla dava konusu taşınmaza fiilen el atılmadığı anlaşılmakla birlikte, taşınmazın uygulama imar planında "ortaokul alanı" olarak ayrıldığı ve uzun yıllardan beri kamu hizmetine tahsis edilmiş olması nedeniyle, fiilen el atılmamış olsa dahi mülkiyet hakkının süresi belirsiz şekilde kısıtlandığı kabul edilip, 2942 sayılı Kanun'un Ek Madde 1 inci maddesindeki düzenleme de gözetilerek bedelin davalı idareden tahsiline karar verilmesi doğru görülmüştür.

3. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

4. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı idare vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

5. Buna karşın; hükme esas alınan fen bilirkişi raporunun hükümde açıkça belirtilmemesi yerinde değildir.

6. Hukuken el atılan dava konusu taşınmazda davacı payına düşen tazminat bedeli yönünden 7421 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen Ek Madde 4 ün üçüncü fıkrası uyarınca ve Dairemizin yerleşik uygulamaları gereği maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken nispi vekalet ücretine hükmedilmesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki, bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

A. Davalı İdare Vekilinin Davacılar ..., ..., ..., ..., ... Paylarına İlişkin Temyizleri Yönünden;

Davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

B. Davalı İdare Vekilinin Davacılar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... Paylarına İlişkin Temyizleri Yönünden;

1. Davalı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Davalı idare vekilinin temyiz isteminin kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

3.İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının;

a) “25” numaralı bendinin sonuna “28.03.2023 tarihli harita mühendisi raporunun kararın eki sayılmasına,” cümlesinin eklenmesi,

b)“30” numaralı bendindeki “231.911,60” sayısının hükümden çıkartılarak yerine “9.200,00” sayısının yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,26.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.