"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
KARAR : Kabul
Taraflar arasında görülen kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucu, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı ... Belediye Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; Ankara ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 43429 ada 2 ve 4 (eski 43429 ada 1) parsel sayılı taşınmazların imar planında yeşil alan olarak özgüllendiğini ve davalı idarece fiilen yeşil alan yapılmak suretiyle el atıldığından kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazın imar planında Park Alanı olarak ayrıldığını, tüm tasarruf yetkilerinin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığında olduğundan, kendilerine husumet yöneltilmesinin yerinde olmadığını, idarî yargının görevli olduğunu ileri sürmüştür.
2. Davalı ... Belediye Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle; idarî yargının görevli olduğunu, 1/1000 ölçekli uygulama imar planı, parselasyon planı ve dağıtım cetvellerinin yapılmasından ve onaylanmasından yasal olarak ilçe belediyelerinin sorumlu olduğunu, bu nedenle husumetin Yenimahalle Belediye Başkanlığına yöneltilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 09.12.2014 tarihli ve 2012/223 Esas, 2014/ 641 Karar sayılı kararı ile davalı ... hakkında davanın feragat nedeniyle reddine, davalı ... Belediye Başkanlığı yönünden kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı ... Belediye Başkanlığı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 19.06.2018 tarih ve 2018/465 Esas, 2018/12120 Karar sayılı bozma ilâmı ile dava konusu taşınmazın 84146/Ek-1 No.lu parselasyon planı ile 2, 3 ve 4 parsellere şuyulandığı, davacılar payının 43429 ada 2 parselde kaldığı anlaşılmakla, şuyulandırma öncesi ve sonrası çaplı krokiler ilgili yerden getirtilip, mahalinde taşınmaz başında keşif yapılarak imar uygulaması sonucu oluşan yeni parselin tapu kaydı zemine uygulanıp imar uygulaması öncesi taşınmaz ile aynı yerde kalıp kalmadığı ve yeni oluşan parsele davacı idarece fiilen el atılıp atılmadığı araştırılıp, imar planındaki ayrılma amacı da dikkate alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilâmına uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... Belediye Başkanlığı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... Belediye Başkanlığı vekili temyiz dilekçesinde özetle; öncelikle yargı yolu ve husumet itirazında bulunarak, davacılardan ...'in dava konusu taşınmazdaki payını 17.03.2020 tarihinde satarak devrettiğini, satın alan kişilerin davalı müvekkile aleyhine dava açtığından bu davacı yönünden davanın reddi gerektiği gibi davacılardan ..., ... ve ...'nün dava konusu taşınmazda 4 m² payları olmasına karşı daha fazla pay karşılığına hükmedildiğini, dava konusu taşınmazın idare mahkemesinin iptal kararı sonrası plansız alanda kaldığından bahisle kısıtlılığın söz konusu olmadığını, ayrıca 2 ve 4 parsellere idarece herhangi bir el atmanın söz konusu olmadığını, davacılardan ...'nün 4 parselde 71,50 m² payına ilişkin mahkemece bir değerlendirilme yapılmadığı gibi 4 parsel sayılı taşınmazda ayrı bir tüzel kişiliği bulunan EGO Genel Müdürlüğünün sorumlu olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporlarında hem davacıların pay miktarının yanlış yazılmış olduğunu hem de belirlenen bedelin hatalı olarak ve fahiş miktarda belirlendiğini ileri sürerek temyiz itirazında bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasında kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu 43429 ada 2 parselin diğer paydaşlarınca açılan ve Dairemiz denetiminden geçen Mahkeme kararları gereği davalı idarenin dava konusu taşınmazda paydaş olduğu gözetildiğinde iş bu parsel yönünden davalı idarece el atma olgusunu kabulü doğrudur.
3. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmazlara 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak ve aynı kamulaştırma kapsamında Dairemiz denetiminden geçen dosyalarda belirlenen metrekare birim fiyatları ile uyumlu olarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
4. Davalı idarece temyiz dilekçesine eklenen tapu kayıtlarına göre davacı ...'in payını 17.03.2020 tarihinde satıp devrettiği anlaşıldığından yeni malik tarafından ayrıca davalı idareye dava açıp açmadığı da araştırılarak ve 6100 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca işlem yapılmadan eksik inceleme ile bu davacı yönünden davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesi,
5. Davalı idare vekilin temyiz dilekçesine ekli tapu kayıtlarına göre; dava konusu 43429 ada 2 parselde davacılardan ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... 57600/162092 payda elbirliği ile malik oldukları hâlde kök murislerinin veraset ilâmı getirtilmeden ve gerekçesi de gösterilmeden daha fazla pay sahibi oldukları kabul edilerek haklarında fazla bedele hükmedilmesi,
6. Ayrıca dosya içindeki 43429 ada 4 parselin tapu kaydına göre; davacılardan ...'nün 71,50 m² payının tapuya tescili sağlandığı anlaşıldığından bu parsel yönünden davacı vekilinin beyanı da alınmak suretiyle davalı idarece fiilen el atılıp atılmadığı araştırılıp, imar planında ayrılma amacı da gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği hâlde eksik inceleme ile karar verilmesi,
7. Kabule göre de; 84146/Ek-1 parselasyon planı gereği 43429 ada 1 parselin şuyulandığı ve tapuya tescil edilen ve el atıldığı kabul edilen parsel ya da parseller yönünden davacı paylarının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmesi gerekirken infazda tereddüt uyandıracak şekilde eski parsel numarası üzerinden davacı paylarının tapsunun iptali ile idare adına tesciline karar verilmesi,
Hususları doğru görülmediğinden bozmayı gerektirir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı ... Belediye Başkanlığı vekilinin temyiz itirazları yerine görüldüğünden hükmün açıklanan gerekçelerle BOZULMASINA,
İstek hâlinde peşin alınan temyiz karar harcının davalı ... Belediye Başkanlığına iadesine, 21.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.