Logo

5. Hukuk Dairesi2022/11543 E. 2023/1644 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti davasında, bedelin doğru hesaplanıp hesaplanmadığı ve usul eksikliklerinin bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararında, fazla yatırılan kamulaştırma bedelinin iadesine karar verilmemesi ve vekillikten çekilmiş avukatın isminin kararda yer alması gibi usul eksiklikleri bulunduğu gözetilerek, 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca karar düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

KARAR : Esastan ret/Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 22. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekili ile bir kısım davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekili ile bir kısım davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine, resen İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak,düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili ile bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili, ... ilçesi, ... köyü 1601 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın müvekkili idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin 838.452,13 TL olarak tespiti ile yasal faizi ile birlikte depo edilen 857.885,84 TL’nin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili ile bir kısım davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; ürün giderlerinin düşük hesaplandığını, objektif değer artış oranının yüksek belirlendiğini, bedelin fahiş olduğunu ileri sürmüştür.

2.Bir kısım davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazın arsa vasfında olduğunu, 1/5000'lik planların hazırlandığını ve belediye hizmetlerinden faydalandığını, objektif değer artışının ve belirlenen bedelin düşük olduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; arazi niteliğindeki taşınmaza olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri esas alınarak değer biçilmesinin 2942 sayılı Kanun'un değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği, taşınmaz için belirlenen objektif değer arttırıcı unsur oranının taşınmazın konumuna uygun düştüğü; ancak İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen 15.12.2016 tarihli ilk karara karşı, davalılar ..., ..., ..., ... ve ... tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmamış olup, ilk kararda tespit edilen bedel adı geçen davalılar yönünden kesinleşmiş olduğundan, davacı idare lehine oluşan usuli kazanılmış hak gözetilerek karar verilip idare tarafından fazla yatırılan tutarın iadesi gerekirken, Bölge Adliye Mahkemesinin iade kararından sonra tespit edilen bedel üzerinden tüm davalıların payını kapsar şekilde hüküm kurulması nedeniyle hükmedilen bedel,yasal faiz,vekalet ücreti ve harç yönünden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin iki numaralı alt bendi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili ile bir kısım davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

2. Bir kısım davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş, ayrıca üretim masraflarının brüt gelirin üçte birini geçemeyeceği kuralının uygulanmadığını ve bedelin düşük belirlendiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasında kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesi yerindedir.

3.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; bir kısım davalılar vekilinin tüm, davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

4.Davacı idarece fazla depo edilen 19.433,71 TL’nin iadesine karar verilmemesi ve davalılardan ... vekili, vekillikten çekildiği halde karar başlığında davalı ... vekili olarak gösterilmesi bozmayı gerektirmiştir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Bir kısım davalılar vekilinin tüm , davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile; Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak “Davacı idarece fazla depo edilen 19.433,71 TL‘nin davalı tarafından bankadan çekilmişse, varsa ödenen nemaları ile birlikte davalıdan alınarak davacı idareye verilmesine, bedel çekilmemişse fazla yatan bedelin birikmiş nemaları ile birlikte davacı idareye iadesine, bu konuda ilgili bankaya müzekkere yazılmasına,) cümlesinin eklenmesi ve Bölge Adliye Mahkemesi karar başlığında “...” adından sonra gelen “vekili: Av. ...-... Beşiktaş/İSTANBUL” ibaresinin hükümden çıkartılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine, davalı ... vd.den peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.