"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
KARAR : Kabul
Taraflar arasında görülen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştıılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı idare ile bir kısım davalılar tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 2948 ada 8/A parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar cevap dilekçesi vermemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 15.10.2015 tarihli ve 2014/212 Esas, 2015/343 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce 27.02.20186 tarihli ve 201613946 Esas, 2018/2928 Karar sayılı bozma ilamı ile dava konusu taşınmazın zemin kat 2 Nolu 1/12 arsa paylı bağımsız bölümünün yargılama sırasında davalı ... tarafından ...'e ve onun tarafından da ...'ye satıldığı anlaşıldığından, bu husus araştırılarak ve Tapu Müdürlüğünden satışı yapılan bölümün tapusu getirtilip, maliki tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bu hisse yönünden tespit edilen bedelin davalı ...'a ödenmesine karar verilmesi ve Mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedelinden acele el koyma dosyasında tespit edilen ve davalı tarafa ödenen miktar mahsup edildikten sonra, fark bedel 37.725,00 TL'nin davalıların payları oranında ödenmesine karar verilmesi gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemece 14.03.2019 tarihli ve 2018/209 Esas, 2019/105 Karar sayılı kararı ile bozma gereğince inceleme ve işlem yapılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkeme karara karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 21.01.2019 tarihli ve 2019/8298 Esas, 2020/807 Karar sayılı kararı ile kararın onanmasına karar verilmiştir.
3. Onama ilamına karşı süresi içinde davacı idare vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
4. Dairemizin 23.12.2020 tarihli ve 2020/4517 Esas, 116999 Karar sayılı bozma kararı ile onama ilamının kaldırılmasına karar verildikten sonra dava konusu taşınmazın kamulaştırılan 35,95 m²lik kısmının 15.04.2015 tarihinde ifraz edilerek 2948 ada 8/A parsel olarak tescil edildiği, 2948 ada 8 parsel sayılı taşınmaz maliklerinden ...’ın bu taşınmazdaki payını ifraz tarihinden sonra satış yoluyla devrettiği, dolayısıyla kamulaştırma konusu kısmın halen ... adına kayıtlı olduğu, adı geçen malikin 2942 sayılı Kanun'nun 14 inci maddesinin beşincı fıkrasına göre davaya dahil edilip taraf teşkili sağlandıktan sonra sonucuna göre karar verilmesi ve Anayasa Mahkemesinin 27.11.2020 tarihli 31317 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 16.072020 tarihli 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanun'la Değişik 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrasının dördüncü cümlesi Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak hüküm kurulması gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne kamulaştırma bedelinin tespitine, tapu kaydının iptali ile taşınmazın Maliye Hazinesi adına tapuya kayıt ve tesciline, davalı ... yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine ve acele el koyma dosyasında yatırılan 161.775,00 TL 'nin kamulaştırma bedeli olarak tespit edilen 199.500,00 TL'den mahsubu ile geriye kalan 37.725,00 TL fark bedeline 17.06.2015 tarihinden karar tarihi olan 07.12.2021 tarihine kadar yasal faiz uygulanmasına karar vermiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve bir kısım davalılar vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; metrekare birim fiyatını yüksek belirleyen hatalı inceleme yapan bilirkişi raporuna göre karar verildiği ve faizin bitiş tarihinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Bir kısım davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; metrekare birim fiyatının düşük tespit edildiğini ve davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, kamulaştırma bedellerinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.092004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanunu'nun 10 uncu ve 11 inci maddeleri
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; bir kısım davalılar vekilinin tüm, davacı idare vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan temyiz sebepleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
3. Mahkemece bozma öncesi belirlenen fark kamulaştırma bedeline davalı Tayfun Yalçın dışındaki davalılar yönünden ilk karar tarihi olan 01.03.2016 tarihine kadar faiz işletilmesine karar verilmesi gerekirken tüm davalılar yönünden son karar tarihine kadar faiz işletilmesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 1086 sayılı Kanun'un 438 inci maddesinin 7 inci bendi gereğince kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Bir kısım davalılar vekilinin tüm,davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Temyiz olunan İstanbul Anadolu 37.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/10 Esas, 2021/520 Karar sayılı kararının 5. bendinin ''fark bedeline'' kelimesinden sonra gelen kısmın tümü ile hükümden çıkarılmasına, yerine ''davalılardan Tayfun Yalçın dışındaki davalılara tahsilde tekerrür oluşturmaması kaydıyla 17.06.2015 tarihinden ilk karar tarihi olan 01.03.2016 tarihine, davalı Tayfun Yalçın yönünden tespit edilen fark bedelin ise son karar tarihi olan 07.12.2021 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine'' ibaresinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, davalı ...'den peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,21.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.