Logo

5. Hukuk Dairesi2022/11822 E. 2023/1639 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İmar uygulaması iptal edilen ve geri dönüşüm işlemleri yapılan taşınmazda, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat istenen davada, 7221 sayılı Kanun'un 7. maddesiyle 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18. maddesine eklenen yeni fıkranın dava şartı olarak kabul edilip edilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Her davanın açıldığı tarihteki şartlara göre değerlendirilmesi gerektiği, dava konusu taşınmazın niteliğinin belirlenerek emsal veya gelir yöntemiyle değerinin tespit edilmesi gerekirken, 7221 sayılı Kanun'un ilgili hükmünün dava şartı olarak kabul edilerek kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

KARAR : Kısmen Kabul

Taraflar arasında görülen kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ile imar uygulaması esnasında yerinde korunamayan ağaç bedeli istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Sakarya ili, ... ilçesi, ... Mahallesi eski 36 ada 5 parselde kayıtlı fındık bahçesine davalı idare tarafından el atıldığını beyan ederek kamulaştırmasız el atmanın önlenmesine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalı ... tarafından kesilen 6 ağaçtan kaynaklı olarak müvekkillerinin uğradığı 12.000,00 TL maddi zararın ve 5 yıl boyunca yıllık 60-72 kilo fındık mahsulünden mahrum kalmasından kaynaklı 12.000,00 TL yoksun kalınacak karın şimdilik 500,00 TL'sinin davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davacılar vekili 12.11.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile tam ıslah yoluyla el atmanın önlenmesine, mahkemenin aksi kanaatte olması hâlinde, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ile ağaç bedeli olan 48.319,00 TL’nin tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın da içerisinde bulunduğu Yeşiller Mahallesinde Belediye Encümeninin 31.12.2002 tarihli ve 744 sayılı kararı ile 35-36-197-11-15-16-13-38 ve 38 numaralı adalarda 3194 sayılı İmar Kanunu'nun (3194 sayılı Kanun) uyarınca imar uygulaması yapılmasına karar verildiğini, imar uygulaması sonucu oluşan davacılara ait taşınmazların yola terkleri yapılarak 776 ada 2 parsel ve 796 ada 1 parsel olarak tapuya tescil edildiğini ve bu taşınmazlara isabet eden yol açma çalışmasının imar uygulamasına istinaden yapıldığını, bu durumun davacılara tebliğ edildiğini, yol yapımı sırasında yolda kalan 228 adet fındık ve 5 adet meyve ağaçlarının hasar bedelinin de belirlendiğini, ödenmesi için Belediye Encümeninden onay kararı beklendiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 21.01.2015 tarihli ve 2012/415 Esas, 2015/21 Karar sayılı kararı ile imar çalışmaları sırasında davacıya ait olan dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan ağaçlara zarar verildiği; ancak dava konusu taşınmaza fiili olarak el atılmadığından idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 14.04.2016 tarihli 2015/24089 Esas, 2016/7841 Karar sayılı ilâmı ile yapılan inceleme sonucu; dava konusu 36 ada 5 parsel sayılı taşınmazın davalı ... Encümeninin 31.12.2002 tarihli ve 744 sayılı karar ile imar uygulamasına alındığı ve davacıların paylarının başka parsellere gittiği, bu arada imar planında yolda kalan kısımdaki ağaçların kesilerek fiilen yolun açıldığı anlaşılmıştır. Davalı ... Encümeninin imar uygulaması yapılmasına ilişkin kararı idari yargı tarafından iptal edilmedikçe, yolda kalan kısma el atmanın önlenmesi istenemeyeceğinden, bu talep yönünden davanın reddi sonuç olarak doğru ise de imar uygulaması sırasında yerinde korunamayarak kesilen ağaçların bedelinin tahsili yönünden davanın görülme yeri adli yargı olduğundan, işin esasına girilip gerekli inceleme yapıldıktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemesince Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 07.02.2017 tarihli ve 2016/526 Esas, 2017/80 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne, ağaç bedeli olarak tespit edilen 34.414,50 TL tazminatın ıslah tarihi olan 19.04.2014 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin 07.02.2017 tarihli ve 2016/526 Esas, 2017/80 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; dosya içindeki bilgi ve belgelerden dava konusu 36 ada 5 parsel sayılı taşınmazın davalı ... Encümeninin 31.12.2002 tarihli ve 744 sayılı karar ile imar uygulamasına alındığı ve davacılarının paylarının başka parsellere gittiği, bu arada imar planında yolda kalan kısımdaki ağaçların kesilerek fiilen yolun açıldığı, davalı ... Encümeninin imar uygulaması yapılmasına ilişkin kararının Sakarya 1. İdare Mahkemesinin 02.02.2006 tarihli ve 2006/139 sayılı ile kararı iptal edildiği, davaya konu taşınmazın da bulunduğu bölgede 09.06.2014 tarihli ve 313 sayılı Encümen Kararı ile yeniden imar uygulaması yapılması yönünde karar alındığı ve geri dönüşüm işlemlerinin devam ettiğinin belirtildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece her ne kadar bozmaya uyularak karar verilmiş ise de bahse konu imar uygulamasının iptal edilmiş ve taşınmaza ilişkin yeni imar uygulaması çalışmalarının devam ediyor olması nedeniyle, taşınmaza ilişkin tapuda geri dönüşüm işlemlerinin hangi aşamada olduğu ve kesinleşip kesinleşmediği hususlarında araştırma yapılarak, sonucuna göre karar verilmesi ve hükmedilen bedele dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemesince İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 17.07.2019 tarihli ve 2019/8 Esas, 2019/233 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne, ağaç bedeli olarak 34.414,50 TL ve ... Mahallesi 36 ada 5 parsel sayılı taşınmazda imar uygulaması sonucu oluşan ... Mahallesi 776 ada 2 parsel ve 796 ada 1 parsel sayılı taşınmazlarda fiilen yol olarak el atıldığı belirtilen 2.265,18 m²lik kısmın bedeli olan 226.518,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir.

