Logo

5. Hukuk Dairesi2022/11031 E. 2023/1560 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar, murislerine ait taşınmazın davalı idare tarafından kamulaştırmasız el atma yoluyla kullanıldığını iddia ederek, taşınmaz bedeli ve ecrimisil bedelinin tahsilini talep etmiştir.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaz için 1976 yılında kamulaştırma kararı alındığı, kamulaştırma bedelinin davacıların murisine tebliğ edildiği ve cebri tescil davasının sonuçlandığı, dolayısıyla kamulaştırmasız el atma durumunun olmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

KARAR : Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çankırı 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedeli ve ecrimisilin tahsili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Çankırı ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 522 ada 58 parsel sayılı taşınmazın bulunduğu alan içerisinde davalı kuruma ait fabrika ve müştemilatlarının bulunduğunu, bu taşınmazın müvekkilinin murisleri zamanında kamulaştırıldığını; ancak bu kamulaştırma nedeniyle hiçbir bedel ödenmediğini ve çok uzun süre sonra tapunun da tescilinin yapıldığını bu nedenle geriye dönük beş yıllık ecrimisil bedeli ve kamulaştırma bedelinin tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, dava konusu taşınmaz için 1976 yılında kamulaştırma kararı alındığını, kamulaştırma bedelinin Ziraat Bankası hesabına bloke edildiğini, tebligatların usulüne uygun olarak yapıldığını, 2002 yılında da Çankırı Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/354 Esas, 2002/415 Karar sayılı kararı ile kurum adına tapuya tesciline karar verildiğini ve kesinleştiğini, ecrimisil tazminatının en önemli şartının taşınmaz üzerinde tasarruf yetkisinin bulunulması olduğunu, kamulaştırmasız el atma durumu olmadığı gibi davacıların taşınmaz üzerinde tasarruf yetkisi de bulunmadığından ecrimisil bedeli isteme haklarının bulunmadığını belirterek açılan davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; kamulaştırma işleminin usule uygun tebligatının yapılmadığını, kamulaştırma bedeli ödenmediği gibi tescilin sonradan yapıldığını, bu süre zarfında taşınmazın müvekkilleri adına kayıtlı bulunduğunu, bu sebeplerle davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın 1976 yılında ... Fabrikası kamulaştırması kapsamında kamulaştırılmasına karar verildiği kıymet takdirinin yapıldığı, davacıların murisi ... oğlu ...’a kamulaştırma evrakının bizzat tebliğ edildiğine dair tebliğ şerhli noter evrakının sunulduğu, cebri tescil davasının da sonuçlandığı ve davacılar murisinin davada taraf olarak duruşmalara katıldığı, taşınmazın davalı idare adına tesciline karara verildiği anlaşılmakla davacılar açısından kamulaştırma tebligatının yapılmasıyla kamulaştırma işleminin kesinleştiği, kamulaştırmasız el atma bulunmadığından davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmediğinden davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacılar tapu maliki ile davalı idare arasında kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ile bedelinin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,22.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.