"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
KARAR : Düzeltilerek Yeniden Esas Hakkında Verilen Karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu Konya ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 281 ada 235 parsel sayılı taşınmazın davalı idare tarafından kamulaştırma yapılmadığı hâlde okul yapılmak suretiyle el atıldığını, bu nedenle taşınmazın el atılan kısmının bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın davacıların da aralarında bulunduğu tapu maliklerinden olan Fazıl Aslım tarafından bedelsiz olarak İl Tüzel Kişiliğine devredildiğini, bu nedenle davanın husumetten reddi gerektiğini, parsel malikleri arasında açılan ortaklığın giderilmesi davasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, yargı yolu kabul edilmeyecekse davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, el atılan alanın tapu kaydı iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hak ettiği bedele el koyma tarihinden itibaren kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz oranının uygulanması gerekirken yasal faiz uygulanmasının usul ve kanuna aykırı olduğunu bu yönü ile hükmün bozularak ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı taraf lehine nispi vekâlet ücretine hükmedildiğini, bunun doğru olmadığını, parselasyon planı tescil edilmeyen yani imar uygulaması yapılmayan alanlarda tevhid ve ifraz işleminin yapılamayacağını, imar uygulaması adı altında yapılan tevhid ve ifraz işlemlerine izin verilmeyeceğini, düzenleme ortaklık payından karşılanan eğitim alanları üzerinde enkaz/ağaç bedeli gibi bedellerden idarenin sorumlu olmayacağını, taşınmazın Milli Eğitim Bakanlığının okul ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için imar kısıtlılığı olan bir yerde olduğunu, konut, ticari gibi olan diğer arsalarla aynı kategoride değerlendirilmesinin doğru olmadığını, taşınmazın imarlı olmadığını ve kadastro parseli olduğunu ve davada zamanaşımı itirazlarının değerlendirilmediğini hükmedilen bedelin fahiş olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın arsa olarak 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesine göre, emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmediği; ancak dava tarihinde kadastro parseli olan taşınmazın bedelinin belirlenmesi sırasında emsal alınan taşınmazın imar parseli olduğunun göz önünde bulundurulmaması ve iki emsal satışın ortalamasının alınmasının hatalı kabul edilerek Tapu Müdürlüğü ile Belediye Başkanlığından gelen müzekkere cevaplarına göre dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede düzenleme ortaklık payı oranının bulunmadığı, emsal alınan imar ve ifraz neticesinde oluşan 969 ada 11 parselden önce %35 oranında düzenleme ortaklık payı oranının kesintisi yapıldığı, daha sonra %1,64989 oranında yola terkinin olduğu gözetilerek yapılan hesaplama sonucu tespit edilen bedel üzerinden ve dava konusu taşınmazın bir kısım hisse sahiplerinin daha önce açtığı ve kesinleşmiş ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/446 Esas, 2016/162 Karar sayılı kararı da incelenerek düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; tespit edilen tazminat bedelinin düşük olduğunu, istinaf mahkemesinde takdiri olarak yapılan yeni hesaplama neticesinde verilen değerin, ilk derece mahkemesinin kararından düşük olmasından dolayı yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönünden karşı tarafa ücret takdir edilmemesi gerektiğini, aynı duruma yönelik hukuki durumlar temyiz incelemelerine konu olduğunu Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesinin 2014/14866 Esas, 2016/11906 Karar; Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 2011/7239 Esas, 2011/8281 Karar sayılı ilâmları ve benzeri bir çok yargısal içtihatta takdiri indirim yapılması hâlinde karşı taraf lehine vekâlet ücreti verilmeyeceği gibi, yargılama giderlerinde de bu hususun dikkate alınmadan karar verilmesine dair kararların mevcut olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasında kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değeri idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ile 150 inci maddesi.
2. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi.
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararı.
4. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu konusu Konya ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 281 ada 235 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesine ve alınan rapor uyarınca bedelinin davalı idareden tahsiline ilişkin İlk Derece Mahkemesinden verilen karara karşı taraf vekilleri tarafından yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile iki emsalin ortalaması alınarak verilen hesaplamanın hatalı kabul edilerek yeniden yapılan hesaplama neticesinde yeniden esas hakkında karar verilmesi yerindedir.
3. Dava konusu taşınmazın bir kısım hisse sahiplerinin daha önce açtığı ve kesinleşmiş ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/446 Esas, 2016/162 Karar sayılı kararında arsa niteliğinde kabul edilerek takdir edilen metrekare birim bedeli ile işbu davada hesaplanan metrekare birim bedeli incelendiğinde verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiştir.
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,22.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.