Logo

5. Hukuk Dairesi2024/5955 E. 2025/1529 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazların bedelinin tespitine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bilirkişi raporunda emsal alınan taşınmazların satışına ilişkin akit tablosu ve emlak vergisine esas m² değerleri getirtilmeden, imar durumu ve kadastro parseli olup olmadıkları araştırılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması, emsal taşınmazdaki yapıların değerinin hatalı biçimde mahsubu, objektif değer artış oranının kanuna aykırı uygulanması, bir parselin arazi niteliğinde iken kapama zeytinlik olarak değerlendirilmesi ve kazanılmış hak ihlali nedeniyle bozma kararı verilmiş ve mahkemenin belirtilen hususları dikkate alarak yeniden karar vermesi gerektiği belirtilerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/478 Esas, 2024/169 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde; Muğla ili,........... ilçesi, ............ Mahallesi, 1220 ve 1221 parsel (yeni 102 ada 8 parsel ve 102 ada 10 parsel) sayılı taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; idarece düzenlenen kıymet takdir raporunda belirlenen bedelin düşük olduğunu, dava konusu taşınmazlar konumu itibarıyla değerli olduğu gibi üzerindeki 40 yaş zeytin ağaçlarına da düşük değer biçildiğini ileri sürmüştür.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 17.12.2015 tarihli ve 2014/1402 Esas, 2015/1875 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin 17.12.2015 tarihli ve 2014/1402 Esas, 2015/1875 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dava konusu 102 ada 10 parsel sayılı taşınmazın niteliği net olarak belirlenmeden m² birim fiyatı soyut ifadelerle tespit edildiğinden rapor inandırıcı bulunmamış olup bu durumda dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi olan 18.12.2014 gününde belediye imar planı içinde olup olmadığı, değilse belediye veya mücavir alan sınırları dahilinde bulunup bulunmadığı, belediye hizmetlerinden yararlanıp yararlanmadığı ve etrafının meskun olup olmadığı hususları ilgili Belediye Başkanlığından sorulduktan sonra dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğunun anlaşılması halinde değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması gerekirken hükme esas alınan bilirkişi raporunda emsal incelemesi yapılmaksızın soyut ifadelerle değer biçildiğinden, bu rapora göre hüküm kurulması mümkün olmadığından yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, dava konusu 102 ada 10 parsel sayılı taşınmazın arazi niteliğinde olduğunun tespiti durumunda ise arazi olarak değerlendirilen 8 parsel sayılı taşınmazın münavebe ürünlerine göre belirlenecek net gelirine idarece düzenlenen kıymet takdir raporunda dahi taşınmaz bedelinin tespitinde %4 oranında kapitalizasyon faizi uygulandığı gözetildiğinde hükme esas alınan bilirkişi raporunda taşınmazın niteliği de gözetilerek %4 oranında kapitalizasyon faizi uygulanması gerekirken, 8 parsel sayılı taşınmaz yönünden bu oranın %5 olduğu kabul edilmek suretiyle düşük bedel tespiti doğru görülmediğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 09.02.2021 tarihli ve 2018/890 Esas, 2021/90 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin 09.02.2021 tarihli ve 2018/890 Esas, 2021/90 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; bilirkişi kurulunca emsal alınan taşınmazların satışına ilişkin akit tablosu Tapu Müdürlüğünden istenilip, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların 2014 yılında Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından resen belirlenen emlak vergisine esas olan m² değerleri ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Müdürlüğünden getirtilip, dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibarıyla, hükme esas alınan bilirkişi raporunda somut emsal kabul edilen taşınmazın ise bilirkişilerce değerlendirmeye esas alınan satış tarihi itibarıyla fiili imar uygulaması sonucu oluşan imar parselleri mi, yoksa imar planına dahil olmakla birlikte olduğu gibi bırakılan kadastro parselleri mi oldukları ilgili Belediye İmar Müdürlüğü ile Tapu Müdürlüğünden ayrı ayrı sorulup alınacak cevaplara göre bilirkişi kurulu raporu denetlenmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, bilirkişi raporunda yasadaki yönteme uyulmadan Akyol Mahallesi 123 ada 59 parsel ile Güllük Mahallesi 203 ada 2 parsel sayılı emsal taşınmazların tespit edilen m² değerlerinin aritmetik ortalaması alınarak tespit edilen m² birim bedeline %20 objektif değer artış oranı uygulanmak suretiyle değer biçildiğinden, bu rapora göre hüküm kurulamayacağından yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi ve bozma öncesi dava konusu Ekinanbarı Köyü 