"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkin olarak açılan davada Ankara 1. Asliye Ticaret ile İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, trafik kazasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce, temelinin haksız fiile dayandığı, haksız fiil davalarında yetkili mahkemelerin 6100 sayılı HMK'nın 16.maddesinde, haksız fiilin meydana geldiği yer, zararın meydana geldiği yer ve zarar görenin yerleşim mahkemesi olarak belirlendiği, yine 6100 sayılı HMK'nın 6. maddesi gereğince genel yetkili olarak davalının ikametgahının da mevcut olayımızda yetkili olduğu, ayrıca poliçeyi düzenleyen şubenin bulunduğu yerin de 6100 sayılı HMK'nın 14.maddesi gereğince yetkili olduğu, 2918 sayılı kanunun 110/2. maddesin de yetkiye ilişkin HMK'nın kapsamındaki düzenleme ile benzer bir düzenlemenin bulunduğu, söz konusu düzenlemeler mevcut olayımıza uygunlandığında, mevcut kazanın Kastamonu İli'nde meydana geldiği, zarar gören şahsın yani davacının "...Merkez/Kastamonu" adresinde oturduğu, poliçeyi düzenleyen şubenin Kastamonu İli'nde bulunduğu, davalı şirketin adresinin İstanbul olduğu, bu çerçevede HMK'nın belirlemiş olduğu yetki kuralları çerçevesinde mevcut davayı bakmada Ankara mahkemesinin yetkili olmadığı, bu çerçevede davalının İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğuna dair itirazının yerinde olduğu gerekçeleri ile yetkisizlik kararı verilmiştir.
İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesince, kazanın Kastamonu ilinde meydana geldiği, davacının yerleşim yerinin de Kastamonu olduğu görülmüştür. Ancak; mahkemece davalı ... şirketinin Ankara ilinde Bölge Müdürlüğünün olup olmadığı hususu sorulmuş, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezinin 19/03/2021 tarihli cevap yazısı ile sigorta şirketinin İç Anadolu Bölge Müdürlüğünün Ankara'da olduğunun bildirdiği görülmüş olup davacının birden çok mahkemenin yetkili olduğu ve kesin yetki kuralının bulunmadığı bu davada, davayı davalının bölge müdürlüğünün bulunduğu Ankara ilinde açarak yetkili mahkemeyi seçmiş olduğu gerekçeleri ile yetkisizlik kararı verilmiştir.
6100 sayılı HMK'nın genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesininin birinci fıkrasına göre; "Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir." Yine aynı Kanunun 16. maddesinde ise, "Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir." hükmü yer almaktadır.
Diğer taraftan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 110. maddesi ile ZMSS Genel Şartlarının C.7. maddesinde ise "Motorlu araç kazalarından dolayı hukukî sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentanın bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir." ifadesine yer verilmiştir.
Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman şeçme hakkı davalılara geçer.
6100 sayılı HMK'nın 19. maddesine göre, yetkinin kesin olmadığı hallerde yetki itirazı cevap dilekçesinde ileri sürülmelidir. Davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir hükmü karşısında davalı vekili tarafından süresinde yetki itirazda bulunulmadığı ve kesin yetki kuralının da olmadığı anlaşılmıştır
Bunun yanında kaza Kastamonu ilinde meydana gelmiş, davacının yerleşim yeri de Kastamonu 'dur. Ancak, yapılan araştırma ile davalı ... şirketinin Ankara ilinde bölge müdürlüğünün olduğu anlaşılmıştır. Dolayısı ile, davacının birden çok mahkemenin yetkili olduğu ve kesin yetki kuralının bulunmadığı bu davada, davayı davalının bölge müdürlüğünün bulunduğu Ankara ilinde açarak yetkili mahkemeyi seçmiş olduğu anlaşıldığına göre, davanın Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince; Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 01/11/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.