Logo

5. Hukuk Dairesi2022/12114 E. 2023/1074 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapu sicil memurunun ihmali nedeniyle tapuya tescil edilemeyen taşınmazın satış bedeli üzerinden, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesine dayanılarak açılan tazminat davasında zamanaşımı süresinin dolup dolmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesine dayalı tazminat taleplerinde on yıllık hak düşürücü süre ile bir yıllık zamanaşımı süresinin işleyeceği, davacının taşınmazın satıldığını öğrenmesinden itibaren bir yıl içinde dava açmadığı, ayrıca on yıllık hak düşürücü sürenin de aşıldığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi

KARAR : Esastan ret/Yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 19. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 1007 inci maddesine dayanan tazminat davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince, taraf vekillerinin istinafı üzerine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesindeki 450 metrekare yüzölçümlü 4126 parsel sayılı taşınmazın 1/2 payını 30.01.1987 tarihli ve 591 yevmiye numarası ile tapuda satın aldığını, davacının taşınmazı tapuda satın alma işlemi ile ilgili resmi senet düzenlenmiş olmasına rağmen satış işleminin tapuya işlenmediğini, bu nedenle önceki malik ... tarafından taşınmaz önce ...'e sonrasında ...'a satıldığını, sonraki tescillerin yolsuz olması hukuksal nedenine dayalı olarak Ümraniye 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2011/158 Esas sayılı dosyası ile açtıkları tapunun iptali davasında, yapılan yargılama sonucunda, sonradan satın alan diğer davalılar bakımından kötü niyetli olduklarının kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın husumetten reddine ve terditli olarak talep edilen 158.400 TL tazminat isteminin ise davalılardan ...'tan tahsiline karar verildiğini, Kararın Yargıtay incelemesinden geçerek 16.09.2014 tarihinde kesinleştiğini, kararın icraya konmasına rağmen ...'ın üzerindeki mal varlığım kaçırması nedeniyle tahsil edilemediğini, taşınmazın dava tarihindeki değerinin hesaplanmasından sonra ortaya çıkacak tazminat tutarı bakımından belirsiz alacağın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın Maliye Hazînesi ile ilişiği olduğuna dair herhangi bir bilgiye rastlanmadığını, ikame olunan davanın süresinde açılmadığını, aynca hak düşürücü süre ile 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği, dava konusu taşınmazın gerçek değerinin tespiti ile harcın davacı tarafça yatırılmasının gerektiğini, haksız açılan davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazın dava tarihindeki değeri üzerinden tazminata karar verilmesi talep edilmiş ise de, mahkemece mülkiyetin yitirildiğinin kesinleştiği 16.09.2014 tarihindeki taşınmaz değeri üzerinden karar verilmesi nedeni ile davacının zararının tam olarak giderilebileceğinden söz edilemeyeceğini, dava tarihindeki değere hükmedilmemesi nedeni ile kararın ortadan kaldırılması gerektiğini, aksine düşünce halinde ise; faizin de değerlendirme tarihinden itibaren yürütülmesi gerektiğini ileri sürerek kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesinin koşullarına uymadığını, usulü eksiklikten mahkeme kararının bozulması gerektiğini, tapu sicillerinin tutulmasından devletin sorumluluğuna teknik açıdan baktığımızda da davada yasal koşullar oluşmadığından davanın reddi gerektiğini, Devlet zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu edeceğini, devletin kusurlu memura rücusu söz konusu olan davada kusurlu idare elemanına davanın ihbarı talebinin dikkate alınmadığını, zamanaşımı süresinin geçtiği, tapu maliklerinin davaya dahil edilmediği, davacının maddi zararının olmadığını, tazminat şartlarının bulunmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesinde düzenlenen tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlardan dolayı açılacak davaların 10 yıllık genel zamanaşımı süresine tâbi olduğunu ve 6098 sayılı Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun)146 ncı maddesinde yazılı 10 yıllık genel zamanaşımı süresinin alacağın muaccel (istenebilir) hale geldiği gün işlemeye başlayacağı ve 10 yıl sonra aynı gün dolacağı, somut olayda; davacının işlemin yapıldığı tarih olan 30.01.1987 tarihinden itibaren 10 yıllık sürenin dolmuş olmasının yanında, tapunun adına tescil edilmediğini tapu maliki olan kişilere ve satan ...'a karşı Ümraniye 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/158 Esas, 2012/709 karar sayılı kararı açmış olduğu tapu iptal ve tescil davası ile öğrendiği bu davanın dava tarihinin ise 11.03.2011 olduğu anlaşılmakla, tescil edilmediğine ilişkin işlemin bu tarihte öğrenilmiş olduğu, işlemin sonradan öğrenilmesi durumundan öğrenmeden itibaren 1 yıllık sürede davanın açılması gerektiği, ancak eldeki tazminat davasının 20.02.2019 tarihinde açıldığı anlaşılmakla zamanaşımı süresinde açılmayan dava bakımından zaman aşımı nedeni ile davanın reddine karar vermek gerektiğinden bahisle İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; zamanaşımı süresinin tapu kaydının düzeltim davasının reddine ilişkin kararın kesinleşme tarihi olan 16.09.2014 tarihinden itibaren işlemesi gerektiğinden eldeki davanın zamanaşımı süresinin dolmadan açıldığının ileri sürerek temyiz itirazında bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2.4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; dava konusu taşınmazın, 31.05.1976 tarihinde 450 m² olarak ... adına tapuya tescil edildiği, ...'ün 1/2 hissesini 25.11.1976 tarihli ve 8374 yevmiye sayılı işlemle ...'e devrettiği, ...'in 1/2 hissesini 23.12.1986 tarihli ve 9017 yevmiye sayılı işlemle ...'a devrettiği, ... ise 1/2 hissesini 16.05.2001 tarihli ve 2617 yevmiye sayılı işlemle ...'e devrettiği, ... 1/2 hissesini 11.03.2002 tarihli ve 1264 yevmiye sayılı işlemle ...'a devrettiği, ...'ün uhdesinde tuttuğu 1/2 hissesini 21.06.1993 tarihli ve 3236 yevmiye sayılı işlemle ...'a devrettiği, kayıt maliklerinin ... ve ... olduğu, ... ile davacı arasında resmi şekilde düzenlenen 30.01.1987 tarih 591 yevmiye sayılı resmi satış sözleşmesinin usulüne uygun olarak düzenlenmiş olmasına rağmen tapu kütüğüne işlenmediği, davacı tarafından kayıt malikleri ve ... aleyhine açtığı tapu iptal ve tescil olmazsa bedel talebine ilişkin davada İstanbul Anadolu 20 Asliye Hukuk Mahkemesinin (Ümraniye 3 AHM) 2011/158 Esas, 2012/709 Karar sayılı dosyasında ... yönünden 158.000,00TL alacak bakımından davanın kabulüne diğer yönlerden ve tapu iptal istemi yönünden davanın reddine karar verildiği ve kararın Yargıtay 1. Hukuk Dairesince onandığı, karar düzeltme talebinin reddi ile 16.09.2014 tarihinde kesinleştiği, davacı tarafça İstanbul Anadolu 15. İcra Müdürlüğünün 2015/6138 Esas sayılı takip dosyası ile ... hakkında takibe geçildiği, borçluya ait bir kısım taşınmazlara haciz konularak satış işlemlerine başlanmasına rağmen takip dosyasında satışın akıbeti hakkında başkaca bilgi belgenin bulunmadığı, dosyada aciz vesikasının bulunmadığı, eldeki davanın 20.02.2019 tarihinde açıldığı anlaşıldı.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen diğer nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,14.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.