E. Üçüncü Bozma Kararı

1. Mahkemenin 17.07.2019 tarihli ve 2019/8 Esas, 2019/233 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; dava konusu ... ilçesi, ... Mahallesi, 36 ada 5 parsel sayılı taşınmazın da içinde bulunduğu bölgede yapılan imar uygulamasının Sakarya 1. İdare Mahkemesinin 02.02.2006 tarihli ve 2006/139 Karar sayılı kararı ile iptal edildiği ve bu kararın kesinleşmesiyle geri dönüşüm işlemlerinin yapıldığı ve dosyada mevcut 31.05.2019 tarihli İmar Müdürlüğü yazısında geri dönüşüm işlemlerinin devam ettiği bildirildiğinden; kök parsellere geri dönüşüm işlemlerinin yapılması dava neticesini etkileyeceğinden, bu hususun bekletici mesele yapılıp, tapunun davacılar adına yeniden oluşumu tamamlandıktan sonra hüküm kurulması gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

F. Mahkemesince Üçüncü Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar

Mahkemenin 14.06.2022 tarihli ve 2020/354 Esas, 2022/146 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne, 20 Şubat 2020 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7221 sayılı Coğrafi Bilgi Sistemleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 7 inci maddesiyle 3194 sayılı Kanun’un 18 inci maddesine eklenen fıkra uyarınca imar uygulamalarının kesinleşmiş mahkeme kararlarıyla iptal edilmesi nedeniyle geri dönüşüm işlemleri yapılarak uygulama öncesi kök parsellere dönülemeyeceğinin parselasyon planlarını onaylamaya yetkili idarelerin onay merciince tespiti halinde taraflar arasındaki uyuşmazlığın idareye başvuru yoluyla çözülmesi gerektiği, imar parselinin kadastral parsele ihyasının bu kanuni düzenleme sonucunda artık imkansız olması gerekçesiyle davacı tarafın el atmanın önlenmesi, olmaz ise kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat talebinin reddine ve davacıların ağaçlarının kesilmesi nedeniyle uğramış oldukları maddi zarar toplamı 34.414,50 TL’nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; 02.03.2020 tarihli bozma ilamında geri dönüşüm işlemlerinin bekletici mesele yapılması ve tapunun davacılar adına yeniden oluşumu tamamlandıktan sonra hüküm kurulması gerektiği belirtildiği halde bozma ilamı dışında kalan hususlarda inceleme yapılarak karar verilmesinin kazanılmış hakkın ihlali niteliği taşıdığını, taleplerden her biri hakkında karar verilmesi gerekirken hüküm kısmında el atmanın önlenmesi talebine ilişkin hüküm kurulmadığını, davanın açıldığı tarihte usul ve yasaya uygun idari kararın bulunmadığını ve 7221 sayılı Kanun’un 38 inci maddesinde 01.07.2020 tarihinde uygulanacağı belirtilmiş olup eldeki davada uygulanmasının hatalı olduğunu, nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, her davanın açıldığı tarihteki hukuki ve fiili duruma göre karara bağlanacağını, davalı idarenin dava tarihinden kısa bir süre önce ... Mahallesi 36 ada 5 parsel sayılı taşınmazın 2.265,00 m²lik kısmını kendi adına tapuda tescil ettirdiğini, Sakarya 1. İdare Mahkemesinde açtıkları 2017/799 Esas, 2017/1062 Karar sayılı karar ile 31.12.2002 tarih ve 744 sayılı ... Belediyesi Encümen kararının Sakarya 1. İdare Mahkemesi’nin 02.02.2006 tarih, 2006/139 Karar sayılı ilamı ile iptal edildiği gözönüne alındığında eldeki davanın açıldığı tarihte dava konusu işlemin hukuk aleminde mevcut olmadığının tespit edildiğini, davalı idarenin olmayan karara dayanarak dava konusu taşınmaza el attığını, aradan geçen uzun sürede geri dönüşüm işlemlerinin tamamlanmadığını, dava konusu taşınmazın hâlâ yol olarak kullanıldığını, davalı tarafın dilekçe ve savunmalarında geri dönüşüm işlemlerine dayanmadığını, temyiz incelemesinden sonra bu hususta yeni beyanda bulunmasının hukuka aykırı olduğunu, davalı idarenin dava konusu taşınmazın iade edileceğine dair beyanının davayı kabul niteliğinde olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunun gerekçesiz ve denetime elverişsiz olduğunu, dava tarihi itibarıyla belirlenen değerin enflasyon karşısında hakkaniyete aykırı olduğunu, ... Belediye Meclisinin 01.07.2020 tarihli kararı ile kök parsellere dönülemeyeceği belirlendiği hâlde, idarenin davayı sürüncemede bıraktığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; 7221 sayılı Kanun’un 7 nci maddesi ile 3194 sayılı Kanun’un 18 inci maddesine eklenen fıkra uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlığın idari başvuru yoluyla çözülmesi gerektiğinin hüküm altına alındığını, davacıların idareye başvurmadan doğrudan dava yoluna başvurmaları nedeniyle davalı idarenin davanın açılmasına sebebiyet verdiği gerekçesiyle davacılara vekâlet ücreti ödenmesine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, davacı yararına iki ayrı vekâlet ücreti ödenmesine karar verilmesinin de doğru olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu maliki davacılar ile davalı idare arasında kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ile 7221 sayılı Kanun’un 7 nci maddesiyle 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18 inci maddesine eklenen yeni fıkranın dava şartı olarak kabul edilip edilmeyeceği hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesi.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun Ek 1 inci maddesi şöyledir:

“(Ek: 20/8/2016-6745/33 md.) Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmî kurumlara ayrılmak suretiyle mülkiyet hakkının özüne dokunacak şekilde tasarrufu hukuken kısıtlanan taşınmazlar hakkında, uygulama imar planlarının yürürlüğe girmesinden itibaren beş yıllık süre içerisinde imar programları veya imar uygulamaları yapılır ve bütçe imkânları dâhilinde bu taşınmazlar ilgili idarelerce kamulaştırılır veya her hâlde mülkiyet hakkını kullanmasına engel teşkil edecek kısıtlılığı kaldıracak şekilde imar planı değişikliği yapılır/yaptırılır. (İptal: Anayasa Mahkemesinin 20/12/2018 tarihli ve E.: 2016/181 K.: 2018/111 sayılı Kararı ile)”

5. 20 Şubat 2020 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7221 sayılı Coğrafi Bilgi Sistemleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un (7221 sayılı Kanun)7 inci maddesiyle 3194 sayılı Kanun'un 18 inci maddesine eklenen fıkra şöyledir:

