"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın ... yönünden husumet nedeniyle reddine, Kadıköy Belediye Başkanlığı yönünden ise davanın esastan reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 651 ada 13 parsel sayılı taşınmazın davalı idare tarafından kamulaştırma yapılmadığı halde fiilen kullanıldığını bu nedenle taşınmazın bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın bir kısmının Kadıköy Belediye Başkanlığınca yapılan işlemler neticesinde rıza-i ferağ ile yola terk edildiğini, bir kısmının ise komşu parsel ile tevhid edildiğini, herhangi bir kamulaştırma mevcut olmadığını, rıza-i ferağ ile Kadıköy Belediye Başkanlığınca işlem yapıldığından husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı ... Belediye Başkanlığı vekilinin cevap dilekçesinde ; dava konusu taşınmazın 11.05.2006 tarihli 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planında Kadıköy Merkez E-5 (D-100) Otoyolu Ara Bölgesi uygulama planında tamamen yolda kaldığını, parselin cephe aldığı ... caddesinin Anayol listesinde bulunması nedeniyle yapılan yol ve kaldırım çalışmalarının İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yapıldığını davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın ... yönünden husumet nedeniyle reddine, Kadıköy Belediye Başkanlığı aleyhine açılan davanın esastan reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; taşınmazda yapılan kesintinin orantılılık ve eşitlik ilkesine aykırı olduğunu, 88,73 m²lik taşınmazın 84,81 m²sinin yola terk edildiğini, yasal düzenleme ortaklık payı kesintisinin üzerindeki oranda yapılan yola terk işlemine muvafakatlerinin olmadığını, taşınmazda davacıya 3,92 m²lik yer bırakılmasının orantılı ve ölçülü olmadığını, taşınmazın yola terk edilen kısmın ana arterde kaldığını bu nedenle husumet nedeniyle ret kararı verilmesinin de doğru olmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın dosya içerisinde mevcut 23.05.2013 tarih, 14952 yevmiye Nolu resmi senet içeriğine göre davacının dava konusu taşınmazın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 41 inci maddesi gereğince yüzölçümünün 93,00m² iken 88,73m² olarak tashihi ve taşınmazın 84,81 metresinin yol olarak terkinini talep ettiği, söz konusu yasal düzenleme ve Yargıtay içtihatlarına göre bedelsiz olarak terk edilen taşınmaz için dava açılıp bedel istenemeyeceği, somut olayda bedelsiz terk edilen taşınmazın terk amacına uygun olarak kullanılmaması halinin söz konusu olmadığı gibi, taşınmazda rızaen terk edilen kısım dışında herhangi bir el atmanın bulunmadığı, yola terkin işleminin Kadıköy Belediye Başkanlığının 26.02.2013 tarihli ve 2016/4 sayılı encümen kararı doğrultusunda gerçekleştiğinden davacı vekilinin istinaf sebebi olarak ileri sürdüğü hususların yerinde görülmediğini, mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekilinin temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepleri tekrar ederek resen tespit edilecek nedenlerle temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasında kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dosyada bulunan bilgi ve belgelerin tetkikinde; dosya içerisinde mevcut 23.05.2013 tarihli ve 14952 yevmiye No.lu resmi senet içeriğine göre davacının dava konusu taşınmazın yüzölçümü 93,00m² iken 3402 sayılı Kanun'un 41 inci maddesi gereğince 88,73m² olarak tashihi ve taşınmazın 84,81m²sinin yol olarak terkinini talep ettiği,bedelsiz olarak terk edilen dava konusu taşınmaz için dava açılıp bedel istenemeyeceği, taşınmazın terk amacına uygun olarak kullanılmamasına ilişkin bir durumun söz konusu olmadığı, taşınmazda rızaen terk edilen kısım dışında herhangi bir el atmanın bulunmadığı, yola terkin işleminin Kadıköy Belediye Başkanlığı'nın encümen kararı doğrultusunda gerçekleştiği anlaşılmaktadır.
3. Dava konusu İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 651 ada 13 parsel sayılı taşınmaz hakkında açılan davanın ... yönünden husumet nedeniyle reddine, Kadıköy Belediye Başkanlığı yönünden ise esastan reddine karar verilmesi yerindedir.
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup,temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usûl ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,23.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.