Logo

5. Hukuk Dairesi2022/12549 E. 2023/2553 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında, ödenen bedel farkına faiz işletilmesi gereken tarih ve faiz tutarının hatalı hesaplanması uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararında, ödenmesi gereken bakiye kamulaştırma bedel farkına faiz işletilmesi gereken başlangıç tarihi ve faiz sonucunun hatalı hesaplandığının tespiti üzerine, bu hususların düzeltilmesi gerektiği, ancak bu düzeltmenin yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

KARAR : Kabul

Taraflar arasında görülen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili ve yol olarak terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde; İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 772 ada 22 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; el koyma kararından çok daha sonra açılması sebebiyle davanın el atma tazminatı olarak nitelendirilmesi gerektiğini, acele kamulaştırma dosyasında yapılan değerlendirmeyi kabul etmediklerini, rayicin çok altında bedel belirlendiğini, taşınmazın kıymetli bir konumda olduğunu, taşınmaz üzerindeki yapının bedelinin de hatalı hesaplandığını, mahallen keşif yapılmak suretiyle oradaki rayiç değerler de öğrenilerek gayrimenkullerin gerçek değerinin tespiti bakımından bilirkişi incelemesi yapılmasını talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece 07.04.2015 tarihli ve 2014/387 Esas 2015/143 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. İstanbul Anadolu 14. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda, taşınmazın arsa niteliğinin doğru olduğu, dava konusu taşınmaza ait 2005/74 Değişik İş sayılı acele el koyma dosyasında arsa vasfındaki taşınmazın metrekaresine 2005 değerlendirme tarihi itibarıyla 1.000 TL değer biçildiği, davacı idarece 9 sene sonra açılan kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil istemli iş bu davada Ağustos 2014 değerlendirme tarihi itibarıyla aradan geçen süre ve bölgedeki ekonomik gelişmeler gözetilmeksizin taşınmazın m² sine 2.000,00 TL değer belirlendiğinden hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporu inandırıcı görülmediği bu nedenle yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu ile mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği, dava konusu taşınmaz üzerindeki yapının asansörlü ve kaloriferli ticari büro niteliğinde olup olmadığının ve buna göre tabi olduğu yapı sınıfının tespit edilmesi için bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, taşınmaz üzerindeki yapıya vasfı belirlenmeden ve değerlendirme yılına ait yapı yaklaşık birim maliyetleri hakkındaki tebliğe göre bulunan m² bedelinin eskale edilmemesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. İstanbul Anadolu 14. Asliye Hukuk Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Birinci Karar

Mahkemece 03.10.2019 tarihli ve 2016/464 Esas, 2019/382 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. İstanbul Anadolu 14. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda, arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinin doğru olduğunu; ancak dava konusu taşınmaz üzerindeki yapının dosya kapsamındaki özelliklerine göre Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının Yapı Yaklaşık Birim Maliyetleri Hakkındaki Tebliğdeki tanıma göre 3A sınıfı kapsamında ticari büro (üç kata kadar-üç kat dahil-asansörsüz ve kalorifersiz) olarak değerlendirilmesi gerekirken 4A sınıfı kabul ederek fazla bedel tespit eden bilirkişi raporuna göre hüküm kurulmasının ve davacı idare harçtan muaf olmadığı halde, yazılı şekilde hüküm kurulmasının hatalı olduğu gerekçeleriyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

D. İstanbul Anadolu 14. Asliye Hukuk Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar

İstanbul Anadolu 14. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; ödenen faiz nedeniyle davalı tarafın sebepsiz zenginleştiğini, iade edilen bedele faize hükmedilmemiş olmasının hatalı olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2.2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ve 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkralarının ilgili bölümleri

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı idare vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3.Bozma sonrası bakiye kamulaştırma bedelin hatalı gösterilmiş olması ve faiz bitiş tarihinin açıkça gösterilmemesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile temyiz olunan Mahkeme kararının (3) numaralı bendinin ikinci satırında yer alan cümlenin çıkartılarak yerine "Fark olarak tespit edilen 74.821,43 TL kamulaştırma bedeline dava açılışından 4 ay sonrası olan 26.12.2014 tarihinden 03.10.2019 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine," cümlesinin yazılmasına kararın böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

15.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.