Logo

5. Hukuk Dairesi2022/10383 E. 2023/5246 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespitine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin gelir metoduna göre kamulaştırma bedelini tespit ederken taşınmazın vasfı, konumu, bilirkişi raporu ve dosya kapsamındaki bilgi ve belgeleri değerlendirmesi usul ve yasaya uygun bulunarak temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı ortadan kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 23.05.2023 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davalı vekili Avukat ... ile davacı idare vekili Avukat ... gelmişlerdir.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... köyü 116 ada 95 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin bloke ettirilerek, idarece kıymet takdir raporu ile belirlenen miktarın derhal ödenmesine, bakiye miktarın ise üçer aylık vadeli hesaba alınmasına karar kesinleştiğinde ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile taşınmaz baraj gölü sahasında kaldığından 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 16 ncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi uyarınca tapudan terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda verim ve satış fiyatının yüksek, buna karşılık üretim masrafı ile kapitalizasyon faiz oranının düşük alınmak suretiyle bedelin suni olarak yükseltildiğini, bilirkişi raporundaki verilerin sağlıklı olup olmadığının denetlenmediğini, yörede ekilmesi mutat münavebe ürünlerinin Tarım Müdürlüğünden tespit edilmesi gerektiğini, tek bir yıla ait veriler üzerinden değil son beş yılın verileri kullanılarak değer biçilmesi gerektiğini, kamulaştırmanın yapılacağının duyulduğu durumlarda üretici tarafından bitki deseninin değiştirilebildiğini, meşe ağaçlarının odun bedeli hesaplanarak kamulaştırma bedeline eklendiğini, ancak meşe ağaçlarının kendiliğinden doğal olarak yetişmiş ve vatandaş tarafından meydana getirilmemiş bir ağaç olması nedeniyle odun bedelinin hesaplanarak kamulaştırma bedeline eklenmesinin haksız kazanca sebebiyet vereceğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın Dicle Nehrine 600 metre, ... köy merkezine 700 metre, ... ilçe merkezine 27 km mesafede olduğunu, motopomp veya dinamo gibi araçlarla sulanma imkanına sahip sulanabilir arazi olduğunu, keşfin yapıldığı 31.10.2019 tarihinde arazinin sulanmaya ihtiyaç duymadığı ve sulama ekipmanlarının toplandığı bir zaman olması nedeniyle sulamaya ilişkin gözlem yapılamadığını, kapitalizasyon faizi %4 alınması gerekirken %5 alındığını, köye ve kadim Dicle Nehrine yakın olması nedeniyle objektif değer artışının en az % 30-40 oranında uygulanması gerekirken hiç uygulanmadığını, münavebeye esas alınan ürünlerin üretim masraflarının yüksek giderlerin fazla hesaplandığını ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın kuru tarım arazisi niteliğinde olduğunun kabulü ile zeminine 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metoduna göre değer biçilmesinin, taşınmazın vasfı, konumu, bilirkişi raporunda belirtilen özellikleri ve aynı bölgeden intikal eden dava dosyaları gözetilerek kapitalizasyon faizinin %5 oranında alınmasının, dosya içindeki bilgi ve belgelere ayrıca Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün parsel sorgu programı üzerinden Dairelerince yapılan incelemeye göre taşınmazın konumu, ana yollara ve yerleşim alanlarına uzaklığı gözetilerek gelir metoduna göre tespit edilen m² birim fiyatına objektif değer artırıcı unsur ilave edilmemesinin ve taşınmazın üzerinde bulunan meşe ağaçlara odun değerine göre değer biçilmesinin doğru olduğu, böylece mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu ancak kamulaştırma bedelinin derhâl ödenmesi ve faiz bitiş tarihinin de ödemeye ilişkin kararın verildiği tarih olması gerektiği gözetilerek tarafların istinaf istemleri kısmen kabul edilerek mahkeme kararı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin iki numaralı alt bendi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını tekrar ederek ve taşınmazın sulu arazi olduğunu, masrafların yüksek alındığını, objektif değr artış oranının düşük alındığını, yan ürün olarak mısır samanının eklenmesi gerektiğini, masrafın brüt gelirin %50'sini geçmemesi gerektiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihaî kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki ... ili, ... ilçesi, ... köyü 116 ada 95 parsel sayılı dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi, adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesi, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile idare adına tesciline karar verilmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.