“Bu madde kapsamında yapılmış olan imar uygulamalarının kesinleşmiş mahkeme kararlarıyla iptal edilmesi nedeniyle; davaya konu parselin imar planı kararları ile umumi ve kamu hizmetlerine ayrılan alanlara denk gelmesi veya iptal edilen uygulama ile tahsis ve tescil edilmiş parsellerde hak sahiplerince yapı yapılmış olması ve benzeri hukuki veya fiili imkânsızlıklar nedeniyle geri dönüşüm işlemleri yapılarak uygulama öncesi kök parsellere dönülemeyeceğinin parselasyon planlarını onaylamaya yetkili idarelerin onay merciince tespiti halinde, öncelikle davaya konu parselin hak sahiplerinin muvafakati alınmak kaydıyla uygulama sahası içerisinde idarece uygun bir yer tahsis edilir veya anlaşma olmaması halinde davacı hak sahibinin kök parseldeki yeri dikkate alınarak uygulamadaki düzenleme ortaklık payı kesintisi düşüldükten sonraki taşınmazın rayiç bedeli üzerinden değeri ödenir.”

6. 7221 sayılı Kanun’un 38 inci maddesi şöyledir: “a) 6 ncı maddesiyle 3194 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin sonuna eklenen paragrafın birinci cümlesi hükümleri 01.07.2020 tarihinde, b) Diğer hükümleri yayımı tarihinde, yürürlüğe girer.”

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden, dava konusu ... Mahallesi 36 ada 5 parsel sayılı taşınmazın Belediye Encümeninin 31.12.2002 tarihli ve 744 sayılı kararı ile imar uygulamasına alındığı ve davacılarının paylarının ... Mahallesi 776 ada 2 parsel ve 796 ada 1 parsel sayılı taşınmazlara şuyulandırıldığı, imar planında yolda kalan kısımdaki ağaçların kesilerek fiilen yolun açıldığı, Belediye Encümeninin 13 numaralı düzenleme sahası olarak yapılan imar uygulamasına ilişkin 31.12.2002 tarihli ve 744 sayılı kararının Sakarya 1. İdare Mahkemesinin 02.02.2006 tarihli ve 2004/1479 Esas, 2006/139 Karar sayılı ile kararı iptal edildiği, davaya konu taşınmazın da bulunduğu bölgede 09.06.2014 tarihli ve 313 sayılı Encümen Kararı ile yeniden imar uygulaması yapılması yönünde karar alındığı, ...’nın 18.03.2022 tarihli yazısı ile 7221 sayılı Kanun ile 3194 sayılı Kanun’a eklenen fıkra uyarınca planları onaylamaya yetkili Belediye Meclisinin 01.07.2020 tarihli ve 76 sayılı kararı ile parsellerin defalarca el değiştirmiş, başka parsellerle birleştirilmiş ve geri dönülmesi mümkün olmayan pek çok işleme maruz kalmış olmaları nedeniyle kök parsellere dönülemeyeceğinin bildirildiği anlaşılmıştır.

3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; davalı idare vekilinin tüm, davacılar vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

4. Dava konusu taşınmazda geri dönüşüm işlemleri yapılarak uygulama öncesi kök parsellere dönülemeyeceği, parselasyon planlarını onaylamaya yetkili ... Belediye Meclisinin 01.07.2020 tarihli ve 76 sayılı kararı ile tespit edildiğinden; dava konusu ... Mahallesi 36 ada 5 parsel sayılı taşınmaza ilişkin kök parselin ilk oluşumundan itibaren tedavüllü tüm tapu kayıtları ve kadastro tespit tutanakları ilgili Tapu Müdürlüğünden istenildikten sonra, eldeki dava 12.10.2012 tarihinde açılmış olup her dava açıldığı tarihteki hukuki şartlara göre değerlendirildiğinden işin esasına girilerek inceleme yapılması ve öncelikle dava konusu taşınmazın niteliği belirlenerek arsa niteliğinde olduğunun tespiti halinde emsal karşılaştırması yapılarak, arazi niteliğinde olduğunun kabulü halinde ise gelir metoduna göre değer biçilmesi gerekirken, 20 Şubat 2020 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7221 sayılı Coğrafi Bilgi Sistemleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un 7 nci maddesiyle 3194 sayılı Kanun'un 18 inci maddesine eklenen yeni fıkranın dava şartı olarak kabul edilerek yanılgılı değerlendirme şekli ile kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat talebinin reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı idare vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı vekilinin temyiz isteminin açıklanan sebepler yönünden kabulü ile temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,

Davalı idareden aşağıda yazılı kalan harcın alınmasına, davacılardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,

22.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.