Logo

5. Hukuk Dairesi2024/7165 E. 2025/984 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacıların, davalı idare tarafından kamulaştırmasız el atılan taşınmazlarının bedelinin tahsili istemidir.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaza fiilen yol yapılarak el atıldığı, bedel tespitinde uygulanan emsal kıyas yönteminde ve hesaplanan bedelde hukuka aykırılık bulunmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/618 Esas, 2023/964 Karar

DAVACILAR : ... vd. vekili Avukat ...

Avukat ...

DAVA TARİHİ : 14.07.2020

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: Antalya 5. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/299 Esas, 2021/810 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,

Miktar veya her paydaş için değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihaî kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın her paydaş için değeri kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun'un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun'un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Davacılardan ... ..., ...,......, ve ... yönünden hüküm altına alınan kamulaştırmasız el atmadan doğan tazminat miktarı Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL'nin altında kaldığı anlaşılmakla, işbu davacılar yönünden davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davalı idare vekilinin davacılar ..., ..., ve ... yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Antalya ili, ...,... Mahallesi 3745 parsel sayılı taşınmaza fiilen yol yapılmak suretiyle el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; Yargıtay kararlarına göre fiili el atmanın kabul edilebilmesi için kalıcı ve sürekli olması gerektiğini, dava konusu yerin Kepez Belediyesinin yetki ve sorumluluğunda olduğunu, ayrıca DSİ Genel Müdürlüğünün kamulaştırma şerhi bulunduğunu, tüm bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmaza fiilen yol yapılmak suretiyle el atıldığı anlaşıldığından davanın kabulüne ve el atma tazminatının davalı idareden tahsil edilerek davacılara ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı olduğunu, sorumluluğun Kepez Belediyesine ait olduğunu, taşınmaz üzerinde Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün şerhi bulunduğundan iş bu kurumun da davaya dahil edilmesi gerektiğini, taşınmaza müvekkili idarece fiilen el atılmadığını, emsal alınan taşınmazın hatalı olduğunu, tespit edilen bedelin çok yüksek olduğunu, bilirkişi raporunun bilimsellikten uzak ve hatalı belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile imar planında yol olarak ayrılmış olan dava konusu Antalya ili, ...,... Mahallesi 3745 parsel sayılı taşınmaza yol yapılmak suretiyle kamulaştırma olmaksızın davalı tarafından fiilen el atıldığı, dava konusu taşınmazın 1/1000 ölçekli imar planı içerisinde kalması nedeniyle arsa vasfında kabul edilerek 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 nci maddesinin birinci fıkrası (g) bendi uyarınca emsal kıyaslaması suretiyle değer biçilmesinde yöntem olarak isabetsizlik bulunmadığı, kamulaştırmasız el atma tazminatı yönünden yapılan hesaplamaların, denetime açık, ayrıntılı ve hüküm kurmak için yeterli olduğu anlaşıldığından, İlk Derece Mahkemesince yapılan keşifte tespit edilip fotoğraflandığı üzere taşınmaza yol yapılmak suretiyle fiilen el atıldığı, dosyadaki bilgi ve belgelerle bilirkişi raporlarına ve imar planında yol genişliğine göre taşınmaz ana arterde bulunup, Antalya Büyükşehir Belediyesinin sorumlu olduğu anlaşıldığından istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekcesini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas. 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulu yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayriımenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi."

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas. 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulu yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulüniin bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın ınevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kantınu'nun 66 ıncı maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...’' karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde ve tespit edilen metrekare birim fiyatında aynı bölgeden Dairemize intikal eden dosyalar da dikkate alındığında bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

a) Davalı İdare Vekilinin, Davacılar ... ..., ...,...... ve ...'ye İlişkin Temyizi Yönünden;

Davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin adı geçen davacıların payları yönünden miktar itibarıyla REDDİNE,

b) Davalı İdare Vekilinin Davacılar ..., ..., ve ...'a İlişkin Temyizi Yönünden;

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı idareden aşağıda yazılı kalan harcın alınarak Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.