Logo

5. Hukuk Dairesi2022/11498 E. 2023/654 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve sorumlu idareden tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Emsal karşılaştırma yöntemiyle taşınmazın değerinin tespit edilmesi ve bedelin davalı idareden tahsiline karar verilmesinin hukuka uygun olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çerkezköy 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı ve davalı ... vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ve davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu Tekirdağ ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 93 ada 152, 153 ve 156 parsel sayılı taşınmazlara davalı idareler tarafından kamulaştırma yapılmadığı halde el atıldığını, bu nedenle taşınmazların bedelinin davalı idarelerden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... cevap dilekçesinde: davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, kamulaştırma yetkisine sahip olmadıklarını, belediyenin kamulaştırma yetkisi olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı ... cevap dilekçesinde: Belediye tarafından kamulaştırma yapılmadığını, mesleki ve teknik alanda kalan kısımlar için ayrılan alanların fonksiyonu gereği ... tarafından kamulaştırılması gerektiğini, idare mahkemelerinin görevli olduğunu, bu nedenlerle davanın husumet, görev ve esastan reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulü ile 93 ada 152 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın reddine, ... yönünden husumet nedeniyle reddine, davalı ... yönünden davanın kabulü ile belirlenen bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... Başkanlığından alınarak davacıya verilmesine, bedeline hükmedilen davacı payının tapusunun iptali ile davalı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı ... vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili; taşınmaz üzerinde okul olduğu için ... yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazların bulunduğu yerde yeniden imar uygulaması yapılması için Encümen kararı alındığını, mahkemece eksik inceleme ile karar verildiğini, itirazlarının değerlendirilmediğini, bedelden düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılması gerektiğini, değerlendirme tarihinin, emsal seçimi ve değerlendirmesinin hatalı olduğunu, mahkemece red edilen kısım yönünden vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğu kabul edilerek, emsal karşılaştırılması yoluyla değerinin tespit edilmesinin ve belirlenen bedellerin davalı idareden tahsiline karar verilmesinin doğru olduğunu, bu hususta davalı idare vekillerinin istinaf sebebi olarak ileri sürdüğü hususların yerinde görülmediğini, mahkeme kararının usûl ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı ve davalı ... vekilleri istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı ... vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu taşınmazlardan 93 ada 153 parsel sayılı taşınmazın 1.566,27 m² kısmına okul yapılarak el atıldığını, bu kısmın imar planında da okul yeri olarak ayrıldığından davalı ... yönünden davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, tespit edilen bedelin çok düşük olduğunu, bilirkişiler tarafından yeterli inceleme ve araştırma yapılmadığını ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; 16.10.2020 tarihli ve 304 numaralı encümen kararı ile dava konusu taşınmazları da kapsayacak imar uygulamalarına ilişkin idari işlemlerin düzeltilmesi kararı alındığının dikkate alınması gerektiğini, bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, dava konusu taşınmazlara fiilen ve hukuken el atılmadığını, tespit edilen bedelin fahiş olduğunu, emsal karşılaştırmasının Yasa ve Yargıtay içtihatlarına uygun olarak yapılmadığını ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasında kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu Tekirdağ ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 93 ada, 153 ve 156 parsel sayılı taşınmazlara 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesine ve alınan rapor uyarınca belirlenen bedelin davalı ... Başkanlığından tahsiline karar verilmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı ve davalı ... vekilleri yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usûl ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, aşağıda yazılı kalan harcın davalı ... Başkanlığından alınmasına,23.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.