"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/265 Esas, 2023/409 Karar
KARAR : Kabul/ret
idare vekilleri
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan muhtesat bedelinin tahsili istemine ilişkin asıl ve birleştirilen davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı birleştirilen davada davacı ... ve davalı idare vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.
I. DAVA
1. Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Şanlıurfa ili, ...ilçesi, ... Mahallesi 33 parsel sayılı taşınmaz üzerinde yol yapım sebebi ile sökülen kamulaştırma tarihinden önce dikilmiş ve bedeli ödenmemiş 194 adet 41 yaşında fıstık, 68 adet 28 yaşında fıstık, 41 adet 21 yaşında fıstık, 23 adet 8 yaşında fıstık, 68 adet 28 yaşında fıstık, 3 adet 9 yaşında badem, 44 adet 8 yaşında üzüm, 15 adet 6 yaşında zeytin, 7 adet 21 yaşında fıstık, 1 adet 10 yaşında dut, 1 adet 10 yaşında kayısı, 2 adet 10 yaşında badem, 22 adet 15 yaşında üzüm ,34 küme 20 yaşında incir ağacı bedelinin taraflarına ödenmesini talep ve dava etmiştir.
2. Birleştirilen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkile ait Şanlıurfa ili, ...ilçesi, ... Mahallesi 33 parsel sayılı taşınmazın Karayolları Genel Müdürlüğünce yol genişlemesi nedeniyle kamulaştırılmış olduğunu, taşınmazın üzerindeki dikili ağaçlar ve yapıların karayolu çalışanları sorumluluğunda müvekkiline haber verilmeden söküldüğünü, sökülen fıstık ağaçlarının tespit edilip bedelinin müvekkile verilmesini, davanın ...Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan 2014/130 Esas sayılı dosya ile olan bağlantısından dolayı birleştirilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza el atmadıklarını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini, dava konusu taşınmazın ... İdare Kurulunun 27.04.1979 tarihli ve 1979/121 sayılı kamu yararı kararına istinaden kamulaştırmaya tabi tutulduğunu, taşınmazın kıymet takdirinin 22.06.1979 tarihinde yapılmış olduğunu ve taşınmazın kıymet takdiri ve diğer kamulaştırma evraklarının tebliğ edildiğini, ayrıca taşınmazın bedelinin Ziraat Bankasına 18.02.1982 tarihinde yatırıldığını, ayrıca yapılan tebliğ işlemi ile kamulaştırma işleminin kesinleştiğini, kamulaştırma işleminin kesinleşmiş olması ile taşınmazın mülkiyetinin idarelerine geçtiğini, ilgili taşınmazla ilgili olarak sadece terkin işlemi yapılmadığını, ancak her ne kadar terkin işlemi yapılmamış ise de yapılacak olan tescil bildirici nitelikte olup kurucu nitelikte olmadığını, bu nedenle kamulaştırma işleminin kesinleşmiş olup, taşınmazın mülkiyetinin idarelerine geçtiğini, dava konusu taşınmazın bulunduğu kesimde yol yapım çalışmalarının 2013 yılında yapıldığını, yapılan yol çalışması ile dava konusu taşınmazın bulunduğu kesimde yol iyileştirme işleminin yapıldığını, yapılan bu çalışmalar sırasında taşınmaz idarelerinin mülkiyetinde olmasaydı zaten idarelerince kendiliğinden kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasının açılacağını, bu davanın açılmama sebebinin dava konusu taşınmazın zaten idarelerinin mülkiyetinde bulunması olduğunu, bu nedenle haksız ve hukuksuz açılan davanın reddinin gerektiğini, tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilerek yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini beyan etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 20.03.2015 tarihli ve 2014/130 Esas, 2015/230 Karar sayılı kararı ile asıl davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 20.03.2015 tarihli ve 2014/130 Esas, 2015/230 Karar sayılı kararına davalı idare ile birleştirilen davada davacı vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda; dosya içindeki bilgi ve belgelere göre, fiilen el atılan 5781,33 m²lik kısmın 1982 yılında kamulaştırılan ve yol olarak terkin edilen 7000 m²lik bölümün içerisinde kaldığı, kamulaştırma sırasında kamulaştırılan bölümde 70 bağ, 1 badem ve 1 acı badem ağacının bedelinin de ödendiği anlaşıldığı, davacının sunduğu fotokopi şeklindeki tespit formunda kamulaştırılan alan ve tarih yazılı olmadığı gibi, çok sayıda fıstık ağacı ve çeşitli yaş ve cinste meyve ağaçları bulunduğu tespit edildiğinden, bu