Logo

5. Hukuk Dairesi2024/295 E. 2024/6047 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca Hazine ve Belediyeden tazmini istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının mülkiyeti kendisine geçmeyen taşınmaz nedeniyle 4721 sayılı Kanun'un 1007. maddesi gereğince tazminat şartlarının oluşmadığı ve yasal hasmın Hazine olduğu gözetilerek, Hazine yönünden davanın reddine ilişkin karar onanmış; ancak, davacının ihale bedelinin iadesi talebi yönünden Belediye aleyhine açtığı davanın esastan reddine ilişkin karar, yasal dayanağı ve gerekçesi belirtilmeden hüküm kurulduğu gerekçesiyle bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2658 Esas, 2023/2720 Karar

2. Maliye Hazinesi

DAVA TARİHİ: 03.08.2016

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ:... Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/44 Esas, 2023/83 Karar

Taraflar arasındaki tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 1007 nci maddesi uyarınca tazmini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın davalı Hazine yönünden esastan reddine, davalı ... Belediye Başkanlığı yönünden pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın davalı Hazine ve davalı ... Belediye Başkanlığı yönünden esastan reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle;...Mahallesi 440 ada 11 parsel sayılı taşınmazın Güzelyurt Belediyesinden 28.06.2007 tarihinde müvekkili tarafından ihale yoluyla satın alındığını, kadastro çalışmalarında dava konusu yerin orman olduğunun belirlendiğini ve Kadastro Mahkemesinde tespite itiraz davası açıldığını, müvekkilinin tapu kaydına güvenerek dava konusu yeri satın aldığını, ancak Hazine adına orman olarak tesciline karar verilerek müvekkilinin elinden çıktığını belirterek zararının tazmini ve taşınmazın güncel değerinin davalılardan tahsilini talep etmiştir.

2. Davacılar vekili talebini açıkladığı 12.03.2021 tarihli dilekçesinde; davanın tapu sicilinin hatalı tutulmasından kaynaklı tazminat talebinden ibaret olup bu tazminatın sicilin yanlış tutulması nedeniyle oluşan tüm zararları kapsadığını, ihale yolu ile satın alma bedelini de içermekle birlikte yapılan masraflar ile taşınmazın elden çıkması nedeniyle uğranılan diğer zararları da kapsadığını belirtmiştir.

II. CEVAP

Davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı, dava konusu taşınmazı ihale yoluyla davalı Belediyeden satın almasına rağmen bu satımın hiçbir zaman tapuya işlenmediği ve davacının tapuda malik olamadığı, davacı adına kayıtlı olan bir yerin tapusunun iptali söz konusu olmadığından uğranılan bir zararın da bulunmadığı, bu nedenle 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davalı Hazine yönünden davanın reddine ve her ne kadar istinaf kaldırma kararı öncesi verilen ilk kararla davalı ... Belediye Başkanlığı yönünden davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiş ise de davacının dava konusu yeri ihale yoluyla davalı Belediyeden satın aldığı gözetilerek Belediyeye dava yöneltilebileceği gerekçesiyle davalı Belediye yönünden de davanın esastan reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 1007 nci maddesine dayalı tazminat davası olduğunu, davanın hem Hazine hem de... Belediye Başkanlığı yönünden esastan reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, Belediye yönünden ret kararı verilecek ise husumetten ret kararı verilip maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, her ne kadar müvekkili ihale bedeli ödeyerek davalı belediyeden satın aldığı taşınmazın tapusunu belediyenin taşınmaz üzerindeki haczi nedeniyle tapuda adına tescil ettirememiş ise de burada her iki davalının da zararı tazmin yükümlülüğü bulunduğunu ve her iki davalı yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, davalı belediyenin satım sözleşmesi uyarınca zapta karşı tekeffül hükümleri gereği sorumlu tutulması gerektiğini, Belediyenin kendisine ait olmayan arsayı satarak sebepsiz zenginleştiğini, belediye adına tescil edilen dava konusunda taşınmazın, kadastro çalışmaları sırasında orman olduğu anlaşılarak Hazine adına tescil edildiğini, tapu sicili en baştan doğru tutulsa idi taşınmazın belediye adına tescil edilmeyeceğini ve müvekkiline de satılmayacağını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ihale sonrasında dava konusu taşınmazın mülkiyetinin davacıya geçmediği, taşınmazın mülkiyeti davalı Belediye Başkanlığında iken taşınmazın tapu kaydının tespite itiraz davasının davacısı orman yönetimi lehine iptal edildiğinin anlaşılması karşısında, davacı vekilinin 12.03.2021 tarihli dilekçesi ile davalarının tapu sicilinin hatalı tutulmasından kaynaklı tazminat talebinden ibaret olduğunu belirtmelerine göre, davacı adına kayıtlı bir taşınmazın tapu kaydının iptalinin söz konusu olmaması, dolayısıyla uğranılan bir zararın mevcut olmaması gözetilerek açılan davanın reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu değerlendirilmekle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin bir numaralı alt bendi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi.

3. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.11.2009 tarihli ve 2009/4-383 Esas, 2009/517 Karar sayılı kararında tapu işlemlerinin kadastro tespit işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğu, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan bu kayıtlarda yapılan hatalardan 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi anlamında Devletin sorumlu olduğunun kabulünün gerektiği, Devletin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğu, bu işlemler nedeniyle zarar görenlerin 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi gereğince zararlarının tazmini için Hazine aleyhine adlî yargıda dava açabilecekleri belirtilmiştir.

4. 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca kabul edilen Devletin sorumluluğu, tapu sicilinin önemi ve kişilerin bu sicile olan ... duygularını sağlamak bakımından aynî hakkının saptanması, herkese açık tutulmasında tekel hakkı sağlayan bir sicil olması esasına dayanmaktadır. Bu sorumluluk, asıl ve nesnel (objektif) bir sorumluluk olduğundan zarara uğrayan zararının ödetilmesini doğrudan Devletten isteyebilir.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu...Mahallesi 32 ada 12 parsel sayılı taşınmazın Güzelyurt Belediyesi tüzel kişiliği adına kayıtlı olduğu, Güzelyurt Belediyesi’nin 6360 sayılı Kanun ile tüzel kişiliği sona ererek... Belediyesine devredildiği, 28.06.2007 tarihli ve 2007/31 sayılı Güzelyurt Belediyesi Encümen kararı ile davacı ...’a satışına karar verildiği, 01.02.2006 tarih 12 sıra, 139 cilt ve 42 nolu sayfada kayıtlı 32 ada 12 parsel numaralı tapu kaydı ve tedavül kayıtlarına istinaden kadastro tespitinin yapıldığı, 32 ada 12 parsel olarak imar uygulaması ile tapuya tescil edilen taşınmaza ait imar paftası ile kadastro paftasının çakıştırılması sonucu kadastro tespitinde uygulanan tapu kaydının doğru uygulandığı ve 440 ada 11 parsel olduğu,... Kadastro Mahkemesinin 2008/1397 Esas (Bozma sonrası 2019/14 Esas, 2019/8 Karar) sayılı Orman Yönetimi tarafından açılan tespite itiraz davasında davacının asli müdahil sıfatıyla yer aldığı ve davasının reddine karar verilerek dava konusu 440 ada 11 parsel sayılı 434,43 m² yüzölçümlü taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verildiği, kararın temyiz edilmeden 25.12.2019 tarihinde kesinleştiği ve Hazine adına hükmen 12.04.2022 tarihli ve 3685 yevmiye numarası ile tescil edildiği, eldeki davanın 03.08.2016 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

4. Güzelyurt Belediye Encümeni’nin 28.06.2007 tarihli ve 2007/31 sayılı kararı ile dava konusu taşınmazın davacı ...’a satışına karar verildiği; ancak taşınmazın mülkiyetinin tapuda davacıya geçmediği anlaşılmakla 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi gereğince tazminat şartları oluşmadığından davanın Hazine yönünden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

5. Buna karşın; 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat davasında yasal hasım Hazine olup davanın Belediyeye yöneltilemeyeceği, ancak davacının talebini açıkladığı 12.03.2021 tarihli dilekçesinde tazminat talebinin, taşınmazın 28.06.2007 tarihli Güzelyurt Belediyesi Encümen kararı ile davacıya satışına ilişkin ihale bedelini de kapsadığı anlaşılmakla, ihale bedelinin zapta karşı tekeffül yoluyla tahsili yönündeki davacı talebi yönünden herhangi bir inceleme, araştırma ve değerlendirme yapılmadan yazılı şekilde davanın Belediye yönünden esastan reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

3. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.