"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonucu verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu Bursa ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 302 ada 19 parsel sayılı taşınmaza, davalı idarece lise yapılmak suretiyle kamulaştırmasız olarak kamusal hizmete açık ve kalıcı biçimde fiilen el atıldığını beyanla şimdilik 8.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davanın imar planının yapımından kaynaklandığından davanın ... Belediyesi ve Büyükşehir Belediyelerine yöneltilmesi gerekeceğini, ayrıca okul yerlerinin kamulaştırma yetkisinin de İl Özel İdaresine ait olduğunu ifade ederek davanın müvekkili idare yönünden reddini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 23.09.2013 tarihli ve 2013/1 Esas, 2013/514 Karar sayılı kararıyla davalı ... hakkında açılan davanın kabulü ile taleple bağlı kalınarak 8.000.00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Bursa 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda; dava konusu taşınmazda belediye tarafından yapılmış bir imar uygulaması bulunmadığı, taşınmazın kadastro parseli niteliğinde olduğu, emsal alınan taşınmazın ise imar parseli olduğu anlaşılmış olup dava konusu taşınmazın yapılacak karşılaştırmadan sonra bulunacak değerinden, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18 inci maddesinin ikinci fıkrası gözetilerek düzenleme ortaklık payına tekabül edecek oranda indirim yapılması gerektiğinin düşünülmemiş olması ve dava konusu taşınmazın paydaşı tarafından açılan ve temyiz incelemesi yapılan Bursa 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/520 Esas, 2013/90 Karar sayılı dosyasında taşınmaza 09.07.2010 değerlendirme tarihi itibarıyla 762,00 TL/m² takdir edildiği gözetilerek bu hususta bilirkişi kurulundan ek rapor alınmak suretiyle taşınmazın değerinin tespit edilmesi gerektiğinden ve taşınmazdaki davacı payının Hazine adına tescili yerine davalı idare adına tesciline karar verilmiş olması ve davalı idarenin harçtan muaf olduğu gözetilmeden hüküm kurulması hatalı olduğundan kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar
Bursa 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.05.2017 tarihli ve 2016/546 Esas, 2017/302 Karar sayılı kararıyla davalı ... hakkında açılan davanın kabulü ile 86.521,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalı ... Bakanlığından tahsiline karar verilmiştir.
A. İkinci Bozma Kararı
1. Bursa 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 177 nci maddesi ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 04.02.1948 tarihli ve 10/3 sayılı kararına göre bozmadan sonra ıslah suretiyle talep sonucunun artırılması mümkün olmadığından, bozma öncesi dava dilekçesinde talep edilen miktar üzerinden hüküm kurulması gerekirken, bozma sonrası yapılan ıslah dilekçesindeki talep nazara alınarak fazlaya karar verilmesi hatalı olduğundan hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Üçüncü Karar
Bursa 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 19.12.2019 tarihli ve 2019/192 Esas, 2019/378 Karar sayılı kararıyla davalı ... hakkında açılan davanın kabulü ile taleple bağlı kalınarak 8.000.00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalı ... Bakanlığından tahsiline karar verilmiştir.
A.Üçüncü Bozma Kararı
1. Bursa 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; 28.07.2020 tarihli ve 31199 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7251 sayılı Kanun ile 6100 sayılı Kanun'un 177 nci maddesine getirilen ikinci fıkrasında yer alan; “Yargıtayın bozma kararından veya bölge adliye mahkemesinin kaldırma kararından sonra dosya ilk derece mahkemesine gönderildiğinde, İlk Derece Mahkemesinin tahkikata ilişkin bir işlem yapması hâlinde tahkikat sona erinceye kadar da ıslah yapılabilir. Ancak bozma kararına uymakla ortaya çıkan hukuki durum ortadan kaldırılamaz.” hükmü yürürlüğe girmiş olup usulî kazanılmış hakkın istisnası niteliğindeki yasa değişikliği uyarınca karar verilmesi gerektiğinden bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar
Bursa 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 08.04.2022 tarihli ve 2022/100 Esas, 2022/147 Karar sayılı kararıyla davalı İl Özel İdaresi aleyhine açılan davanın husumetten reddine, davalı ... hakkında açılan davanın ise kabulü ile 86.521,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalı ... Bakanlığından tahsiline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bursa 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde; davalı idarenin husumet ehliyetinin bulunmadığını, belirlenen bedelin fahiş olduğunu ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasında kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu Bursa ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 302 ada 19 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmış olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.