Logo

5. Hukuk Dairesi2024/5102 E. 2025/194 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar, murislerinin mülkiyetinde bulunan ve idare tarafından kamulaştırmasız el atılarak park alanı olarak kullanılan ancak sonradan konut alanına dönüştürülerek üçüncü kişilere satılan taşınmazın bedelinin tahsili istemiyle dava açmıştır.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın davacıların murisinin mülkiyetindeki kök parselin ifrazından kaynaklanan 59 parsel dışında kaldığı ve davacıların murisinin kök parselin toplam alanından eksik kalan 195 m²'lik kısım için de 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca 10 yıllık hak düşürücü süre geçtiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/661 Esas, 2024/700 Karar

DAVACILAR : ... vd. vekili Avukat ...

DAVALILAR : 1. ... vekili

Avukat ...

2. ... vekili Avukat ...

DAVA TARİHİ : 27.06.2013

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: İzmir 10. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/51 Esas, 2023/533 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin murisi...'un...ilçesinde 05.01.1940 tarihinde 33.120.00 m² yüzölçümlü taşınmazı satın aldığını, bu taşınmaz 04.04.1942 tarihinde 61 parçaya ifraz edilerek zabıt defterinde 22 cilt 19-79 sıra numaralarında tescil edildiğini, 78 sıra numarasındaki 2.234.00 m²nin okul yeri olarak bağışlandığını, 5.507 m²lik kısmın yola terk edildiğini, bağışlanan okul yerine ......İlköğretim Okulu yapıldığını, zabıt defterinin 77 sıra numarasında kayıtlı 6 ada 1 parsel numaralı 304 m²lik kısmının 1957 yılındaki kadastro çalışmalarında kayıtlara geçmediğini, 304 m²lik parselin 280 ada 1 parsel olarak ... adına park olarak tescil edildiğini, Maliye Hazinesinden de...Belediyesine intikal ettiğini ve park yapılmaksızın konut alanı haline getirilerek 9 m²nin 43 ada 6 parsel, 114 m²nin 43 ada 14 parsel ve 164 m²nin 1 ada 1 parsel olarak dağıtıldığını, bedeli ödenmeyen park olarak kamulaştıran ancak kamulaştırma amacı dışında konut alanı haline getirilen ve üçüncü kişilere satılan 77 sıra numarasında 6 ada 1 parsel olarak kayıtlı 304 m²nin belirlenecek bedelinin işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yasal dayanaktan yoksun olduğunu belirterek zaman aşımı, husumet ve esas yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından sunulan krokilerdeki yerin 1947 yılına ait ölçü krokisi ve beyannameye göre 43 ada 1, 6 ve 14 numaralı parsellerin...Belediyesine ait parseller olarak tanımlandığını ve onaylı imar planına göre otopark ve imar yolu olarak fiziki konumun düzenlenmiş olduğunun tespit edildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; kamulaştırma amacı dışında konut alanı haline getirilen ve üçüncü kişilere satılan 77 sıra numarasında 6 ada 1 parsel olarak kayıtlı 304 m²nin bedelinin talep edildiğini, 280 ada 1 parselin sınırları dışında olup olmamasının davanın temeli olmadığını, davacıların mülkiyet haklarının ihlal edildiğini, ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu 304 m²lik kısmın davacılar murisince satın alınan kök parselin ifraz edildiği 61 parçadan biri olduğu belirtilmiş ise de 1949 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında ifraz edilen taşınmazlardan 59 parselin tapu kaydının oluştuğu, satın alınan 33.120.00 m² yüzölçümlü kök tapu kaydından, yola terk edilen 5.507 m² mahsup edildiğinde 27.613.00 m² kaldığı, davacılar adına tescil edilen taşınmazların toplam yüzölçümünün 27.418.00 m² olup, farkın 195 m² olduğunun anlaşıldığı, dava konusu edilen 304 m² yerin ise davacılar murisinin satın aldığı 33.120.00 m²lik kısmın dışında kaldığından bedeli talep edilemeyeceği gibi davacılar murisinin satın aldığı kök tapu kaydının toplam yüzölçümünden 195 m² alanlı eksik kısım bulunmakta ise de; dava konusu taşınmazın ifraz ile oluşan 59 parça taşınmazın kadastro tespitinin 18.12.1947 tarihinde kesinleştiği anlaşıldığından 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun (3402 sayılı Kanun) 12 nci maddesinin üçüncü fıkrası dikkate alındığında 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gözetildiğinde davanın reddine ilişkin İlk Derece Mahkemesi kararı yerinde olduğu belirtilerek davacılar vekilinin istinaf başvuru talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrarla kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idareler arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “...usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “...usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66 ncı maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre, usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.