Logo

5. Hukuk Dairesi2024/6209 E. 2025/1890 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında, bedelin doğru hesaplanıp hesaplanmadığı ve faizlerin doğru uygulanıp uygulanmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararında, fark bedellerin hatalı hesaplandığı, fazla depo edilen bedelin iadesine karar verilmesi gerektiği ve faizlerin doğru uygulanmadığı tespit edilerek, karar düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/848 Esas, 2024/156 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı idare vekili ile davalılar ... vd. vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Afyonkarahisar ili, ..., ...köyü 143 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar ... vd. vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın konumu dikkate alınarak gerçek bedelinin belirlenmesi gerektiğini, dava konusu taşınmazda bulunan binaya davacı idarece takdir edilen bedelin düşük olduğunu ileri sürmüştür.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 14.06.2016 tarihli ve 2014/160 Esas, 2016/484 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin 14.06.2016 tarihli ve 2014/160 Esas, 2016/484 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili ile bir kısım davalılar vekili ve davalı ... temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; hükme esas alınan ek bilirkişi kurulu raporunda emsal alınan taşınmaz şirketler arası satış olup, özel satış niteliğinde olduğundan bu rapora göre hüküm kurulması mümkün olmadığından yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi doğru olmadığı gibi 7139 sayılı Kanun'la değişik 2942 Sayılı Kanun'un 10/8 fıkrası gereğince, bozma sonrası bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedelde artış olması halinde bu kısım için 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinden Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar

Mahkemenin 01.12.2020 tarihli ve 2019/210 Esas, 2020/738 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin 01.12.2020 tarihli ve 2019/210 Esas, 2020/738 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili ile bir kısım davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın kadastro parseli oldukları gözetilmeden, hükme esas alınan ilk bilirkişi raporunda düzenleme ortaklık payı indirilmesi suretiyle eksik bedel tespiti, taşınmaz üzerindeki yapı bedeli bozma öncesi toplamda 10.350 TL hesaplandığı ve bu hususta bozma yapılmadığı gözetilmeden, bozma sonrası hükme esas alınan ilk raporda yapı bedeli yeniden hesaplanmak suretiyle fazla bedel tespiti, ilk kararı temyiz etmeyen davalı ... yönünden ilk bedelin kesinleştiği gözetilmeden, bozma sonrası tüm davalılar yönünden artan bedele göre hüküm kurulması, fark bedelin derhal ödenmesine karar verilmesi gerekirken, ödeme tarihi yönünden tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmediğinden Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Üçüncü Karar

Mahkemenin 01.02.2022 tarihli ve 2021/440 Esas, 2022/89 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

E. Üçüncü Bozma Kararı

1. Mahkemenin 01.02.2022 tarihli ve 2021/440 Esas, 2022/89 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili ile bir kısım davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; Dairemizin 29.03.2021 tarihli kararında dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın kadastro parseli oldukları gözetilerek tespit edilen metrekare birim bedelinden düzenleme ortaklık payı düşülmeden bedel tespit edilmesi gerektiği belirtilerek bozma yapıldığından dava konusu taşınmazın metrekare birim bedeli 147,00 TL olarak belirlenmesi gerekirken, bozma sonrası hükme esas alınan bilirkişi raporunda 106,17 TL/m² esas alınmak suretiyle aza hükmedilmesi ve ilk kararı temyiz etmeyen davalı ... yönünden ilk karardaki bedelin ve 01.12.2020 tarihli ikinci kararı temyiz etmeyen ... yönünden ise ikinci karardaki bedelin kesinleştiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmeyerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.

F. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın kamulaştırılan kısmının davalı taraf adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline yönelik kesin olarak karar verildiğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, 22.03.2024 tarihli tashih şerhi ile tespit edilen bedel, fark bedel ve fazla depo edilen bedelin iadesi yönünden hükmün tavzihine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili ile bir kısım davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; fazla depo edilen bedel olan 14.794.077 TL'nin iadesine yönelik karar verilmediğini, faiz işletilen bedellerin toplamı kamulaştırma bedeline denk gelmediğinden karardaki bu karışıklığın giderilmesi gerektiğini, belirlenen bedelin yüksek olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Bir kısım davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; ilk karara karşı sunulan temyiz dilekçesinde davalı ... adının da zikredildiğini ve sayman mutemedi alındısında teslim eden sütununda ... vekili olarak temyiz harcı yatırdıklarını, adı geçen davalının vekâletnamesini sunmamış olmaları halinde UYAP sisteminden bu işlemi gerçekleştiremeyecekleri gözetilerek ilk kararın adı geçen davalı tarafından da temyiz edildiğinin kabulü gerekirken aksi yönde karar verilmesinin hatalı olduğunu, davacı idare vekilinin de bu yönde bir itirazda bulunmadığını, bilirkişilerce hesaplanan kamulaştırma bedelinin tüm müvekkili davalara işleyecek faizleri ile ödenmesine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanunun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları ile 12 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; bir kısım davalılar vekilinin tüm, davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3. İlk kararla tespit edilen kamulaştırma bedeli 294.919,23 TL’ye 11.07.2014 tarihinden ilk karar tarihi olan 14.06.2016 tarihine kadar, ilk karar ile ikinci karar arasında oluşan fark bedel 33.337,68 TL'ye 11.07.2014 tarihinden ikinci karar tarihi olan 01.12.2020 tarihine kadar, ikinci kararla üçüncü karar arasında oluşan fark bedel 7.128,84 TL ‘ye 11.07.2014 tarihinden üçüncü karar tarihi olan 01.02.2022 tarihine kadar, üçüncü karar ile son karar arasında oluşan fark bedel 156.290,80 TL’ye ise 11.07.2014 tarihinden son karar tarihi olan 19.03.2024 tarihine kadar yasal faizi işletilmesi gerekirken, yazılı şekilde fark bedeller hatalı gösterilmek suretiyle karar verilmesi bozmayı gerektirir.

4.Davacı idarece fazla depo edilen 14.794,77TL‘nin iadesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi hatalıdır.

Ne var ki bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden Mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Bir kısım davalılar vekilinin tüm, davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile 22.03.2024 tarihli tashih şerhi kaldırıldıktan sonra Mahkeme kararının hüküm fıkrasının (2) numaralı bendi hükümden tümüyle çıkartılarak yerine “ Davanın kabulü ile Afyonkarahisar ili, ..., ...köyü 143 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisinin 26.09.2019 tarihli raporunda (A) harfi ile gösterilen 3.595,77 m²lik kısmının kamulaştırma bedelinin 491.676,40 TL olduğunun tespiti ile bu bedelin 294.919,23 TL'lik kısmına 11.07.2014 tarihinden ilk karar tarihi olan 14.06.2016 tarihine kadar, ilk karar ile ikinci karar arasında oluşan fark bedel 33.337,68 TL'ye 11.07.2014 tarihinden ikinci karar tarihi olan 01.12.2020 tarihine kadar, ikinci kararla üçüncü karar arasında oluşan fark bedel 7.128,84 TL ye 11.07.2014 tarihinden üçüncü karar tarihi olan 01.02.2022 tarihine kadar, üçüncü karar ile son karar arasında oluşan fark bedel 156.290,80 TL’ye ise 11.07.2014 tarihinden son karar tarihi olan 19.03.2024 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine (tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalı ... yönünden 49.153,21 TL'nin 11.07.2014 tarihinden ilk karar tarihi olan 14.06.2016 tarihine kadar, davalı ... yönünden 9.216,23 TL'nin 11.07.2014 tarihinden ilk karar tarihi olan 14.06.2016 tarihine kadar 1.041,80 TL'nin 11.07.2014 tarihinden ikinci karar tarihi olan 01.12.2020 tarihine kadar işleyecek yasal faizi ile birlikte), tespit edilen bedelin kararın kesinleşmesi beklenmeksizin davalılara payları oranında ödenmesine ve davacı idarece fazla depo edilen 14.794,77 TL’nin davacı idareye iadesine,” bendinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, bir kısım davalılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

13.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.