"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki 6292 sayılı Kanun uyarınca satışı yapılmış taşınmazlarda, davalı adına oluşan tapu kaydının iptali ile tescil ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı davacılar vekilinin istinaf başvurusu üzerine Sakarya Bölge Adliye Mahkemesinin 6. Hukuk Dairesinin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı ile birlikte Akçakoca Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/612 E. - 2020/148 K. sayılı kararının Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, 6292 sayılı Kanun uyarınca satışı yapılmış taşınmazlarda, davalı adına oluşan tapu kaydının iptali ile tescil ve ecrimisil istemine ilişkindir.
İlk derece Akçakoca Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın reddine ilişkin olarak verilen karara karşı, davacılar vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince esastan reddine karar verilmiş olup; hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, Düzce ili, Akçakoca ilçesi, Tepeköy Köyü, 185 ada 3 parsel sayılı, 8.493,26 m² yüzölçümlü taşınmazın 2012 yılında Kadastro Kanununun ek 4. maddesi gereğince yapılan kadastro çalışmaları sırasında orman sınırları dışına çıkarıldığı ve taşınmazın 1997 yılından beri davalının kullanımında olduğu beyanlar hanesine şerh verilmek suretiyle tarla vasfı ile Hazine adına tespit ve tescil edildiği, davalı tarafından başvuruda bulunulması üzerine 6292 Sayılı Kanun uyarınca satılarak 09/05/2014 tarihinde davalı adına tescil edildiği, eldeki davanın 06/08/2015 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
3402 sayılı Kadastro Kanununun ek 4. maddesi uyarınca yapılan ve sonuçları 13/07/2012 ilâ 13/08/2012 tarihleri arasında ilan edilen kadastroda dava konusu taşınmazın davalının kullanımında olduğunun belirlendiği ve 6292 sayılı Kanun uyarınca dava tarihinden önceki bir tarihte, kullanım kadastrosu sırasında hak sahibi olduğu belirlenen davalıya satılarak 09/05/2014 tarihinde davalı adına tescil edildiği, kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazın beyanlar hanesindeki şerhe yönelik davanın dinlenebilmesi için davanın 6292 sayılı Kanun uyarınca taşınmazın satış işleminden önceki bir tarihte ve Hazineye yöneltilerek açılmasının gerektiği, taşınmazı satın alan kişi adına tapuya tescil edilip mülkiyet belirlendikten sonra, şahsi hak niteliğindeki şerhe yönelik olarak açılacak davaların dinlenme olanağı bulunmadığı ve tapu malikinin taşınmazdan yararlanma hakkı olduğu anlaşıldığından davanın reddine ilişkin ilk derece mahkemesinden verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun olan hükmün HMK'nın 370. maddesi gereğince ONANMASINA, davacıdan peşin alınan temyiz ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 16/09/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.