ağaçların kamulaştırılan alan içerisinde kalıp kalmadığı, kime ait olduğu, ne zaman dikildiği, davalı idarece kesilip kesilmediği hususları, tarafların sunacağı tanık beyanı dahil tüm deliller ile araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması, ...Asliye Hukuk Mahkemesinin davacısı ... (devralan ...) olan 2015/128 Esas sayılı dosyası ile bu dava dosyası birleştiği hâlde, birleştirilen dava dosyası hakkında bir karar verilmemiş olması, davalı idare harçtan muaf olduğu hâlde, yargılama gideri içinde aleyhine harca hükmedilmesi doğru görülmediği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın asıl davanın kabulüne ve muhtesat bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde birleştirilen davada davacı ... ve davalı idare vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Birleştirilen davada davacı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; tapu kayıtları incelendiğinde davacı müvekkilinin dava konusu taşınmazda 1/10 oranında hissesi bulunduğunu, yerel mahkemenin gerekçeli kararında dava konusu parselde davacı müvekkiline ait tapu kaydının olmadığını belirttiğini, muhdesatın asıl dosya davacısı ...'a ait olduğu hususunun gerçeği yansıtmadığını, dosyanın asıl davacısı ...'ın usule ve hukuka aykırı bir şekilde, dava konusu muhtesatların tamamının kendisine aitmiş gibi işlem yaptığını, dava konusu arazi üzerindeki muhtesatların tamamının asıl dosya davacısı ...'a ait olduğunu gösteren muhtesatın tespiti kararı bulunmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunda herhangi bir gerekçeye dayandırılmadan hesaplama yapıldığını, idare tarafından düzenlenen kıymet takdir raporunda dava konusu taşınmaz üzerinde yer aldığı belirtilen ve bedeli hesaplanan ağaçlar ile bilirkişi raporunda belirtilen ağaçlar arasında ne sayı ve yaş ne de birim fiyat açısından bir uygunluk olduğunu, ayrıca ağaçların birim fiyatları hesaplanırken hangi verilerin kullanıldığının da belirtilmediğini, bu haliye hüküm kurmaya elverişli bir rapor olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun)26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4 . 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, birleştirilen davada davacı vekilinin tüm, davalı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3. Mahkemece bozma kararına uyulmuşsa da bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki; mahkeme kararının fiilen el atılan 5781,33 m²lik kısmın 1982 yılında kamulaştırılan ve yol olarak terkin edilen 7000 m²lik bölümün içerisinde kaldığı, kamulaştırma sırasında kamulaştırılan bölümde 70 bağ, 1 badem ve 1 acı badem ağacının bedelinin de ödendiği anlaşıldığı, davacının sunduğu fotokopi şeklindeki tespit formunda kamulaştırılan alan ve tarih yazılı olmadığı gibi çok sayıda fıstık ağacı ve çeşitli yaş ve cinste meyve ağaçları bulunduğu tespit edildiğinden, bu ağaçların kamulaştırılan alan içerisinde kalıp kalmadığı, kime ait olduğu, ne zaman dikildiği, davalı idarece kesilip kesilmediği hususları, tarafların sunacağı tanık beyanı dahil tüm deliller ile araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulduğu; bozmaya göre idarenin sunmuş olduğu 22.06.1979 tarihli kıymet takdir raporunda davaya konu taşınmaza ilişkin olarak 97.000,00 ETL değer biçildiği ve bu bedel üzerinden anlaşma suretiyle ferağ verildiği, bu bedelin 42.000,00 ETL'sinin zemin bedeli kalan kısmının taşınmazda bulunan ağaçlar için belirlenmiş olduğu, (70 adet bağ teveği,1 adet badem ağacı,1 adet acıbadem ağacı, 54 adet fındık yine 70 adet fındık ve 10 adet incir bedeli olduğu) ve usulünce kamulaştırıldığından bu kısım yönünden davanın reddine; davacının sunmuş olduğu tespit formunda belirlenen ağaçlardan kamulaştırılan alan dışında kalan varsa idarece bu kısma el atılıp atılmadığı araştırılıp sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Birleştirilen davada davacı vekilin temyiz itirazlarının reddine,
2.Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan Mahkeme kararının BOZULMASINA,
Birleştirilen dava davacısından peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
12.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.