102 ada 8 parsel sayılı taşınmaza arazi olarak değer biçildiği ve bu husus bozmaya konu edilmediği halde, bozma sonrası hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu parsel yönünden idare lehine oluşan kazanılmış hak ihlal edilmek suretiyle arsa olarak değer biçilmesi, kabule göre de bozma öncesi tespit edilen kamulaştırma bedeline 19.04.2015 tarihinden ilk karar tarih olan 17.12.2015 tarihine kadar, bozma sonrası oluşan fark bedele ise 19.04.2015 tarihinden son karar tarihi olan 09.02.2021 tarihine kadar yasal faiz işletilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulduğundan kararın bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemesince İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 19.03.2024 tarihli ve 2021/478 Esas, 2024/169 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; bozma gereklerine ve kanuna aykırı olarak karar verildiğini, müvekkili idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu 102 ada 8 parsel sayılı taşınmaz arsa niteliğinde olduğu hâlde, arazi olarak değer biçilmesinin hatalı olduğunu, birinci bozma ilamında dava konusu 102 ada 8 parsel için arazi olduğundan bahisle davacı idare lehine kesinleşmiş bir hüküm bulunmadığını, 8 parselin açık bir şekilde arazi olduğunun tespit edilmediğini, kararın ilgili kısmında sadece "8 Parselin arazi niteliğinde olduğunun tespiti durumunda" denilmiş olup bu durumun davacı idare lehine kazanılmış hak oluşturmayacağını, burada arsa olarak da tespit edilebileceği anlatımı çıkmakta olup eğer arazi olarak tespit edilirse kapitalizasyon faiz oranının yanlış olduğunun belirtildiğini, sundukları emsaller dikkate alınmadan karar verildiğini, 102 ada 10 parsel yönünden uygulanan objektif değer artış oranının düşük olduğunu, faiz bitiş tarihinin hatalı belirlendiğini, belirlenen bedelin düşük olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddesi.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3. Mahkemece bozmaya uyulmuşsa da bozma gerekleri yerine getirilmemiştir. Şöyle ki; arsa niteliğindeki dava konusu 102 ada 10 parsel sayılı taşınmaza emsal kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik bulunmamakta ise de, bilirkişi kurulunca emsal alınan taşınmazın satışına ilişkin akit tablosu Tapu Müdürlüğünden istenilip, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların 2014 yılında Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından resen belirlenen emlak vergisine esas olan m² değerleri ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Müdürlüğünden getirtilip, dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibarıyla, hükme esas alınan bilirkişi raporunda somut emsal kabul edilen taşınmazın ise bilirkişilerce değerlendirmeye esas alınan satış tarihi itibarıyla fiili imar uygulaması sonucu oluşan imar parselleri mi, yoksa imar planına dahil olmakla birlikte olduğu gibi bırakılan kadastro parselleri mi oldukları ilgili Belediye İmar Müdürlüğü ile Tapu Müdürlüğünden ayrı ayrı sorulup alınacak cevaplara göre bilirkişi kurulu raporu denetlenmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, emsal olarak alınan Güllük Mahallesi 203 ada 2 parsel sayılı emsal taşınmazın üzerinde soğuk hava deposu olduğu belirtilmekle satış tarihindeki resmi birim fiyatları alınıp yıpranma payı düşülerek tespit edilecek yapı bedelinin satış bedelinden mahsubu gerekirken, kanuna uygun olmayan yöntemle bu depo ve eklentilerine icra dosyasında biçilen değerin satış bedelinden mahsubu ve tespit edilen m² birim bedeline kanuna uygun olmayan yöntemle %15 objektif değer artış oranı uygulanması suretiyle değer biçildiğinden, bu rapora göre hüküm kurulması mümkün değildir.

4. Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibarıyla, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerekmektedir.

5. Dava konusu 102 ada 8 parsel sayılı taşınmazın arazi niteliğinde kabulü ile buğday ve silajlık mısır münavebesi uygulanmak suretiyle değerinin tespiti gerekirken, kapama zeytinlik olarak değer biçilmesi hatalıdır.

6. Kabule göre de; ikinci karara esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu 102 ada 10 parsel sayılı taşınmaza 216,90 TL/m² değer biçildiği ve bu karar davalı tarafından temyiz edilmediği hâlde, bozma sonrası hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu parsel yönünden idare lehine oluşan kazanılmış hak ihlal edilmek suretiyle 222,25 TL/m² değer biçilmesi bozmayı gerektirir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin temyiz istemlerinin kabulü ile temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,

Davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,

06.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.