Logo

5. Hukuk Dairesi2024/952 E. 2024/7079 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davalı idareden tahsili davasında, taşınmaza sürekli ve kalıcı el atılıp atılmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı idare tarafından taşınmaza sürekli ve kalıcı olarak fiilen el atılıp atılmadığının dosya kapsamından tam olarak anlaşılamaması ve bu hususun tespiti için mahallinde keşif yapılmasının gerekliliği gözetilerek, eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmediğinden yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/691 Esas, 2023/338 Karar

DAVA TARİHİ: 02.07.2019

KARAR : Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, kesinlik, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bursa ili, ..., ... Mahallesi 1863 parsel sayılı taşınmaza kamulaştırma yapılmaksızın baraj gölü olarak fiilen el atıldığını, taşınmaz bedelinin tespiti ile davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; kamulaştırmasız el atma şartları oluşmadığını, davanın reddi gerektiğini ileri sürmüştür.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 14.11.2019 tarihli ve 2019/604 Esas, 2019/1200 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin 14.11.2019 tarihli ve 2019/604 Esas, 2019/1200 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 18.12.2021 tarihli ve 2020/509 Esas, 2021/2731 Karar sayılı kararıyla; taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin 18.12.2021 tarihli ve 2020/509 Esas, 2021/2731 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; arazi niteliğindeki Bursa ili, ..., ... Mahallesi 1863 parsel sayılı taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde yöntem itibari ile bir isabetsizlik görülmediği; ancak arazi niteliğindeki taşınmaza 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun'un) 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca, gelir metodu esas alınarak ve İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünün 2018 yılı resmî verilerine göre belirlenen metrekare birim fiyatının taşınmaz dava tarihine endekslemesi suretiyle belirlenen metrekare birim fiyatı üzerinden bedelinin tespit edildiği anlaşılmıştır. Dava konusu taşınmaza dava tarihi olan 2019 yılına ilişkin İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verileri esas alınarak değer biçilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeden, 2018 yılı resmî verisine göre belirlenen metrekare birim bedeline ÜFE oranı uygulanmak suretiyle endeksleme yapan bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm kurulması doğru görülmediğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda esas ve karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A.Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B.Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kamulaştırmasız el atma şartlarının oluşmadığını, kendilerine husumet yöneltilmeyeceğini, kapitalizasyon faiz oranının hatalı belirlendiğini, iki kez ıslah yapılamayacağını, bedelin fahiş olduğunu, davanın reddi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1.Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi ve alınan rapor uyarınca bedelin davalı idareden tahsiline dava konusu taşınmazın davacı adına olan tapu kaydının iptali ile idare adına tesciline karar verilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılama hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

4. Dosyada bulunan bilgi ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; 23.09.2019 tarihli bilirkişi raporunda, gölün doğal yapısından kaynaklı olarak yağışlı dönemlerde su seviyesindeki değişikliklerin parselde deformasyona neden olduğuna ilişkin tespit yapıldığı anlaşılmış olup dosya kapsamından dava konusu taşınmaza davalı idare tarafından sürekli ve kalıcı olarak fiilen el atılıp atılmadığı tam olarak anlaşılamamıştır.

5. Bu itibarla; mahallinde yeniden keşif yapılarak, taşınmaza sürekli ve kalıcı el atma olup olmadığı belirlenmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

05.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.