Logo

5. Hukuk Dairesi2024/2551 E. 2025/1757 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve taşınmazın idare adına tescili davasında, hüküm fıkrasında yer alan maddi hata ve eksikliklerin düzeltilmesi gerekliliği.

Gerekçe ve Sonuç: Bilirkişi raporunda belirlenen kamulaştırma bedeli ile hüküm fıkrasında belirlenen bedel arasında fark bulunması ve hüküm fıkrasında kamulaştırılan alanın bir kısmının tapu kaydının iptalinden bahsedilirken diğer kısmının tesciline ilişkin herhangi bir hüküm bulunmaması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2244 Esas, 2023/2123 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Küçükçekmece 4. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/20 Esas, 2023/198 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 11.02.2025 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davalı vekili Avukat ... gelmiş, davacı vekili duruşmaya katılmamıştır.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili, ........... ilçesi, ......... Mahallesi 4088 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırmaya konu bölümünün kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın İstanbul'un merkezi olan başta ticari yatırımlar olmak üzere her türlü yatırımın merkezi niteliğindeki .......... ilçesinde ve ........Caddesinin çok yakınında olduğunu, dava konusu taşınmazın bulunduğu alanda arsaların m² birim değerinin en az 20.000,00TL/m² - 30.000,00 TL/m² arasında olması gerektiğini dolayısıyla davacı idarece arsa değerine 3.000,00TL/m² değer verilmiş olmasını kabul etmediklerini, arta kalan kısımda meydana gelecek değer düşüklüğünün kamulaştırma bedeline ilavesini, taşınmaz üzerinde fırın olması nedeni ile montaj, demontaj ve nakliye bedelinin ve bu fırının kalan kısımda yapılacak olması ve yoksun kalınacak kazanç kaybının da kamulaştırma bedeline ilavesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine ve dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın değerinin usul ve kanuna uygun olarak belirlenmediğini, emsallerin uygun emsal olmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; belirlenen bedelin düşük olduğunu, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı gereği yasal faiz oranının uygulanmasının doğru olmadığını, taşınmazda bulunan yapı alanının ve sınıfının doğru belirlenmediğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak, üzerindeki yapılara ise resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmediği belirtilerek, bu hususta taraf vekillerinin istinaf sebebi olarak ileri sürdüğü hususların yerinde görülmediğini, böylece Mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu belirtilerek taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını tekrar etmek suretiyle kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını tekrar etmek suretiyle kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 ve 12 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki İstanbul ili, Küçükçekmece ilçesi, ...........Mahallesi, 4088 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak, üzerindeki yapılara ise aynı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi uyarınca resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek değer biçilmesi yerindedir.

3. Dava 01.08.2023 tarihinden önce açılmıştır. Anayasa'nın 153 üncü maddesinin beşinci fıkrasında yer alan; "İptal kararları geriye yürümez." hükmü ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun; "Her davada açıldığı tarihte tespit edilen vaziyet hükme ittihaz olunması iktiza eylemesine..." gerekçesini içeren 28.11.1956 tarihli ve 15/15 sayılı kararı ile; "Her dava açıldığı tarihteki fiili ve hukukî duruma göre karara bağlanır." genel hukukî prensibini hâvi Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.05.2017 tarihli ve 2017/3-990 Esas, 2017/954 Karar sayılı kararları nazara alındığında fark kamulaştırma bedeline 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin dokuzuncu fıkrası gereğince davanın açıldığı tarihten 4 ay sonrasından başlamak üzere yasal faiz uygulanması yerindedir.

4. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

5. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin 1.879.055.54 TL olarak belirlendiği, mahkeme kararının gerekçe bölümünde bu bedel üzerinden kabul kararı verildiği ve bu bedelin bloke ettirildiği anlaşıldığı hâlde, hüküm fıkrasında maddi hataya düşülerek kamulaştırma bedelinin 1.890.794,54 TL olarak belirlenmesi doğru değildir.

6. Yapılan incelemede ,dava konusu taşınmazın fen bilirkişisi ... tarafından düzenlenen 28.10.2022 tarihli rapor ve ekli krokisinde A harfi ile gösterilen 58,19 m²lik bölümü ile A-1 ,C ve D harfleri ile gösterilen 97.44 m² olmak üzere toplam 155.63 m² bölümünün bedeline hükmedildiği hâlde, gerekçeli kararın hüküm fıkrasında 58,19 m²lik bölümün tapu kaydının iptali ile yetinilmesi hatalıdır.

Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca, İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

3. a) İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (2.) bendinden "1.890.794,54" sayısının çıkartılması, yerine “1.879.055,54” sayısının yazılması,

b) (3.) bendinden “fen bilirkişisi ...'a ait 06.12.2016 tarihli rapor ve eki krokide B hafti ile ... renk ile yol olarak gösterilen 58,19 m² lik yüzölçümlü kısmın taşınmazdan ifrazı ile yol olarak terkinine,” ibaresinin çıkartılması, yerine "fen bilirkişisi ... tarafından düzenlenen 28.10.2022 tarihli rapor ve ekli krokide A harfi ile gösterilen 58,19 m²lik kısmın taşınmazdan ifrazı ile yol olarak terkinine, A-1 ,C ve D harfleri ile gösterilen toplam 97.44 m²lik kısmın ise taşınmazdan ifrazı ile davalı idare adına tesciline” cümlesinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 03.10.2024 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenen 28.000,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,

Taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.